Sezgi
Sezgi, hakikat ya da gerçeğin, bir akıl yürütme sürecinden bağımsız olarak, doğrudan algılanmasıdır. Sezgi, belirsizlik için alan tutma kabiliyetimiz ve içgüdü, deneyim, inanç ve mantık dahil bilgi ve içgörü geliştirdiğimiz birçok yola güvenmeye istekliliğimizdir.
"Bizler duygulara güvenmeyen bir dünyada yaşıyoruz. Bize sürekli duyguların çocukça, sorumsuz ve tehlikeli olduğu, mantık kadar önemli olmadığı söyleniyor. Onları görmezden gelmeyi öğreniyoruz, onları kontrol ve inkar etmeyi öğreniyoruz. Onların ne olduklarını, nereden geldiklerini ve bizi bizden nasıl daha iyi anladıklarını anlamıyoruz bile. Ama ben biliyorum ki duygular önemli. Bazen küçükler... Tarçınlı çörek kokusu aldığımda büyük annemi özlemem gibi. Bazen ise kocamanlar... Ancak şanslıysan, gerçekten şanslıysan bir duygu gelir ve her şeyi değiştirir." -Sense8
Reklam
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yazar, Stanford Üniversitesi'ndeki Davranış Tasarımı Laboratuvarı' nın kurucusu ve yöneticisi. Stanford' lu okuduğum ikinci yazar. Diğeriyse Jo Boaler' di. Bu kitabı daha önce almış ve biraz okuyup yarım bırakıp, elden çıkarmıştım. Uzun bir süre sonra yazarın okuduğu üniversiteyi görünce tekrar ön yargısız aldım. Kitabın başlarında davranışların olabildiğince küçültme vurgulaması yapıyor. Hatta kitabın bir bölümünde zihnimizde 'küçültme' kavramını bile karmaşık yaptığımızdan bahsediyor. Yani davranışlar küçültülmediğinde 'ya hep ya hiç' kurbanı oluyor. Kitapta hem en çok beğendiğim hem de yazarın da savunduğu şey, küçük davranışların hemen sonrası 'kutlama' alışkanlığı. Buradaki mantık şu. Duygular alışkanlık yaratır. Küçük bir davranışın hemen sonrasında bir 'duygu' olan kutlama(parlama) yaparak alışkanlık oluşturuluyor. Davranışın en küçük hali+ kutlama= Davranış devam etmesi. Benim için baya zihin açıcı bir kitap oldu. Beklentiniz normal olsun. Öneririm.
Küçük Alışkanlıklar
Küçük AlışkanlıklarDr. Bj Fogg · Pegasus Yayınları · 202157 okunma
Bu gece bir karar gecesiydi. Bu gece bir sorgulama, ölçme biçme, tartma gecesiydi. Bu gece duygular konuşacak, mantık konuşacaktı ve bu gecenin sonunda belki de hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı...
151 syf.
·
Puan vermedi
Düşüncelerin yaşamına yön verirken aklın mı hüküm sürdüğü duyguların mı tartışılır. İki olgunun da galip ve mağlup olduğu durumlar vardır elbet yaşamın gereği budur çünkü.. Ne düşünürsek o oluruz gibi klişe bir laftan sonra insan iyi olduğu kadar kötü de olmalı kanısındayım, ne kadar iyi düşünsekte iyiliğin ve kötülüğün harmanlanmış dünyasında bizi biz yapan daha çok davranışlarımız olur zira ağzımızdan çıkan sözler kifayetsiz kalabiliyor. Aklın ve duyguların arasında sıkışmış bir benlik düşünün Akıl mı daha güçlü yoksa duygular mı? Peki hisler mı daha sahici mantık mı ? Bizi harekete geçiren yada durduran ne olmalı ki sonunda iyi ve güzel şeyler olsun ... Aklımızı ve duygularımızı doğru yerde doğru zamanda hak eden kişilere hak ettiği gibi göstermek gerekiyor zira yaşam yeterince güç ve biz yani benliğimiz çok değerli bir varlık.. Gücünüzü aklınızdan ve duygularınızdan alın ve hiçbir durumun yada kişilerin gücünüzü bastırmasına izin veryin Çünkü hayata bir kere geliyoruz ve bize bahşedilen yaşam bizim için..
Düşüncenin Gücü
Düşüncenin GücüJames Allen · Koridor Yayıncılık · 20082,503 okunma
"Anne babalarına şaşırıyorum. Aşk evliliği diyorlar." "Aşk mı? Ne çığdışı düşünceler! Bu zamanda kim aşkı konuşur ki?" "Ne yapalım? Eski aptalca moda geçmiyor." "Bu modayı takip edenler için kötü...Biliyorum mutlu evlilikler sadece mantık evlilikleridir."
Sayfa 191Kitabı okudu
Reklam
921 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.