geçip gitmede ömür
umutlar hep yarın, yarın, yarın
Anlam tükenen zamanı dolduruyor hep kuru kavgalar, boş didişmeler,
faydasız gürültüler
aklını başına al kardeş.
günü, bugün say,
ve bak bakalım hangi sevdalara harcamadasın sayılı günlerini?
.
bazen cüzdan doldurmayan bir iş,
bazen mide ondurmayan bir aş telaşı.
nefesler bir bir tükenmede kardeş,
ömür akmada.
.
Mevlânâ
geçip gitmede ömür
umutlar hep yarın,yarın,yarın
tükenen zamanı dolduruyor hep kuru kavgalar,
boş didişmeler,
faydasız gürültüler
aklını başına al kardeş.
günü,bugün say,
ve bak bakalım
hangi sevdalara harcamadasın sayılı günlerini?
bazen cüzdan doldurmayan bir iş,
bazen mide ondurmayan bir aş telaşı.
nefesler bir bir tükenmede kardeş,
ömür akmada.
Kendisine “anayasa şikâyeti" de denen “bireysel başvuru yolu", temel hak ve hürriyetleri ihlâl edilen kişilerin, diğer başvuru yollarını tükettikten sonra, Anayasa Mahkemesine başvurmalarıdır. Bireysel başvuru usûlü Türkiye'de 12 Eylül 2010 tarihli halkoylamasıyla onaylanan 5982 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunuyla kabul edilen bir yeniliktir. “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz". Bireysel başvuru usûlünün ayrıntıları 30 Mart 2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkında Kanunun 45 ilâ 51’inci maddelerinde düzenlenmiştir. Bu Kanunun bu maddeleri 23 Eylül 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla artık Anayasa Mahkemesine bireysel baş- vuru yapılabilmektedir.
"Avrupa Konseyi, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Sözleşmesi'ni, 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açtı. Sözleşmenin, İstanbul Sözleşmesi diye anılmasının nedeni bu. Bu sözleşme, adından da anlaşılabileceği gibi, kadınların şiddete karşı korunması için çok kapsamlı ve ayrıntılı düzenlemeler içeriyor. Türkiye sözleşmeyi ilk imzalayan ve onaylayan ülke oldu. Ayrıca, kararlılığını göstermek üzere, daha antlaşma yürürlüğe girmeden, 8 Mart 2012'de (dünya kadınlar gününde), 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u çıkardı. Türkiye dahil on ülkenin onay vermesiyle, antlaşma 2014'te yürürlüğe girdi. Bu antlaşma kadın hakları savunucularına büyük güç verdi."
12 Mart 1971: Ordu Yönetime El Koyuyor
1971 yılıyla birlikte anarşi hızlanır. 1970 sonlarında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Mahir Çayan ve arkadaşları Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) adlı yasa dışı bir örgüt kurarlar. Örgüt mensupları, 11 Ocak 1971'de İş Bankası'nın Ankara'daki Emek şubesini soyar. Atsız müdahale
03 Haziran 1972: Türkçüler Derneği Kurultayı
MHP ile İlişkiler Kopuyor
Türkçüler Derneği ile MHP arasındaki ilişki, 03 Haziran 1972 Cumartesi günü yapılan Türkçüler Derneği Kurultayı'nda kopmuştur. Kurultayda Muzaffer Eriş başkan, Orhan Tuncer ikinci başkan, Abdülhalûk Çay genel yazman, Erdoğan Saruhanlıoğlu genel yazman seçilmişlerdir.
Yutakan Yarımadasındaki Mayalar Ekpetz, Uzannkak ve Sojakak adındaki üç kötü tanrının geceleri köy köy dolaşıp insanları hasta ettiğine inanırdı. Aztekler, ya Tezcatlipoca ve Xipe tanrılarını suçladı ya da tüm bu olanların kara büyü yapan beyaz adamın işi olduğunu düşündüler. Rahip ve doktorlara danıştılar. Onlar da dua etmek, soğuk banyo yapmak,
Bülent Daver’in de ifade ettiği gibi Atatürk inkılâbıyla birlikte Türkiye'de din ve vicdan hürriyeti konusunda yeni bir yaklaşım gelmiştir. Gerçekten de laiklik anlayışı, Türkiye'nin özel şartlarından doğmuştur. Batının laikliğe geçişinden ayrı bir farklılık gösterir.
İslam dünyası açısından ele alınırsa, Hz. Muhammed'in devlet başkanlığından,
Buhranlı Yıllar: Erenköy Kız Lisesi Tarih Öğretmeni Bedriye Atsız 13 Mayıs 1944'te bakanlık emrine alınmıştır. Roman kahramanı Ayşe Pusat, görevden alındıktan üç yıl sonra, bir Sonbahar'da okuluna dönmüştür. Bunu 1947 Sonbaharı olarak düşünebiliriz.
IrkçılıkTurancılık Davası'ndan 1,5 yıl hapis yatan Atsız, 25 Ekim 1945'te