''..Bob, bu dünyayı ve yaşamını tıpkı bir balığın denizi ve bir kuşun gökyüzünü sevdiği gibi sevdi. Sade bir birey olmanın ötesinde bizzat kendisi bir dünya idi ve hep ''Dünyada yaşıyorum ama bu dünyadan değilim ben'' derdi.''
Akıcı bir dil, harika bir üslup "Bir Noel Şarkısı"
Charles Dickens ile tanışma kitabım olan "Bir Noel Şarkısı", yazarın dilini bilmeyen biri için gayet akıcı ve sadeydi. Kitabı kısa sürede bitirmemin sebebi kısa oluşu ve hikâyeler arasındaki bağlantılar sayesinde bölümlerin merak uyandırmasıydı.
Sürükleyici bir anlatıma sahip olan bu eseri, değişime açık, kendisinin farkına varmak isteyen, hayatına minik bir dokunuş arayan herkesin okuması gerekir. Bir öğretmen olarak öğrencilerime okumalarını salık vereceğim nadir kitaplardan biri.
Hikâye hakkında ise şunları söyleyebilirim.
Scrooge ve arkadaşının ortak dükkanı olduğu, en yakın arkadaşı olan Marley'in ise ölümünü okuyucuya inandırmakla hikâyeyi başlatıyor yazar. Dükkanına yardım için gelen kişileri elleri boş gönderen, kimse ile sohbet etmeyen, sevilmeyen Scrooge'nin bu durumuna arkadaşı kayıtsız kalamıyor. Bir gece evine döndükten sonra arkadaşının ruhu evine gelmiş ve sanki kapı tokmağında yüzünü görmüş gibi gelir kahramana. Daha sonra ise birçok ruh Scrooge'yi ziyarete gelir ve hikâyede bir anda daha farklı yönlere, daha ders verici olaylara yer verir yazar.
Scrooge, hikâye sonunda neler elde etti veya neler kaybetti okuyanın merakı giderilir fakat kısa gelebilir. Ben biraz daha okumak isterdim açıkçası.
Scrooge'nin ziyaretine gelen ruhlar bize de görünseydi neler olurdu acaba?
Keyifli okumalar diliyorum.
Bir Noel ŞarkısıCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20247,4bin okunma
Doppler şehrin hayhuyundan bıkıp rotayı vahşi doğaya çeviren Doppler’i geyiği Bongo ve oğlu Gregus ile ormana daldıklarında bırakmıştık. Arkada Mustafa Sandal çalıyordu, “Akışına bırak, damarında akan kan gibi. Akışına bırak, dağlardan inen ırmak gibi.” :) Ancak kitap bir başlıyor bizim