Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

MaviVapurDumanı

“Türkçe okursan olmaz, o cennet dilidir, sen onu anlayamazsın” dediler. Kendileri ise hiç okumadılar, hiç anlamadılar, hiç bilmediler... Kitabı indiren, yeminler edip kitabın anlaşılmasını kolaylaştırdığını ayet ayet haykırırken... din namına eksiksiz derken... bu kitap kendini açıklar derken... bundan sorulacaksınız derken... onlar sadece kutsaldılar. Dirileri uyarmak için indirilmiş o kitabı tutup ölülere okudular. Ezbere okudular da hiç dönüp de “ ne diyor bu inandığımızı söylediğimiz kitap” diye bakmadılar. Ya anlamadıkları dilde ezberlediler, ya bohçaya sarıp duvara ya da muska yapıp boyunlarına astılar.
Reklam
“... doğarken içimizde var olan kimlik öğelerimiz pek fazla değil- bazı fiziksel özellikler, cinsiyet, renk... Hatta orada bile her şey doğuştan gelmiyor. Cinsiyetimizi belirleyen elbette sosyal çevremiz değil ama bu aidiyetin yönünü belirleyen gene de o; Kabil’de kız doğmakla Oslo’da kız doğmak aynı anlamı taşımıyor, kadınlık aynı biçimde yaşanmıyor, ne de kimliğin başka hiçbir öğesi...”
Kimlik bölmelere ayrılamaz, o ne yarımlardan oluşur, ne üçte birlerden, ne de kuşatılmış diyarlardan. Benim birçok kimliğim yok, bir kişiden diğerine asla aynı olmayan özel bir “dozda” onu biçimlendiren bütün öğelerden oluşmuş tek bir kimliğim var.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İçinizde, çocuklarınızın kaderini değiştirecek güç var. Suçluluk duygusundan, kendinize duyduğunuz nefretten, kızgınlığınızdan kurtulduğunuz zaman çocuklarınıza da bu toksik duyguları miras bırakmamış oluyorsunuz. Aile dengelerini bozup da döngüyü kırdığınız zaman çocuklarınıza, hatta torunlarınıza ve onların çocuklarına paha biçilemez bir hediye vermiş oluyorsunuz. Geleceği şekillendiriyorsunuz.
“Kendine bir göz at! İçimizde iki farklı kuvvet olduğunu anlamıyor musun? Ruhun kuvveti ve bedenin kuvveti, yani bir hareket ve bir düzenleyici. Ruh yaşamın temel unsurudur, dolayısıyla harekettir. Bu hareket ister bir ağırlık, ister bir zemberek, isterse uhrevi bir güç tarafından meydana getirilsin, kalp için de aynı şey geçerlidir. Ama beden olmazsa, bu hareket eşitsiz, düzensiz, imkanız olurdu.! Bu yüzden beden ruhu düzenler ve tıpkı sarkaç gibi düzenli salınımlara tabidir. Üstelik bu o kadar doğrudur kş, yeme, içme, uyku gibi bedensel işlevler doğru dürüst yerine getirilmezse insan hastalanır. Benim saatlerimde olduğu gibi, ruh, salınımları yüzünden kaybettiği kuvveti bedene geri kazandırır. “
Reklam
“Nereden geldiğimizi hemen unutup nereye gittiğimizi merak bile etmeden, günübirlik yaşayarak çoğu kez birbirinin aynısı olan şeyi yaptık; bir dünyadan gelip diğerine gittik. Yemekten, birbirimizle mücadele etmekten, sürüye gücümüzü kanıtlamaya çalışmaktan daha başka yaşama nedenleri olduğunu öğrenmek için kaç yaşamdan geçmek zorunda kaldık, bir fikrin var mı Jonathan? “
Geri131
471 öğeden 466 ile 471 arasındakiler gösteriliyor.