Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her şey çarpılıyor, her şey saptırılıyor. Her şey yalan, eksik ve yetersiz. Herkes birinin yetersiz bilgisini önce destekliyor, sonrada kullanıyor. Bunu insan olgusunun bir özelliği ve uzantısı olarak, hepimiz zaman zaman yapıyoruz. Çünkü gerçekten açık dürüst ve doğru olmak mümkün değil. Bırakın başkalarını, kendimize bile rol yapıyor, kendimizi bile aldatıp,kandırmaya olduğumuzdan başka görünmeye çalışıyoruz. Bu yanlış. Ama bir de zayıflıkları kendi çıkarları doğrultusunda kullananlar (en başta politikacılar, reklamcılar, bütün satıcılar vb.) bulunuyor. İşte bu daha da yanlış. Bilemiyoruz uğrunda her şeyler verilen bu ‘’kişisel çıkar’’, bu ‘’kazanç’’ ve bu ‘’güç merakı’’ne oluyor? Nereye aktarılıyor bu güç ve kazançlar ve bu yararlar? Ne için biriktiriliyor? Sanıyoruz ki, hep yalnızız, kimse bizi görmüyor ve yapsak, yanımıza kar kalacak.
İşlerin şimdilik böyle işliyor olması, gerçeğin böyle olduğu anlamına gelmez. Buradaki temel konu, bilgisizlik ve bilememektir. Bu bilgisizlik, bizi korku ve endişeye sürükler. Adeta bir panik havası içinde, herkes her an ve her yerde kişisel çıkarlarını düşünmeye, ihtiyaçlarını ön plana almaya çalışır. Böyle bir anlayışa göre (tıpkı hayvanlar aleminde olduğu gibi) herkes (hatta insanın kendisi bile) birbirinin rakibi ve düşmanıdır. Tek hedef her seferinde, kendi payına göz dikebilecek olan bir rakibi yenmek altetmek ve kendini kabul ettirmektir. Bu nedenle hep gizlenmek, olduğundan farklı davranmak, aldatıcı olmak, yalan söylemek, gizli planlar yapmak zorunda hissederler insanlar kendilerini. Çünkü samimi içten, açık dürüst olmak, vermek, sevmek, birinin iyiliğini istemek gibi eğilimler, insanı zayıflatır, rakibe karşı açık verdirir. Ve yenilgiye hazırlar. Aslında içimizdeki evrensel öz, bizde bu gibi özelliklerin oluşmasını sağlıyor. Yani herkesin içinde böylesine dışa açılma arzusu ve deneyimi var. Ama korktuğu, kimselere güvenemediği e kendisini yalnız hissettiği için bu yöntemi hep baskı altında tutmaktadır.
Reklam
Dünyada yetenekli, istekli, hırslı ve çalışkan insan bolluğu var. Ama bir de bakıyorsunuz tüm bu yetenek ve becerilere rağmen, hayatta pek de başarılı olamıyorlar, planlarını ve hayallerini gerçekleştiremiyorlar. Çünkü insanları etkileme ve kullanma sanatının kurallarını bilmiyorlar, yöntemlerini uygulayamıyorlar. Bu yüzden dünyada, kendisine olan güvenini kaybetmiş bulunan birçok mutsuz insana rastlıyoruz. Bu türlü kişiler sürekli olarak, başka insanların onlara; neyi nasıl yapmaları, nasıl düşünmeleri, neleri satın alıp, neye ve kimlere inanmaları gerektiğini söylemelerini beklerler. Böylece, hiçbir eleştiride bulunmadan, kafalarını yormadan ve rahat bir biçimde, diğer insanların onları istedikleri gibi yönlendirmeleri ve yönetmeleri altında kendi kişiliklerinden uzaklaşmaktadırlar. Her alanda olduğu gibi burada da başarılı olabilmenin iki temel öğesi vardır. 1. ana kuralları tam olarak anlamak ve onlara hakim olup, iyi kullanabilmek. 2. sürekli alıştırma ve idman yaparak, edinilen bu bilgileri çeştli yerlerde ve olayların içinde denemek, böylece bilgiyi geliştirip, ilerletmek.
Tüm bunlar korkunun yarattığı, insanların korkularından yararlanılarak, insanları yönlendirme eylemleridir. • Öğretmen öğrencilerini cezalandırmakla ya da kötü not vermekle tehdit eder ve öğrenciler de bunlardan korkarlar.çünkü kötü not alırlarsa ailelerini kızdıracaklar ve onları kızdırmaktan korkarlar. • Çalışan herkes, mevkiini ve işini kaybetmekten korkar; işverenler de bunu en iyi biçimde değerlendirirler. • Belki en çok duyulan korkulardan bir tanesi de, yakın çevremiz tarafından saygı görmemek ve ciddiye alınmamaktır. Bu nedenle, herkesin bizi beğenmesi ve onların hoşuna gidebilmek için, elimizden geleni yapmaya çalışırız. Modayı izlemek ve başkalarından geri kalmamak içinde çaba gösteririz. Kimi zaman alttan alarak kimi zaman fıkralar anlatarak, bazen tatilimizden bahsedip, bazen kendimizi her şeyi bilen birisi olarak ortaya koyarak, hep tek bir şeye ulaşmak isteriz. Çevremizdekiler tarafından kabul edilmeye ve değer verilmeye. Aslında burada yine bir suçlu aramaya gerek yoktur. Çünkü hepimiz, aynı anda hem ‘’korkutucu’’ hem de kurban durumunda bulunmaktayız. Önemli olan, hangi oranda dışımızdaki kişiler tarafından yaratılan bu korku manipülasyonlarının etkisi altında kaldığımızı saptamak ve özgür karar alma alanımızı nasıl genişleteceğimizi belirlemektir. Bunu başarabilmek için de, korkularımızın nerelerden ve nasıl kaynaklandığını sezinleyerek, onların bilincine varmak ve korkularımızı kontrol edebilmeyi öğrenmek gerekir.
Birçok insanın isteklerini hayallerini ve ihtiyaçlarını gerçekleştirmek ya da elde etmek isterken karşılaştıkları en önemli engel, gerekli olan ilk adımı, zamanında atamamış olmaktır. Bu ilk adım, başkalarının siz, fark etmelerine, ciddiye almaları ve dinlemeleri anlamına gelir. Ayrıca yine bu ilk adım, kişinin pasiflikten ve beklemekten sıyrılıp, harekete geçmesi, bir rizikoya girmesi ve eyleme yönelmesidir. Bunların hemen hepsi ümitsiz bir biçimde, birilerinin gelip de kendilerine bir şans vermelerini bekler dururlar. O sözü edilen tesadüfün hayatlarını değiştireceği günü adeta iple çekerler. Bunlar iş yerlerinde işlerin daha iyi olacağı günü; evliliklerinde ilişkilerinin düzeleceği anı; muayenelerde çağrılmayı ve bir lokanta da ise garsonun gelmesini beklerler.
Bir insana her şeyi ya da en azından bir çok şeyi satabilirsiniz. Burada önemli olan nokta, satılacak şeyi, doğru ambalajda sunabilmektir. Bu nedenle, ambalaj ve dış görünüş, içerikten daha önemlidir.
Reklam
AMBALAJ İÇERİKLE AYNI ŞEY DEĞİLDİR VE OLMASI DA GEREKMEZ! • Eğer bir doktorun, sırf doktor olduğu için, sizi derdinizden kurtaracağına inanıyorsanız, • Bir hakimin, sırf hakim olduğu için, hakkınızı koruyacağını sanıyorsanız, • Bir partiye, halledilmesini istediğiniz sorunların çözülmesini vaad ettiği için oy veriyorsanız, • Bir pedagogun, sırf pedagog olduğu için, çocuğunuzu iyi etmesini bekliyorsanız, Sizde bu tuzağa düşmüşsünüz demektir.
Sürü insanın belli başlı dört özelliği şöyle sıralanmıştı: 1. Kişilik kaybı: kişiye özgü bireysel davranış biçimleri, ihtiras ve tutkuların baskısı altında ortadan kalkar. Onların yerini, içgüdüsel tepkiler alır. 2. Duyguların egemenliği: akıl ve mantık terk edilir, duygular ve içgüdüler öne geçerler. Nitekim geniş kitlelerin böylesine yaygın
SONSÖZ Kendinizi, usta manipulasyoncular tarafından çevrilmiş ve çaresiz olarak, onların yönlendirdikleri biçimde yaşamak zorunda bulunan ‘’küçük ve zayıf’’ bireyler olarak görmeyin. İşte bizi asıl güçsüz ve edilgen kılan, bu türlü korkuların içinde kalmak ve bir kenara sinmektir. Çünkü üzerimizde bu manipulatif etki ile nasıl mücadele edeceğimizi bilememekteyiz. İşte bu kitap size, manipulasyon oyununun kurallarını göstererek, bunları kendi lehimize nasıl kullanabileceğiniz hususunda öneriler sunmaktır. Böylece siz de ‘’oyunu kurallarına göre oynamak’’ şansına sahip olmaktasınız. Bu durumun, cesaret arttırıcı bir etki yapacağını umuyorum.
Patolojik aşkın en belirgin özelliklerinden birisi, kişinin karşısındakini maniple etmeye çalışmasıdır. Sürekli manipülasyon dolu, karşısındakini yönlendirmeye, zorla bir davranışa sevk etmeye yönelik sözler, sözüm ona " sanat " ürünleri ortalıkta cirit atıyor.
Sayfa 37 - Erol Göka ile yapılan söyleşidenKitabı okudu
Reklam
Spekülasyan ve manipülasyon kelimeleri çok önemli ya saygıdeğer siyasetçilerimizin dilinden eksik olmuyor.
182 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
uzun süredir süren ilişkimde anlamlandıramadığım duygusal boşluğu,içine düştüğüm çıkmazı,kafa karışıklığını,giderek çevremdeki herkesden hatta kendimden bile neden uzaklaşıp güven kaybı yaşadığımı,narsist olduğunu zaten düşündüğüm ama bu kadar ciddi boyutlarda sorunlarının olduğunu o neşeli,hiperaktif kişiliğine konduramamamın da sebebini çözmemi sağlayan,okunması ve anlaşılması kolay bu kitabı hayatınız mükemmel gidiyor olsa bile alıp bilgilenmenizi tavsiye edebileceğim bir kitap.
İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
İkili İlişkilerde Duygusal ManipülasyonPascal Couderc · İletişim Yayıncılık · 20211,573 okunma
182 syf.
7/10 puan verdi
Evli yahut evli olmayan çiftlerin muhakkak okuması gereken bir kitap. Günümüzde hemen hemen hepimiz ilişkilerimde problemler yaşıyor ve çoğunlukla bu problemlerin kaynağına inecek kadar geniş bakamıyoruz olaya. İşte bu kitap çiftlerden erkek ya da kadın farketmez, problem yaratan kişiliği yakalayıp neler yapılması gerektiğini gözler önüne seriyor. Faydalı...
İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
İkili İlişkilerde Duygusal ManipülasyonPascal Couderc · İletişim Yayıncılık · 20211,573 okunma
Karşısındakini kullanarak sürekli kişisel tatmin arayışı, günümüzde bireyler arasındaki ilişkilerin parçasıdır.
182 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
okuduğunuzda ciddi anlamda şaıracağınız,kendinizi ve partnerinizi daha iyi tanıyacağınız,yaşadığınız sorunların ne olduğunu yada nedenlerini anlayabileceğiniz,muhtemelen somut çözümler getireceğiniz bir kitap.
İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
İkili İlişkilerde Duygusal ManipülasyonPascal Couderc · İletişim Yayıncılık · 20211,573 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.