Hayatlarımız kırılgandı; utancın ve pişmanlığın acılarıyla, iletişim de yanlış anlaşılmalarla doluydu ve kitapların, müziğin, sanatın ve diğer insanların ortaya attığı fikir sağanağına karşı hissedilen güçlü ve yoğun bir hayret duygusuyla doluydu; zaman, üzerine basa basa büyük harflerle yazılan Aşk, Hayat, Zaman, Yaş, Hayal Gücü soyutlamalarının
~~~Geçmiş, şimdi ya da gelecek diye bir şey yok. Zamanı bölümlere ayırmak için fiil çekimi kullanmak suyun üzerine tebeşirle yazmak gibi bir şey~~~
Şair olmak" isteyen genç kadının aile trajedileri ve kendini yanlış mesleğe (öğretmen olarak) hapsolmuş bulması nedeniyle umutsuzca mutsuzluğa sürüklendiği ve sonunda kendini akıl hastanesinde
Agorafobi: Tıp ve Sağlık alan korkusu,açık yerlerden korkma.
Lobotomi: Lökotomi olarak da bilinen beyin cerrahisi işlemidir. Psikoameliyat diye bilinir. Şizofreni, epilepsi, bipolar gibi çeşitli ruhsal rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır.
Epistemoloji: Daha çok metafizik ile benzerlik gösterir. Hayatın özü ve bilim felsefesi için
Lobotomi, nazal yoldan beyne ulaşan bir çubuk -ki bu ilk buz kıracağı ile yapıldı ve o kişi nobel ödülü aldı- ile beyninize vurulup prefrontal korteks bağının koparılması tedavisidir. Sonrasında tüm dertlerinizden kurtuluyorsunuz; fakat otsunuz. Evet ot. İnek gelsin de yesin.
"Sadece klinik açıdan geri zekâlı demezdim,"..., "Beyninin ölü olduğundan resmen eminim. Ya da lobotomi yapıldığından. Hamamböceklerinin kafaları olmadan bir süre daha yaşayabildiğini biliyor muydun? Bence onda da benzer bir durum var."
"Dövüşmek istediklerinizin sizi manipüle edebileceğini hiç düşündün mü?"
"Elbette. Fakat bizi yöneten zır cahillerin yüce fikirleri nasıl olabilir? Bu, yöneticilerimizden birinin Mozart ya da Rimbaud olabileceğini düşünmek gibi bir şey. Onlar acınacak cahiller, plastik cerrahların lobotomi geçirmiş müşterileri, kaba, paranoyak, kinci ve ödlek insanlar. Tek dertleri, dokunulmazlıktan yararlanmak için iktidarı ellerinde tutmak. Biz onları felç edeceğiz, suyun dışındaki balıklar gibi ağızları açık bırakacağız. Bakanlarını, istihbarat birim şeflerini toplayacaklar. 'Şu küçük sersemleri bulun! Toplanmadan öldürün onları!' diyecekler."
Kitap; pek çoğumuzun ilgi alanına giren çoğunluğu parapsikoloji üzerine kurgulanan öykülerden oluşuyor.
Televizyon ekranlarından aşina olduğumuz yazarın, ilginç bir kitap ismiyle paylaştığı her öykü bu isimden nasibini alıyor.
Yazarın mümkün olmayanı oldururken yazdığı her hikâye biterken okura 'Acaba ?' dedirttiriyor. Çünkü yaşam alanımız sadece bir boyutta sıkışıp kaldığı için ne sorguluyoruz ne de eleştiriyoruz. Şüphe duymuyoruz, merak etmiyoruz üstüne hayret etme dürtümüzü de bir kenara bırakıp öylece takılıp gidiyoruz.
'Son Lobotomi' kitabında yer alan öyküler, merak etme duygusunu okura hissettiriyor.
Altı öyküden oluşan kitap içeriği; günlük yaşamın bir uzvu haline gelen sosyal medya ve kullanımı üzerine oturttuğu ilginç bir öykü, felsefi görüşlere yer verdiği başka bir hikâye, sorgulatan anlatımların yer aldığı bir yolculuğun akıl dışı diyologları, kibrin vücut bulduğu güzel bir kadının etme-bulma döngüsünde sır kapısı niteliğinde son bulan yaşamının içler acısı bir son, gibi daha diğer öyküleriyle okura fazlasını sunuyor.
Kısaca yazarın günlük yaşamın algılarından çıkıp başka bir boyutta yaşanabilir sandığımız belkilerle dolu öykülerinden oluşan kitap, kısa bir molayla okunmayı hakediyor.
Dahi ve Deli ) delilik ve dehanın birlikte resmedildiği, Oxford İngilizce Sözlüğü'nün edebi yolculuğunu anlatan keyifli bir film var vizyonda. Sözlük, kelimelerin asırlar boyunca kazandığı anlamları okuyucuya alıntılar ile süsleyerek servis eden 70 yıllık bir proje.
🍃İki kere izlediğim bu filmden bahsetmeden geçemedim. Her ne kadar film analizi yapabilecek bilgim olmasa da kısa bir tanıtımın kimseye zararı olmasa gerek:) .
🍃Başrolünü Leonardo DiCaprio'nun üstlendiği ZİNDAN ADASI FİLMİ 2010 yılında Oscar ödüllü yönetmen Martin Skorsese tarafından çekildi. Türü gerilim, polisiye, dram. Gizemli unsurları
"Diğer insanlar hata yaparken sen niye gözlerini yumdun. Neden onlar yanlışı çoğaltırken sen de doğruyu çoğaltmak için çabalamadın? Birileri hep senin yerine de pislikle savaşıyor sandın."
(Çok uzun bir sessizlik)
Ama senin dostların var.
(Uzun bir sessizlik)
Çok dostun var.
Onların sana bu kadar koltuk çıkmaları için ne veriyorsun onlara?
İçimizi acıtan şeyleri biz görmeden "sonuçlanmış olarak" önümüze getirdiklerinde acıtan eylemi yok sayabiliyoruz hepimiz. Yani biz görsek de görmesek de yüzlerce hayvan kesiliyor ve etlerini yiyoruz. Hayvanı kesecekler diye üzülmenin anlamı nedir o zaman? Acaba vicdanın çalışmasını tetikleyen sadece o eyleme şahit olmak mıydı?