Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Anne- Babaların Çocuklarına Görünmez Tehlikelerden Korumaya Çalışmaları
Sevgili gençler, sevgili genç yetişkinler doğum günler; yeter geliriniz olmadığı için anne -babamızla birlikte oturmak zorunda kalabilirsiniz ancak sıkıntı üzerine sıkıntı eklememekte yarar vardır. Ayrı ev tutamayabilirsiniz fakat hiç olmazsa dilinizde tutabilirsiniz, lütfen oto yoka sinirlenmeyin, Küçük şeyleri mesele etmeyin annenizin yaptığı yemeği ,onun kıyafetini ,televizyon programını eleştirmeyin kaldı ki bir şeyin en doğrusu yoktur doğru görecelidir bugün için geçerli olan doğrular modalar ve tercihler yarın değişebilir işte bu yüzden ayrı ev tutamıyorsak hiç değilse dilimiz tutmalıyız . Eve ekmek getiremiyor olabilirsiniz ama ekmeği mutfaktan yemek masasına getirebilirsiniz çamaşırdan bulaşığa annenize yardımcı olabilirsiniz buradan sadece eve ekmek getiremeyenler annelerine yardım etmeliler sonucunda çıkarmamak gerekir Bir evin annesine veya evin kadınına yardım etme ifadesi oldukça yaygındır bu ifade kadınların toplum içinde ezildiklerinin pek çok göstergesinden biridir.
Uyuyan Güzel İpek dokumak için çok küçüktü, bu onu üzdü; ölü gibi yattı, yıllar önce daha anne sütü emerken kâhinlerin söylediği gibi. Ama peri masalına yakışacak şekilde Sarışın ve kötü ruhlu Prens Willy çıkageldi Korudan geçip şatoya ulaştı ve onu solgun ve zayıf yanaklarından öptü. Anne babası derin uykudaydı, yatağın yaylarının gıcırdadığını duymuş olmalılar; gözlerine inanamadılar Prens’e acı içinde yalvardılar: “Lütfen yeni bir hayata yol açmayın, efendim. ” Artık ona saldırmaktan vazgeçin, onu uyandırın yeter. Şair Driek van Wissen’in çift anlamlı sözleri (bir bölümü kaçı­nılmaz olarak kayboluyor çeviride) olmasa bile “Uyuyan Güzel” masalı, büyüyen bir kızın kaderinin şiirsel bir anlatımıdır.
Reklam
Ve kokunuzu bu gecelik burnumdan değil ağzımdan dolu dolu soludum içime. Umarım yeter bu gecelik ölmemeye. Ölürsem lütfen bağışlayın... bağışlayın bayım...
“Arkadaşlar,” dedim, “lütfen yeter artık. Teşekkürler.”
Sayfa 220Kitabı okudu
Maya için ekmek neyse öyle ol bana yeter. Sebebi her ne olursa olsun, Lütfen eylemin senin ve benim için olsun.
Sayfa 59 - İTHAKİ YAYINLARIKitabı okuyor
Evet, sevgili Lotte, bütün işleri yaparım, hallederim; yeter ki siz benden daha çok şey yapmamı isteyin, hem de olabildiğince sık. Sizden bir ricam var: Bana not yazdığınız kağıtların arasına kum serpmeyin lütfen. Bugün notunuzu hızla dudağıma değdirince dişlerim gıcırdadı.
Reklam
Merak etmeye başladım. Hayatınızda kaç kişiyi benim onu sevdiğim gibi sevebilirdiniz? O kadar çok olamazdı. Kaç kişiyi sevebilirdiniz? Bana iki olduğunu söyleyin. Siktir. Lütfen, bana iki olduğunu söyleyin. Jo beni geriye ve ondan uzağa çekti; sanırım bizi bağlayan bağların koptuğunu duydum. İki değildi. Jo beni çekiştirdi. "Hadi dostum, bu kadar yeter." Ona karşı koydum çünkü yetmezdi. Hiçbir zaman da yetmeyecekti. Söz konusu o olduğunda "yeter" diye bir şey yoktu. Yetmezdi ve asla yetmeyecekti.
Sayfa 348Kitabı okudu
Hälä bacaklarım beline dolanmış bir haldeydi ve Hudson bu şekilde yatağa oturdu, daha doğrusu duştu. Dizlerimin üzerinde yatakta doğrulup, kemerini çözmek için bir an bile tereddüt et- medim. Bu sırada Hudson, ayakkabılarını çıkardı ve kalçalarını hafifçe yukarı kaldırdı. Böylece pantolonunu ve külotunu dizle- nne kadar indırdim. Sonunda aleti
Sayfa 56
Yıllar atan milyonlarca olası zerreciklerle. Sen bu duruma gümus-giysilisin. Ah hesap makinesi - Birşeyi bırakmak, hepten bırakmak senin için olanaksız mı? Her parçayı morla mühurlemen şart mı, Öldürebileceğin herşeyi öldürmen şart mı? Bugün senden yalnızca bunu istiyorum ve senden başkası veremez onu bana. Penceremde duruyor öyle, gökyüzü denli büyük. Şiltelerim arasından soluk alıyor, dökülmüş yaşamların Pıhtılaşıp tarihe katılaştığı soğuk ölü merkez. Postayla gelmesin lütfen, parmaklana parmaklana. Şifahen de gelmesin, hepsi elime geçene kadar Altmışıma gelmiş olurum, onu kullanmaya halim kalmaz. Реçeyi, peçeyi, peçeyi indir yeter. Ölüm olsaydı o Onun derin yerçekimine, zamansız gözlerine hayran olurdum. Ciddi olduğunu bilirdim. Soylu bir tarafı olurdu, bir doğumgünü olurdu o zaman. Ve bıçak oymazdı da, bir bebeğin ağlaması gibi Saf ve temiz girerdi, Ve evren yanıbaşımdan kayıverirdi. 30 Eylül 1962
Temiz olmayan bir bilinçaltı, sana engel olur. Onu temizle. Onu temizlemenin yolu ise, tatmin etmekten geçiyor. O kadar tatmin et ki, sana "lütfen yeter, bu kadarına ihtiyacım yok" desin. Ancak o zaman bırak. Bundan sonra aklın taze bir enerji akışıyla dolar ve zekaya dönüşür. Sonra bu enerji yükselmeye devam eder ve sezginin kapılarını açar. İşte o zaman fiziksel olarak gözlerinle göremediğin şeyleri görmeye başlarsın. Nesne bile olmayan şeyleri. Sevgi bir nesne değildir. Gerçek bir nesne değildir. Güven bir nesne değildir. Ama bunların hepsi birer gerçektir. Sahip olduğun eşyalardan çok daha gerçek. Bunlar sadece sezgi için gerçektir. Onlar vardır. Ve sezgin işlemeye başladığı zaman, ilk kez olarak gerçek insan olursun. Bilinçaltınla sen bir hayvansın. Bilinçle artık hayvan değilsin. Üst bilinç ile insan olursun.
Reklam
"Lütfen yine başlamayın! Çektiğim acılar bana yeter..."
-Sayın bayım, oyuncuların rahat etmesi için gerekeni eksik etmeyin, lütfen. Anlıyorsunuz değil mi? Saygıyla karşılanmalarını istiyorum. -Layık oldukları biçimde davranacağım efendimiz. -Olmaz öyle şey, Tanrı esirgesin, insan gibi davranmak yeter. Herkese layığına göre davranacak olursan kim kırbaçtan kurtulabilir ki?
Sayfa 64 - Türkiye İş Bankası Yayınları, Hamlet, Polonius.Kitabı okudu
Lütfen okuyun
• “Ey nefsim! Artık Rabbinin hoşnut olduğu hale dön. Sana arzularında ses çıkarmayıp, uyduğum yeter. Artık başıboşluk yerine Al­lah’ın zikri ile meşgul olmayı, konuşmak yerine susmayı, kalabalık ortamlar yerine yalnızlığı, yaratıklarla dostluk yerine yaratanla dostluğu, kötülerle arkadaşlık yerine iyilerle arkadaşlığı öne al. Kötü hâl ve gidişatını düzelt. Günahla ge­çirdiğin uykusuz geceleri, ibadet ve zikirle geçecek uykusuz gecelerle değiştir. Yönünü dünya ehlinden çevirip, Allah’a döndür. Onların sözlerine kulak tıkayıp, Allah’ın kelâmına ve zikrine kulak ver. Yemek içmekteki oburluğunu, Allah’a kul­luk için yeterli olacak miktarda az yiyip içmekle değiştir. •
"- Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz? - Bu, nereye gitmek istediğine göre değişir - Aslında nereye gittiğim pek umurum da değil... - O zaman hangi yolu izlersen izle fark etmez. - Bir yere varayım yeter..."
Sayfa 49 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Gülümse lütfen… Yüzünün sadakası yeter beni zengin etmeye. Bir ömür bitmez sana olan fakirliğim.
914 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.