Tek solukta bitecek bir kitap. Türkiye'de çocukluğunu geçirmiş bütün erkekler -özelliklede apartman aralarındaki sokaklarda top peşinde koşturanlar, yaz tatillerinde tişörtünün her yanı sırılsıklam ter olana kadar sokaktan eve gelmeyenler, gizlice sigara içmek için başka mahallelere gidenler ve komşu kızının dikkatini çekmek için türlü şebekliklere başvuranlar için konuşuyorum- mutlaka bu hikayede geçen duyguların hepsini, değilse de bir kısmını mutlaka hissetmiştir. Emrah Serbes'in bu kadar usta bir şekilde ergenlerin gözünden olaylara bakması, beni kendisine hayran bıraktı.
Tavsiyem, kitabı bir arkadaşınız ile birlikte, sesli bir şekilde okumanız olur. Ben üç kere okudum bu kitabı. İlk kendim okudum. İkincisinde yani arkadaşımla okuduğumdan daha çok zevk aldım. Üçüncüsüde, son zamanlarda paylaşımların hemen hemen hepsinden "çay/kahve ve Kürk Mantolu Madonna" resimlerinin eksik olmadığı sosyal medyada. Sözleri o kadar çok paylaşıldı ki kitabı bir kez daha bitirmiş oldum sanırım, yeter okuyormuş gibi yapıp paylaşmayın sözleri artık!
Kitabın başından sonuna kadar yüzümden gülücükler ve acıma duygusu içimden hiç eksik olmadı. Okumaya niyetliyseniz, lütfen kitabın yanına çay, kahve yada sigara koymadan okuyun!!