Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gamalı haç, çoğunlukla bir eşkenar dörtgenle birlikte bulundu, biri erkek simgesi, diğeri dişi ilkenin simgesi olarak Percx Gardner onu Yunanlılarda Hemera adıyla güneş simgesi olarak buldu, bu da erkek ilke anlamına geliyor. Löwenthal XIV. yüzyıldan, Soest'te Maria zur Wiese kilisesindeki bir sunak bezindeki gamalı haçı betimliyor ve burada
Sayfa 122 - 123Kitabı okudu
1960'ların ortalarında başlayan öğrenci radikalizmi, Frankfurt Okulu'nun uzun bir süredir unutulmuş yapıtlarını yeniden gün ışığına çıkarır. Enstitü'ye öğrenci hareketinden gelen gençler katılır. Ancak, ABD'de Löwenthal eski militan çizgisini sürdürür ve Marcuse, Yeni Sol'un en önemli temsilcilerinden biri haline gelirken, Horkheimer ile Adorno öğrenci radikalizmine çok mesafeli bir tutum alırlar. Horkheimer, İran Şahı'nın Almanya'yı ziyareti sırasında çıkan kanlı çatışmada öğrencilere açıkça cephe alır. Öğrenciler de Frankfurt Üniversitesi'nde düzenledikleri bir gösteriyle Frankfurtçular'ı yuhalarlar.
Reklam
Gerçekliğin olduğundan daha gerçek bir portresini çizen kişi, sanatçıdır.
Lowenthal
‘Modern uygarlığın mekanikleşmiş çalışma sürecinde bireyin önemini kaybedişi, halk sanatının ya da “yüksek” sanatın yerini alan kitle kültürünü ortaya çıkartmıştır. Bir popüler kültür ürünü gerçek sanatın hiç bir özelliğini taşımaz, ama tüm popüler kültür medyasında görüldüğü üzere kendine özgü özellikleri vardır: standardizasyon, stereotipleme, tutuculuk, kandırmaca, dalavere ile yutturulmuş tüketim malları.’
Sayfa 44 - Yapı Kredi Yayınları
The Social Research Institute, founded at the University of Frankfurt in 1923, is known as the Frankfurt School, in short, in the social science literature. The Frankfurt School is also commonly referred to as Critical Theory. Especially, the analyses of Theodor W. Adorno (1903-1969), Max Horkheimer (1895-1973), Walter Benjamin (1892-1940), Leo
Sayfa 119Kitabı okudu
Geçmiş, yabancı bir ülkedir. David Lowenthal
Sayfa 52 - KETEBE
Reklam
248 syf.
·
Puan vermedi
Sanatçı ve eseri arasındaki ilişki sanat ürününün endüstriyel mutasyonu sonrasında neye evrildi. Sanatçı ve eseri arasına giren yayıncı dağıtıcı satıcı ve bir sürü başka şey sanatçının eseriyle kurduğu biricik ilişkiyi tirajlar kazançlar ve başka binbir türlü şey üzerinden nasıl yeniden üretip piyasa ilişkilerinin parçası haline getirdi. Franfurk ekolü kültür endüstrisi eleştirilerinin devamı niteliğinde bir çalışma. Adorno Walter benjamin marcuse severler için çok tanıdık gelecek cümleler içeriyor... bu ekolün tek zaafı sürekli yakınmaları...
Edebiyat, Popüler Kültür ve Toplum
Edebiyat, Popüler Kültür ve ToplumLeo Löwenthal · Metis Yayınları · 201730 okunma
Geçmiş, Türkiye'de hakikaten bir başka ülkedir (David Lowenthal'ın Past is a Foreign Country kitabına atıfta bulunuyor M.A.J. Bu ülkenin vatandaşları, 1928'de Arap elifbasından Batı dün yasının bildiği Latin alfabesine geçişi gerçekleştiren harf devrimi sebebiyle geçmiş çağların edebi ve tarihi eserlerine ulaşma imkânından mahrumdurlar. İş bununla da kalmamış, Arapça ve Farsça kökenli kelimeleri atarak Türkçeyi Öztürkçe hale getirme çalışması başlatılmıştır o bu iki dil, Türkçeyle beraber Osmanlı dili denilen zengin karışımı oluşturuyordu ki, Osmanlıca bugün Latince kadar “ölü” bir dil olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Öte yandan Osmanlı asırlarında yazılmış eserler şimdilerde sadeleştirilmiş Türkçeyle yeni yazıda basılmakta, modern okuyuculara, mazilerinde olup bitenler konusunda bazı şeyleri anlama imkânını sunmaktadır. Aksi halde durum daha da dehşetengiz olurdu: 1930'lardan önce yazıl mış her şeyden mahrum bir İngilizce edebi kanonu'nun halini gözünüzün önüne getirin bakalım!7 7 Caroline Rinkel, Osman's Dreanı: The Story of the Ottoman Empire, 13001923, John Murray: Londra 2005, s. xii, Alinti
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.