Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Listedeki kitapların yorumunu dinlemek isterseniz: youtu.be/4ub09udsIk0 1. İnce Memed, Yaşar Kemal✅ 2. Tutunamayanlar, Oğuz Atay✅ 3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar✅ 4. Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar✅ 5. Kara Kitap, Orhan Pamuk✅ 6. Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal 7. Aylak Adam, Yusuf Atılgan✅ 8. Aşk-ı Memnu,
187 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İncelemeye başlamadan önce sizinle bu kitapla ilgili çok şaşıracağınız, sıra dışı bir bilgi paylaşmak istiyorum: Dostoyevski bu kitabı kumar borcunu ödemek için sipariş üzerine sadece 25 gün........ Kızmayın hemen, küçük bir şakaydı arkadaşlar... :) Bu kitap hakkında konuşurken bu bilgiyi vermeyenleri Sibirya'ya kürek cezasına
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202369,7bin okunma
Reklam
"Türk Edebiyatı'nın En İyi 100 Romanı" 1. İnce Memed - Yaşar Kemal 2. Tutunamayanlar - Oğuz Atay 3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar 4. Huzur - Ahmet Hamdi Tanpınar 5. Kara Kitap - Orhan Pamuk 6. Bereketli Topraklar Üzerinde - Orhan Kemal 7. Aylak Adam - Yusuf Atılgan 8. Aşk-ı Memnu - Halit Ziya Uşaklıgil 9. Benim
Klasikler Ve Çevirmenler
Not: Bu ileti eserleri orijinalinden ve sonrasında Türkçe çevirilerinden okuyan insanların görüşlerinin derlenmesiyle yazılmıştır. Sonrasında sitedeki okurların katkıları eklenmiştir. Günlerdir çevirmenlerin dünyasına daldım ve haklarında o kadar çok şey okudum ki beynimden dumanlar çıkıyor. Yabancı dilde yazılmış eserlerde en rahatsız olduğum
OKUNMASI GEREKEN KİTAPLAR LİSTESİ
Bu kitapların okunmasını tavsiye ederim. Eklemek istedikleriniz olursa lütfen siz de ekleyin. 1. Yabancı Albert Camus , Can Yayınları 2. Küçük Prens –Mavi Bulut , Antonie de saint-exupery, mavibulut yayınları 3. Otostopçunun galaksi rehberi -5 cilt takım , Douglas Adams, kabalcı yayınevi 4. Yüzyıllık yalnızlık, gabriel garcia marquez, can
Ne tuhaf değil mi..? Bir zamanlar gönüllerimizi onarıp yüreklerimizdeki en büyük boşluğu dolduranlar, bizleri o boşluğa elleriyle bırakanlar oldular.. Ne sevmeyi bildiler ne seveni anladılar. Anlattıkça anlattık yine anlamadılar. Sustuk sonra..! Sustuk çünkü konuşsak kıracaktık, biliyorduk.. Ama bir yerden sonra birikir içindeki suskunluk ve sığmaz olur içine, taşmak için yol arar kendine.. İşte biz o anda bile taşmasın diye direndik durduk. Yormamak için yorulduk, kırmamak için kırıldık, yıkıldıkça yıkıldık.. Çaresiz yol aldık, nereye olduğunu bile bilmeden. Velhasıl gittik işte..! Geride bıraktığımız gözlerle önümüze baktık ve yürüdük uzun uzun.. Gidişimiz kalbimizi bırakıp gidecek kadar asildi. Anlamadılar..! Korkup kaçtığımızı sandılar, bizi kaybetti saydılar.. Oysa bir kazananı yoktu bu oyunun. Bir tek kaybedeni vardı o da onlara olan hislerimizdi.. Bir gün anlayacaklar ve o son pişmanlığı yaşayacaklar ama geldiklerinde hiçbir şeyi bıraktıkları gibi bulamayacaklar. Ne acı değil mi..? ◇ Mehmet Zeki İçer ◇
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.