Dini inançlar, özgürlük ve bilim yolundaki tüm şehitler, kendi vicdanlarına, insanlık ve mantık kurallarına uymak için kendilerini susturmak isteyenlere karşı gelmek zorundalardı. Eğer bir insan boyun eğer ve itaatsizlik yapamazsa, o bir köledir; eğer yalnızca karşı gelebiliyor ama itaat ediyorsa, o bir asidir (bir devrimci değildir); öfkeyle, hayal kırıklığıyla, kırgınlıkla hareket eder, bir inanç ya da ilke adına değil.
Sayfa 12Kitabı okudu
“Her şey ölümlüdür, Zinacığım, her şey, hatıralar bile!.. Soylu duygularımız da ölür. Onların yerine mantık alır. Yakınmanın gereği yok! Yaşamaya bak, Zina, uzun yıllar yaşa, mutlu ol. Sevebileceksen bir başkasını, sev… bir ölüyü sevmemelisin! Yalnızca, çok seyrek olsa da, hatırla beni, kötü hatırlama, kötü yanımı bağışla. ..
Sayfa 267Kitabı okuyor
Duygusal olaylara nesnel bir yorum getirerek tepki verme sorumluluğundan kaçınma, daha çok aydın kişiler arasında görülür. Çünkü, düşünce ve mantık, çağdaş insanın duygusal yaşantıların olumsuz etkilerine karşı geliştirdiği etkili bir korunma aracı durumuna gelmiştir.
Sayfa 72 - Metis Yayınları
Düşmanlık için dahi haysiyet ve dürüstlük elzemdir.. tartışma için asgari düzeyde mantık esastır.. Öyle ateist yazarlar bilirim ki onlar kelamlarını ahlâk ve namustan ayrı görmemiş ve dürüstlüğü ilke edinmişlerdir..(bizdekiler bize özgü, ermeniler ve Yahudiler en cahil olanlarını seçip Türkiye'ye yerleştirmişler) kalem ve dil'i bir meseleyle iştigal etmek hususunda muvaffak kılmak istersen, fikrini namus suyundan geçir (!)
