Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Sanırım kitaba geçmeden önce yazar hakkında bilgi vermek daha doğru olacak. Gerçek ismi Samuel Langhorne Clemens. Mark Twain 19. yüzyıl ABD’sinde önemli bir yere sahip.
Halley kuyruklu yıldızı dünyadan gördündüğü gün doğmuş, yıldızın tekrar dünyadan göründüğü gün öleceği kehanetinde bulunmuş ve bunda da haklı çıkmış.
İnsan nedir isimli denemesini
Mark Twain’in en sevilen eserlerinden biri olan #tomsawyer
Yaptığı türlü yaramazlıklarla başı dertten bir türlü kurtulmayan,zeki,sevecen ve bir o kadar da iyi kalpli olan Tom Sawyer’ın,arkadaşları Finn ve Harper’la birlikte Mississipi Nehri’nin kıyısında bulunan küçük bir kasabada yaşadıkları türlü maceraları konu alıyor.
Karakterleri ve yaşam tarzları farklı olan bu çocukların yaşadığı maceraları okurken gülümseme garantili :)
Birçoğumuzun geçmişte severek okuduğu kimilerimizin de filmini keyifle izlediği #tomsawyer kısaltılmış metni ile
@mundikitap ‘da çocuk klasikleri seçkisinde yer alıyor.
Halihazırda okullar da kapanıyor malum,
8 yaş üzeri tüm çocukların rahatlıkla okuyabileceği bu kitapları yaz tatilinde okunacak güzel bir öneri olarak not alabilirsiniz.
TOM SAWYER'IN MACERALARI (MARK TWAIN)
(Twain, Mark, Tom Sawyer’ın Maceraları, İngilizce aslından çeviren: Bülent O. Doğan, İş Bankası Kültür Yayınları, 7. Basım, Şubat 2020, İstanbul, s. 260.)
Asıl adı Samuel Langhorne Clemens (1835-1910) olan yazar, Mark Twain takma adını benimsemiş. Mark Twain “iki kulaç derinlik” anlamına gelen bir gemicilik terimiymiş. Bence hoş olmuş.
Mark Twain Amerikan edebiyatının en büyük yazarlarından biri. Özellikle Tom Sawyer’ın Maceraları ve Huckleberry Finn’in Maceraları adlı romanlarıyla ünlü. Kendi yaşamı da maceralarla dolu birine benziyor. Çeşitli işlerde çalışmış, çok gezmiş, çok şey yaşamış. Acı bir olayda kardeşini, sonrasında iki çocuğunu kaybetmiş. Son dönemlerinde antiemperyalist ve özgürlükçü düşünceleriyle öne çıkıyor.
Bu roman Twain’den okuduğum ilk eser oldu. Eserde olaylar bir çocuğun (Tom) gözünden anlatılır, fakat bazen asıl konuşanın esprili, dikkatli ve gözlem gücü yüksek bir yetişkin olduğunu anlaşılır ki bu da Twain’den başkası değil. Oldukça heyecanlı, okuru yer yer bir polisiye gerilimine sokan, bol bol gülümseten tatlı bir roman Tom Sawyer’ın Maceraları. Yaşlı genç herkes keyifle okuyabilir.
Romandan uyarlanan birkaç da film var, meraklısına duyurulur.
Mark Twain "Hayatın en iyi kısmının başta, en kötü kısmının da sonda olması ne yazık." demiş hikayemiz de bu sözden esinleniyor.
Benjamin 1860 yılında yaşlı, sakallı ve dişleri olan bir adam olarak doğuyor. Ailesi çok utanıyor ve aile şehirde alay konusu oluyor. Geçen zamanla Benjamin'in hayatı farklı yönde şekilleniyor. Ben kitabı beğendim. Anlatım olarak çok yoğun olduğunu düşünmüyorum fakat anlatılmak istenen durumlar güzeldi. Kitapta Benjamin'in babasına daha sonra ne olduğu yazılmamış ya da annesiyle olan ilişkilerine çok fazla değinilmemiş bu benim eksiklik hissetmeme sebep oldu. Benjamin'in oğlunun babasıyla yeterince ilgilenmemesi beni gerçekten üzdü. En azından aralarında bir aydınlanma gibi konuşma geçsin isterdim.
Kitap hoş, anlatım sade. Genç yaşlarda enerjinin ve zamanın daha kıymetli olduğunu anlıyorsunuz. Okumanızı öneririm.
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,3bin okunma
Mark Twain in okuduğum ilk kitabı... Mizahıyla zekasıyla edebi diliyle ve yazıkki hiç değişmeyen güncelliğini hala koruyan bir konuyu( ırkçılığı) ele almasıyla gerçek bir şaheser yaratmışken Bu eserin Türkçeye bu kadar geç çevrilmesi üzücü. Siyahi genlerin oranını hesaplayarak çevresel faktörlerinde gücünü arkasına alan ve birçok hayatı değiştirebileceğine inanan bir anne... Kitabı anlatacak en iyi alıntı ise “ Bir kedi ile yalan arasında ki en çarpıcı fark kedinin yalnızca dokuz canı olmasıdır” İyi okumalar:)
Genç ve yaşlı adam olarak ifade edilen iki kişinin diyaloğuna dayanan kitap , yaşlı adamın insana dair analizlerine ve genç adamın itirazlarına verdiği cevaplara dayanıyor . (Kitaptan yaptığım alıntıların hemen hemen hepsi yaşlı adamın fikirlerinden oluşuyor. )Kitabın temelinde ,insanın kurulu bir makine olduğu fikri bulunuyor.Özgür iradeye sahip olmayan, makine insan ,hangi programa ayarlıysa o işlevi yerine getiren bir otomat olarak görülüyor.Bu görüşleri, kendi zamanı için kabul edilemez olduğundan olacak önce küçük bir arkadaş grubuna sunuyor. Ancak arkadaşları kitabı beğenmiyor . “Mark Twain'in İnsan Nedir?i, uzun bir dinlenme süresinin ardından ve sadece belirli kişilere dağıtılmak üzere, yalnızca 250 adet basılmış. Elinizdeki kitap, 240. nüsha kullanılarak tercüme edildi.”diyor kitabın arka kapağı . Yayımlamak için 23 yıl beklemesini ; “Sayfalardaki her bir düşünce, milyonlarca insan tarafından düşünülmüş (ve tartışma götürmez oldukları kabul edilmiştir) -ve üzerleri örtülmüş, gizli tutulmuştur. Onlar düşündüklerini niçin dile getirmediler? Çünkü çevrelerindeki insanların onları kınamalarından korktular (ve kınamalara katlanamadılar.) Ben niçin yayınlamadım? Sanırım beni de aynı sebep engelledi. Başka sebep bulamıyorum.” şeklinde ifade ediyor.
Basit , anlaşılır ve güzel bir kitap .Ama ben bir uyumsuz olarak hala “insan nedir ?” sorusuna cevap alabilmiş değilim . Arayışa devam ...
İnsan doğasi ihtiyacdan fazlayi arzular
Mark Twain'in eserlerinden özenle
derlenmiş bir seçkidir.
İnsan doğası, güzel şeylere karşı her zaman ihtiyacı olandan fazlasını arzulamak gibi bir arızaya sahiptir.
"Daima doğruyu söyle; böylece
uydurduğun yalanı
hatırlamak zorunda kalmazsın."
"Yarın, geride kalan hayatımızın
ilk günüdür.
İçindeki sözler, cümleler geçekten çok etkileyiciydi. Başucu kitabı türünde bir eser.
Çok derin bir anlatımla günlük yaşamın derinlerinliğine sinen cümleler ile hayatın farklı hallerini yazıp işleyen yazar,farklı tarzıyla beğenilmeye layık bu kitabında bizlere satır aralarında öğüt veriyor.
252 syf.
10/10 puan verdi
İskender Pala,severek okuduğum yazarlardandir.Son kitabı olan Akşam Yıldızı'nin konusu ise Göbekli Tepe olunca biraz tarih biraz yaşanılanlarda merak konusu oldu benim için.Dinlerden önceki insanların inanislarina değinilmiş.Hani ilk insanlar neydi neye inanıyorlardı? Konuşamayan,yazmayı bilmeyen hanzolar gibi hayal ediyoruz ya işte öyle olmadığını, insanin düşünen bir varlık olduğunu yüceltilmesini okuyoruz bu romanda.İnsanın sahipsiz olmadığını ve Rabbi olduğunu tek Tanri'nin olduğunu ve iyiliği güzelliği emrettiği ve insandan sadece varlığını bilmesini ve şükretmesini istediğini görüyoruz.Buna şey diyemeyiz ya o zamanlarda Müslümanlık varmış gördün mü?Aslında bütün dinlerde bunu emretmektedir yaratıcı.O zamanlarda da Allah'in yasaklarini ve kurallarını insanlara ileten Uçan Melek adını verdikleri varlığın, kendilerini bilgilendirdikleri ağızdan ağıza dolaşan bir bilgi kaynağı aslında.Çok farklı bir havası vardı kitabın.Sizi hiç sıkmıyor.Tek seferde okuyabileceğiniz güzel bir kitap.Yer yer Jack London'un Ademden Önce kitabini andırıyor ve bazı yerleri ise Mark Twain'in İnsan Nedir? adlı kitabındaki sorgulamaları çağrıştırıyor.Kesinlikle tarih severlerin ve biraz da olsa merakı olanların okuması gerekenlerden.Tarih sevmeyenler ve sıkıcı bulanlar için ise güzel ve sıkıcı olmayan bir başlangıç olabilir.Keyifli okumalar diliyorum.
Kitabın yazım tekniği, bir genç adam ve bir yaşlı bilgenin arasındaki sohbet ile oluşturulmuş.
Yaşlı bilge insanın bir makina olduğunu düşünüyor, genç adam ise bugüne kadarki inanç sistemi ile bu durumu kabullenemediğinden, çeşitli argümanlarla bilgenin bakış açısını çürütmeye çalışıyor.
Bilgenin görüşünün ana iskeletini oluşturan şey, hiç bir duygu,düşünce ve eylemimizin özgür irademizle oluşmadığı, dışarıdan aldığımız etki ile içerideki benliğimizi memnun etmek üzerine yapılandırılmış olduğumuz gerçeği. Bilgenin bakış açısıyla baktığımızda çürütülmesi zor bir sav. Bu fikre yakın bir görüşüm olduğundan ben beğendim.
Kitapta göz yumulabilecek olandan çok daha fazla matbuat hatası olsa da rahat okunuyor. Öneririm.