Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Büşra

Büşra
@mavikusunkucukkizi
Mucizelerin değil kendi mucizelerini yaratmanın peşinde olan biri
Sanki hiçbir şey yokmuş da Var olan her şey oradaymış gibi Sanki yeryüzünün bütün toprakları kapımı tıklatıyormuş gibi
Reklam
Bir yalnızlıkta yaşamak, birini beklemek Çoğul sanıp kendini Dirilmek tek başına
Sayfa 124Kitabı okudu
Hayat aslında uzun, ama zamanımızı nasıl kullanmayı bildiğimiz takdirde. Bellek psikolojisinin diliyle ifade edersek: Hayatınız renkli ve duygusal açıdan zengin olacak şekilde yaşayın, bunu yaparsanız uzun süre yaşamış olursunuz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Seneca'ya göre hayat bize sadece bir sürü beyhude faaliyetle vaktimizi boşa harcadığımız için kısa görünür - yani giderek daha hızlı geçer. Beyhude illaki koltukta tembel tembel yayılarak geçirdiğimiz pazar ikindileri anlamına gelmez... Bilakis hayattaki birçok çabamızın - özellikle de vaktimizin tümünü yiyip bitiren işimizin - bizi gerçekten tatmin edici olan ve duygusal açıdan zengin bir varoluş vadeden şeylerden alıkoyduğunu göstermek ister.
Birçok insanın şöyle dediğini duyarsınız: Elli yaşına geldiğimde artık emekliye ayrılıp boş zamanımın tadını çıkaracağım, altmışıma basınca kamu görevlerini bırakacağım... Daha uzun yaşayacağınıza dair ne garantiniz var peki? Siz ayarlamalarınızı yaparken yolunuzun devam etmesine kim izin verecek? Hayatın bitmek zorunda olduğu nokta, gerçekten yaşamaya başlamak için ne kadar da geç! Ölümlülüğümüzü unutmak ve makul planları ellinci, altmışıncı yaşlarımıza ertelemek, hayata az kişinin eriştiği bir noktada başlamak ne kadar aptalca!
Reklam
Özgür ve hayat dolu biri tatmini her zaman ertelemez, daha ziyade, ne zaman eğleneceği ve ne zaman bekleyeceği konusunda akıllıca davranır.
Duygusal açıdan tatminkâr bir varoluş sürdürmek aynı zamanda, sözgelimi spontane bir şekilde akşamı arkadaşlarla birlikte geçirmeyi kabul ederek ânı yaşamayı içeren bir hedonizm kapasitesine bağlıdır.
Bazen ne düşünüyorum biliyor musunuz? Herkesi bırakıp gitsem... Deniz kenarı, güneşli bir yerde aylarca, hiçbir şey düşünmeden uyusam, uyusam... Sonra içimden geldiği gibi yaşamaya başlasam...
Yalnız Kadın, Necati Cumalı
Hayatı, bir kitabı okur gibi geriye yaslanıp okuyamazsın. Direniş ayakta filizlenir, yürüyüştür ayakta kalmanın besini.
Reklam
Hayatı çoktan seçmeli sorular gibi algılıyorsun. Oysa sandığın kadar çok değil seçenekler. Yalnızca iki şıktan söz edebilirsin. Ve bu ikisi birbirini reddetmiyor. Sen ve Tanrı... Diğer şıklar senin varlık alanına kattığın şeyler.
Yorgunum ve unutmak istiyorum. Bir zamanlar direncimi arttırıyorlardı. Şimdi ise tüketiyorlar beni. Bunları unutmanın ihanet olacağını düşünüyordum. Şimdi unutmak için her şeyi deniyorum. Yaşadıklarımdan öğrendiklerimle kalmak istiyorum.
"Kitap okumamanın büyük bir günah olabileceğini hiç düşünmemiştim." "Değil. Ancak eğer olsaydı, dünya yaşamak için çok daha iyi bir yer olurdu."
Cehennem KütüphanesiKitabı okudu
Yalnız yaşamaya başladığımdan beri kaçınılmaz olarak bir şeylerle doldurulması gereken boş zamanım ortaya çıkmıştı. Çok zaman önce okumanın televizyon önünde ömür törpülemekten çok daha işe yarar ve zevkli bir şey olduğunu keşfetmiştim.
Kitaplara ne kadar çok yer verirseniz verin asla yetinmezler. Önce duvarları ve ardından da adım attıkları her yeri işgal etmeye başlarlar. Kitapların işgalinden nasibini almayacak tek köşe evin tavanlarıdır. Yeni kitaplar eve gelmeyi sürdürürler ve siz tek bir eski kitabı bile atma fikrine tahammül edemezsiniz. Bir de bu arada yavaş yavaş ve hiç çaktırmadan yeni ciltler kendilerinden öncekileri itelerler. Aynı buzullar gibi.
136 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.