Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gün Gelir
Gün gelir, Atide maziyi ararsın. Tozlu fotoğraf albümlerinde, O günü aynen yaşarsın. Gün gelir, Özlemi kalmıştır yüreğinde Hasretini çektiğin yaşanmışlığın
Özlem
Nedendir içimdeki bu boşluk? Nedendir duvardaki bu soğuk loşluk? Sırtımda önceki geceden kalma bir yolluk Yolluğumda ise kocaman bir yorgunluk... Bu yorgunluğun izleri nedendir? Gecenin soğuğuyla sigara mı gelendir? Yoksa senin yokluğun mu? Gelmeyen senin gelen özlemi midir? Uyusam geçer mi özlemin? Ya bir sigara geçirir mi? Ya da bir şarkı? Geçirmez, gecenin soğuğu, sigaramın dumanı, yolluğumun yorgunluğu, hiçbiri geçirmez. Ne acı, Peki gün gelir de birgün gelir misin? Birgün geçer mi? -Mazı
Reklam
51 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ESARET Eveeeeet gelelim bir kitap yorumuna daha.Bu sefer ki şiir kitabı.Şiirlerde yer yer sevgiliye olan aşk,yer yer ayrılık ve beraberinde yıkılan hayaller,aşk acısı,terk edilme,hayata karşı umut,ruhsal yorgunluk,isyan ediş,vazgeçiş,hayat mücadelesi,hayallere sımsıkı sarılmak,özlem,memleket sevgisi ve özlemi, kültürel yabancılaşma ve insanların kötüye doğru evrimleşmesi, çocuk olmanın bu hayattaki zorluğu, vatan sevgisi, insanlığın bencilliği,ailenin önemi gibi temalar yer almaktadır.Çok beğendim kitabı ve herkese tavsiye ediyorum.Yazarımızın emeğinize, yüreğine sağlık İçlerinden begendiklerim arasından birini sizinle paylaşıyorum. MAHŞERE KALDI Hissedemedim varlığını içimde Koklayamadım sevgini derince Mahkum ettin beni hiçliğime Sevinemedim bayram gelince Açlık sefalet yokluk bir yana Bıraktın gittin beni biçare dünyama Hiç mi düşünmedin öbür dünyana Her gece seni şikayet ettim yaradana Rıza çekti çileyi;her şey geçmişte kaldı Lakin mazi kalbimde silinmez izler bıraktı Ne temizler ne siler bu izleri bilmem Seninle hesabım mahşere kaldı
Esaret
EsaretRıza İğdeköylü · Kuzgun Kitap · 20185 okunma
Atatürk Geçmişimizi Sildi Diyenlerin Kafasına Atmak İstediğim Alıntı
Ama Harf Devrimi gerekliydi. Olmazsa olmaz bir ihtiyaçtı. Tek kusuru, bu kadar hızlı olması. Celâl Nuri, Türk İnkılabı’nda der ki ‘Elif-ba bir anda değiştirilirse mazi ile istikbal arasında bir kopuş olur. Aceleye lüzum yok. Önce Latin harfleri, yardımcı bir elif-ba olarak okutulmalı, lisanın kabiliyetleriyle ne kadar uyuştuğu denenmelidir. Unutmayalım ki Türkçe yalnız bugünkü nesillerin dili değildir. Hem atalarımızın hem de çocuklarımızın ortak malıdır.’ Bana kalırsa Celâl Nuri çok haklıdır. Yavaş yavaş geçilseydi, böyle bir kopukluk olmazdı. Peki, Atatürk bunları bilmiyor muydu, neden bu kadar hızlı bir geçiş yaptırdı Derseniz: Atatürk bunların farkındaydı pek tabii ki. Ama kendisinden sonra bunu değiştirebilecek birinin olmadığının da farkındaydı. Kendisinden sonra dili değiştirebilme gücüne sahip bir insan göremiyordu muhakkak. Yarım yamalak bırakmamak için de bir anda kelle keser gibi geçti diğer dile. Mecburdu diyebiliriz.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Tanpınar, Osmanlı’nın en karanlık yıllarında 1901 yılında doğmuş olup İmparatorluğun dağılmasını gözlemleyen kuşaktandır. Bu kuşak bildiğimiz üzere imparatorluğun dağılmaması ve yeniden güçlenmesi üzerine hep bir arayış içinde olmuştur. Tanpınar’da bu arayış içindedir. Yazarken arar, arayışlarını edebiyatın içinde yapar. Roman onun için bir
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201911,5bin okunma
Cervantes
"Bana göre Don Kişot sadece mazi özlemi çeken bir adam değildir. Umumiyetle doğrunun, haklının, güzelin hasretini çeken adamdır. Bu onun hem kuvvetli hem de zayıf tarafıdır. Çünkü umumiyetle, mutlak manasıyla güzel, doğru ve iyi yoktur, fakat diğer taraftan insanlar, sosyal şartların tesiriyle, daha güzele, daha haklıya, daha doğruya mütemadiyen hasret çekmişlerdir. Don Kişot kuvvetli bir adamdır, çünkü aksiyon adamıdır. Mücadele adamıdır. İnandığı şey için dövüşen adamdır. Bundan dolayı da aklı, mantığı, burjuva aklını ve mantığını temsil eden Şanso'yla kıyas edildiği zaman Don Kişot değil, Şanso gülünçtür. Şanso'da hareket noktası, şahsi menfaatıdır. Zengin olmak, vali olmak için Don Kişot'un peşine takılmıştır. Bunun için de kitabı bitirdiğin zaman Don Kişot'u seversin, Şanso'yu sevmezsin. Don Kişot'un deli, komik filan olarak gösterilmesinde bizzat burjuva devri ve bu devrin resmi neşriyatı da amil olmuştur."
Sayfa 193 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Reklam
EN ESKI YAZILARIM 1.
Saçmasında vurulduğun mazi namın olur Denizinde sarıldığın sinsi ahın olur Fırtınasında savrulduğun serseri zamanın Toprağında kuruduğun mezarın olur 
31 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.