Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Okur

Bir Okur
@liveabookreadalife
126 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Sonunu tahmin etmesi zor değil sanki bir süre okuduktan sonra. Adı biraz farklı mı olsaydı acaba dedim okurken de Goethe de kimmiş dercesine. Bilmem içimden öyle geldi işte. Ne bu spoiler dedim :) neyse belki de ters köşe yapıyordur diye de devam ettim tabi, bırakılır mı hiç. Kitabın geçmişteki etkisi bir yana, bana o etki o kadar da geçmedi. Okuduğun zamanki ruh halinin işin içine bayağı bir girdiği bir kitap diye düşünüyorum. Öyle bir zamanda okusaydım o zaman daha mı farklı olurdu acaba? Goethe'nin hayatından esintilerin de yer aldığı bu kitap, imkansız bir aşkı mektuplar aracılığıyla anlatıyor. İntihar fikrini zamanında bir çok insana aşıladığı rivayet edilen bu kitap yüzünden Goethe kilise tarafından da dışlanmış. Ama bu durum kitabın ve yazarın bugünkü ününde de pay sahibi midir bilinmez. Kitabı beğenmek beğenmemek diye bir şey olmaz, ben alacağımı alırım az ya da çok. O yüzden okumamak olmaz. Aşk acısı çekerken okursanız da daha tatlı olur :)
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,7bin okunma
Reklam
106 syf.
·
Puan vermedi
Deneyen, yenilen, doğrulup yeniden deneyen, yılmayan doğrusuyla yanlışıyla sadece kendi olmaya çalışan bir kadın Tante Rosa. Yadırgayabilirsiniz çünkü kalıplarına sığmayan, aykırı, cesur da biri. Serüvenine ortak olun eliniz boş dönmeyeceksiniz.
Tante Rosa
Tante Rosa
Sevgi Soysal
Sevgi Soysal
Tante Rosa
Tante RosaSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20193,931 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Bu kez nasıl bitiverdiğini anlamadan okuduğum masal tadında bi kitaplayım. Beğeneni olduğu gibi, bazı yönlerden beğenmeyenlerinin de olduğunu öğreniyorum okuduktan sonra. Okuduğum her kitaptan sonra farklı bi şeyler öğreniyorum aslında, beğenmek beğenmemek olarak bakamıyorum o yüzden. Bu kitapta insanlığın kötü yönleriyle karşı karşıya gelmeye hazır olun. İnsanlar olarak, başkalarının acılarını izlemekten aldığımız zevki, empatiden bu kadar uzak oluşumuzu, şiddetin, çaresizliğin ve tüm bunların ne kadar çabuk ve organize şekilde ticarete döküldüğünü içim acıyarak okudum. Okurken bi çok şeyin cevaplarını da bulacağımı umuyordum, merak ediyordum çünkü, ama sonunda da şunu gördüm ki; bunlar küçük ayrıntıdan başka bi şey değil- Güldiyar'ın, Muzaffer'in, Halil'in ve diğer kör kuyularda merdivensiz kalanların acılarını değiştiremeyecek kadar küçük...
Beni Kör Kuyularda
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
136 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitabın ismi o kadar güzel ki; kapağı açıp okumaya başladıktan sonra hayal kırıklığına uğramaktan korkuyor insan. Öncesi sonrası ve bir intihar ve ardında kalanlar... Gidenin hayatı mı mahvolmuştur, yoksa geride kalanların mı? Onun hayatı bitmiştir, ama diğerleri bu gönüllü terkedişle ilgili kendilerini sorgulayarak devam etmek zorunda hayata. Sade, yalın ve hüzünlü anlatımıyla bu kısacık kitap, tekrar tekrar okunma isteği oluşturuyor insanın içinde. Zaten şiir gibi de kısa kısa bölümleri var rastgele açıp okunası. Başak, Umut, Türkan, Abidin, Nergis, Selma, Canan, Tekin, Nana... Başak ve Umut' un babaları ile ilgili kurguladıkları hikayeler.
Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra
Bir Süre Yere Paralel Gittikten SonraBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20202,503 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Bir romanı okumaya başlarken, hep yazarın da hayatına göz atarım. Okuyacağım şeyin 'saf kurgu' olmayacağını düşünürüm. Tıpkı bu romanda olduğu gibi. Genellikle şiirleriyle tanınan Sylvia Plath'in ilk ve tek romanı olan bu kitap ilk yayımlandığında pek ilgi görmemiş fakat yazarın bir ay sonraki intiharıyla, deyim yerindeyse patlamış. Tüm bunları bilince hikaye sizi daha bi beklenti içine sokmaya başlıyor sanki, bende öyle oldu. Romanın kahramanı olan Esther adlı genç kız, içinde yaşadığı dünya düzenine kendisinin, fikirlerinin uyumsuzluğu, çevresindeki insanların onu hayal kırıklığına uğratması, hayata tutunma yolunda koyduğu hedeflerinin birer birer yıkılmasıyla intihara meyilli biri haline dönüşüp akıl hastanesine düşüyor. Esther, içinde bulunduğu bunaltıcı ruh halini; 'Çünkü nerede olursam olayım -bir gemi güvertesinde, Paris'te bir sokak kafesinde ya da Bangkok'ta- hep aynı sırça fanusun içinde eskimiş havamda bunalıyor olacaktım.' diye anlatıyor bize. Kitabın sonunda ne mi oluyor? Romanın kahramanı Esther sırça fanusundan belki kurtuluyor, peki ya kendi hayatının kahramanı Sylvia?
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,5bin okunma
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yalnızlık, alışkanlık, umut... Hangi yaşta okuduğuna bağlı olarak, okuyucusuna farklı şeyler hissettirebileceğini düşündüğüm bi kitap. Eğer hayatla ilgili beklentilerinizin yeni yeni oluştuğu bir yaşta ya da hala hayatınıza şekil verme dönemlerini geçmediyseniz, tabi okuduğunuz kitapların üzerinizde etkisi oluyorsa, hemen bi kendini toplama, 'Evet nolucak ki, hala vakit geçmiş sayılmaz' isteği uyandırabilir. Ama "ununuzu eleyip eleğinizi de astıysanız" da yapmadığınız şeyler için etrafınızın pişmanlıklarla kaplanacağını düşünüyorum. Çünkü zaman çok acımasız olacak. Tatar Çölü bize kocaman bi hayatı anlatıyor. Subay Giovanni Drogo'nun hayatı. Belki de bu yüzden (tabi ki değil:)) bazen okuması zor. Drogo'nun iç dünyasını, çelişkilerini, acabalarını okurken, zaman zaman kesintiler oldu bende ama sakın bırakmayın, sonunda iyi ki okumuşum diyeceksiniz. :) Okurken bi ara Samuel Beckett'nin Godot'yu Beklerken kitabını, biliyorsanız eğer, ne olduğu bilinmeyen bir şeyi mi bekliyor bu adamlar diyordum ki öyle olmadı: Mutlu son :) Ve son bir umut; ölümden sonraki hayata dair. İlk kez İtalyan bi yazarla, İtalyan edebiyatıyla tanıştım. Tanıştığıma da memnun oldum. Okuyun, okutun.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,1bin okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
'Gerçeğin, gerçekdışı anlatımı' derdim tek bir cümleyle anlatmak gerekseydi. Ya da 'bir romanın şiirsel anlatımı.' Ya da daha bir sürü şey. Bir romanda eğer bir olay örgüsü varsa, ondan alıntı yapmakta, bulmakta zorlanırım çoğu zaman. Ama bu kitapta, birini not etsem, aklım ardından gelen diğer cümlelerde kalıyor. Zaten kitabı elinize ilk anladığınızda, benim gibi nasıl bir kitapla karşılaşacağınızı bilmeden aldıysanız, acaba bir şiir kitabı mı aldım bile diyebilirsiniz. Görsel olarak da çoğu zaman şiir formunda yani. Ne anlatıyor bu kitap diyecek olursanız, içinde Hakkari'de öğretmenlik yapmaya giden yazarın gözlemleri var. Şaşkınlığı, çırpınışı, her şeye rağmen umudu var. Hep duyarız doğunun karı, ulaşımı, dağları zorlayıcıdır diye. Yazar da sanki bunu bize, ressam olup çizmiş şair olup dizmiş. Herkes okumalı bence. Son olarak kısa bir alıntı. 'Sonra çocuklar var. Sonra özellikle çocuklar var. Ne iyi ki çocuklar var. ' Not: Kitabın bir de filmi var. İlgilenenlere.
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Alfa Yayınları · 201910,1bin okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Gogol’un bir çırpıda okunacak öyküsüyle geldim. (Spoiler) İsmi bile ilginç olan, çevresindekilerin, iş arkadaşlarınınpek önemsemediği, basit bir memur olan kahramanın, kendine yeni bir palto almak için TV’lerde, belgesellerde izlediğimiz türden (bilmem hiç denk geldiniz mi?) türden bir cimriliği anımsatan hayatından bir kesit. Okurken Rusya’nın meşhur soğuğunu da hissetmek mümkün, bu yüzden PALTOnuzla okumanızı tavsiye ederim. :) Kitabın içinde yer alan diğer öykü ise BURUN. Okuyucuya ‘Acaba yazar burada ne anlatmak istemiş olabilir?’ sorusunu sorduran gerçeküstü bir hikaye. Öykünün sonunda da yazar kendisi de bu konuya açıklık getirmeye çalışmış gibi görünüyor.
Palto
PaltoNikolay Gogol · Koridor Yayıncılık · 202036,9bin okunma