Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
mehmet ötegen
mehmet ötegen
@mehmet_otegen
78 okur puanı
Nisan 2019 tarihinde katıldı
Fotokopicideki ders notlarının kapaklı hali
Halil İnalcık hocamızın kitaplarını okumak kütüphanenizde yer vermek istiyorsanız bu eserden önce yer vermeniz gereken daha bir çok kitabı var. Aynı şekilde milli mücadele dönemi hakkında okuma yapmak istiyorsanız okunması gereken daha bir çok kitap var. Bu kitap Halil İnalcık hocamızın ders notlarının derlemesi. 3 aşağı 5 yukarı bu ülkede yaşayan her bireyin hayatının bir kesiminde rastladığı bilgilerden oluşuyor. Erzurum Sivas Amasya kongresi Sakarya meydan muharebesi bahisleri geçiyor. Bu kitabı okuyup üniversitedeki zorunlu tarih dersinde başarı elde edebilirsiniz. Ancak onun dışında kimseye pek katkısı olacağını düşünmüyorum.
Kim suçlu?
Kitapta farklı suç kategorilerinde mahkumların psikoterapi süreçlerine tanık oluyoruz. Son bitirdiğim fail kendi bebeğine bilerek kötülük yapan bir anne. Modern hukuk suçluyu mağdur olarak değerlendirir demişti bir avukat arkadaşım. O dönemki zihin dünyamda bu iddianın kabul edilebilir bir tarafı yoktu. Ben de toplumun kalanı gibi reaksiyon veriyordum bu suçlulara.Lakin bu tarz kitaplar ve "mindhunter" tarzı diziler her bireyin benzer şartlarda bir suç faili olabileceğini öğretiyor. Suça ve suçluya olan bakış açımı değiştirdiği için yazara ve bu kitabı okumamda emeği olan herkese teşekkür ediyorum.
Şiddetle okumanızı öneriyorum.
Zamanın ruhu
Marka iletişimi mezunu ve pazarlama alanına ilgi duyan biri olarak okuduğum ve pek de memnun kalmadım bir kitap. Memnun kalmamamın sebebi kitabın noksanlığından kaynaklanmıyor. Benim bu kitabı 2023 yılında okumamdan kaynaklanıyor. Kitabın bahsettigi hususlar örnekler deneyler(örn:milgram deneyi) herhangi bir sosyal medya kanalında rastlanılabilecek bilinirlikte.Hatta kitap içindeki alıntıların bir çoğu 70-80-90' larda yapılan araştırmalardan yapılmış .Pazarlamaya tamamen yabancı ve bu alana pek merakı olmayan kişilere katma değer sağlayacak nitelikte. Ama daha önce bu alanda okuma yapan kişiye yeni birşey söyleyebilecek bir eser değil 2023 itibariyle.
İyi okumalar
Okur Takip Önerileri
İnsanın serüveni
Kitabı düzensiz aralıklarla okurken, sonlandırmaya yaklaştığım gün Yahudi soykırımını anlatan bir film izledim. Film bitimi ardından uyumamakta direnen gözlerime inat kitabın son sayfalarını çevirmeye karar verdim. Biraz ilerledikten sonra karşıma çıkan birkaç sahne beni çok etkiledi. Gece uykuları bölünmesin diye köylülere kurbağa nöbeti tutturan "asilzadeler" değildi beni etkileyen. Mutlu bir yuva hayaliyle evlenen çiftlerin arasına girip "gelinle ilk geceyi geçirme hakkı" nı kullanan soylular da değildi. Beni etkileyen, zihnimin bir an hala Hitler mezalimi izliyormuş sanrısına kapılmasıydı. Sanki film bitmemiş tüm o eziyet farklı tekniklerle kaldığı yerden devam ediyor gibiydi. Tıpkı halihazırda Filistin' de devam eden mezalim gibi. Tıpkı her sene holokostu anlatan yüzlerce yapıma yenisi eklemek için kesenin ağzını kapatmayan batı film endüstrisinin, kanı daha kurumamış ağıtlara kulağını tıkaması gibi. Demek ki haksızlık adaletsizlik sadece ırkla, sınıf farklılığıyla yahut dinle ilgili değilmiş. İnsanın olduğu yerde haksızlık varmış. Ve hep olacak. O yüzden Yüce Rabbime zulümler bitsin çocuklar ağlamasın diye dua etmiyorum. Süregelen ve bundan sonra olacak tüm haksızlıklar olurken, zulmeden tarafta olmamayı ve zulüm bizdense ben bizden değilim diyebilecek dirayeti gönülden diliyorum. Sadece kitapları değil hayatı da okuyabilmemiz ümidiyle.. "İyi okumalar" diliyorum.
%72 (162/224)
·
Puan vermedi
Geçmişe özlem duyan, "eskiden herşey ne kadar güzeldi, ah eski canım eski" benzeri cümleler kuran kimseler için ilgi çekici olabilir. Tavsiye üzerine okudum. Gezi rehberi tarzında bir kitap. Şehirleri ruhlari ile anlatmayı denemiş. Elbette başarılı olmuş. Lakin içinde bulunduğum tarih itibariyle ruhlarından bahsettiği Anadolu illerinin şuan içinde bulunduğu fiziksel, ahlaki ekonomik koşulları gördüğüm için beni cezbetmedi. Cumhuriyetin ilk yıllarında yazılmış umut dolu bir eser olması beni üzdü. Önceleri ben de umutluydum. Mekanı cennet olsun. Ülkemiz için gayret sarf etmiş bir yazarımız. Bir değerimiz.Hazır bayram da geldi. Etrafınızda "nerede o eski bayramlar.." diye dolaşan insanlar varsa hediye edin mutlu olsunlar.
Şahane
Sürükleyicilik 8/10
Karakter derinliği 7/10
Karakterlerin içsel yolculuğu 9/10
Diyalog 8/10
İlk sayfadan itibaren işte yeni bir "das experiment" geliyor dedim ancak o yoldan ilerlemedi. Bu bağlamda beni şaşırttı. Okuyucuya soru sordurtan sorgulatan bir kitaptı. Uzun zamandır güzel roman okumadığımı farkettim. Yazarın dili okuyucuyu atmosfere çekme hususunda çok başarılı idi. Filminin çıktığı dönemi hatırlıyorum. Kitabı okurken tekrar fragmanını izledim. İyi ki filmi izlememişim dedim. Okunmasını tavsiye ederim.
Savaşın sesi uzaktan hoş gelir.
Deprem dolayısıyla üzgün olduğumuz şu günlerde bu topraklarda yaşanmış vahşet öyküsü daha da yüreğimi dağladı. Kitabın içeriği, karakterleri yazarın yeteneğine yeterince değinilmiş.
Kanımca belirtilmesi gereken husus vatan millet devlet kahramanlık savaş öykülerini sevenler bir de bu kitaba baksalar. Keşke 18 yaş üstü her vatandaş okusa şu kitabı. Kitleler önünde vatan millet şehadet türküleri okuyanların esas niyetlerini ve bunun acı faturasını unutulmaz kertede hafızalara kazınsa. Batı film sektörün bizlere ezberlettiği "Holokost" dramlarının, açlıklarının benzerleri nasıl yaşanmış bu topraklarda herkes görse. Holokost' tan daha acısı, oradaki vahşetin müsebbibi düşman askeri iken bu topraklardaki dramın sebebi tedbirsizliğimiz, yozlaşmışlığımız ve bencilliğimiz oluşudur. Elbette bir tarih kitabı gibi okunması hatalı olarak addedilebilir lakin ülkemizde yahut ülke çevresinde yaşayanan olaylar karşısında devletin tutumu, devletin tutumuna karşı sessiz kalan ve hayatına devam eden bizlerin tutumunu gözlemledikçe kitapta anlatılanlara benzer vakaların yaşanmaması için bir sebep göremiyorum.
Uzun zamandır beni bu kadar etkileyen kitap görmemiştim. Okuyun okutun.
·
Puan vermedi
Elime tesadüfen geçmesi hasebiyle motivasyonum kuvvetli değildi kitabı okurken. Yeterli ilgi ve motivasyon olmadan rahatça okunabilen bir kitap değil. Evet yazar tarafsız olabilir, gerçekleri iki tarafın perspektifinden yazabilir ama kitabın bir cazibesi de olması gerekir kanaatimce. Bir insan iyi bir avukat, iyi bir gazeteci, iyi bir araştırmacı olmak farklı birşey iyi bir yazar olmak farklı birşey. Konuyla ilgili araştırma yapanlara cazip gelebilir ancak onun dışında tavsiye edeceğim kitaplar arasında değil.
Uzmanlaşmanın önemi
Abdullah azzam hakkında çok fikrim yok. Cihad ehli birisi olarak biliyorum. Bu kitabını bir yakınım önerdi. Kaynak bakımından çok sıkıntılı. Cihad ve hareket ehli olmakla kitap yazmak hele tarih kitabı yazmam farklı alanlar. Kaynak olarak verdiği kitap put adam. Ki o da kaynak olarak zayıf olduğu ortada olan bir başka kitap. Ayrıca usul olarak da
"ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" sözünü kendime şiar edinmeye çalışan birisiyim. Bir insanı da eleştirelecekse yaptığı işlerle eleştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Kimliğiyle, milliyetiyle veya doğum yeriyle insanları değerlendirmek (tespit doğru dahi olsa) bana çok makul gelmiyor. Sonuna kadar gelebilir miyim bilmiyorum.
Hangi dava
Kitap beni yer yer üzdü kızdırdı. İtiraz ettim kabullenmedim olanları. Ancak kızdırmasının sebebi örneklerinin gerçekçi olması idi bunun da farkındayım. Asımlar, yunuslar günümüz Türkiye' sinde her gün televizyonlarda sosyal medyada karşımıza çıkıyorlar yahut çakarlı makam arabalarıyla üstümüzden geçercesine yol alırken gözlemleyebiliyoruz onları, karanlık camlarının ardından. 1983 ten görmüş anlatmış yazar birçok şeyi. İnşallah tekrar tekrar ülke olarak aynı zokaları yutmayız.
Kitabın işleyişine gelirsek. Birbirinden kopuk gibi bir anlatımı var. Başlangıçta bir araya getirememekten endişelenmedim değil. İlerledikçe bir tablo çıkıyor ortaya. Okuduğum ilk kitabi yazarın. Ama Mustafa kutluyu diğerlerinden farklı kılan da bu anlatımı olsa gerek.
Kitapla ilgili olası bir tehlikeye de işaret etmek isterim. Sanki her dava kaybedilmeye mahkum imiş gibi bir anlam çıkarılabilir. Kaçınılmaz yenilgi tablosu çiziliyor adeta. Bence bu şekilde okumamak lazım. Davasını kaybeden bir ekol var ortada sadece.Kaybeden ekol neyi savunuyordu? Nasıl savunuyordu? Varış noktası var mıydı? Varsa ayakları yere basıyor muydu? Temel dayanakları prensipleri nelerdi? Bu soruların sorulup doğru analizlerin yapılması ve doğru yol haritasının çıkarılması gerek.
90 larda yahut 2000 lerin başında okusam 8/10 verirdim kitaba genel olarak. Ama bu tarih itibariyle bu kitaba puanım 5/10. İyi okumalar.
·
Puan vermedi
Öğrencinin vazifeleri 10 ayrı maddede derlenmiş.
II. Vazife: Dünya ile olan ilgisini en aza indirip yurdundan ve ailesinden uzaklaşmalıdır. Çünkü dünya alakası ve gailesi ilim öğrenmeye engeldir"
Yazar kitabında İmam Gazali den alıntı yapmış. İmam Gazali'ye ayrı Said havva'ya ayrı saygımız var değerlendirecek pozisyonda değiliz elbet. Ama bizim örnekliğimiz bellidir. Onun öğretileri ve hayati ortadadır. Onun dışındaki öneriler bize cazip gelemez.
·
Puan vermedi
Kitap ilerlemiyor. Farklı bir yapısı var. Derleme bir eser ama çok iyi derlenememiş Uğur Mumcu'nun çalışmaları. Bir de belki de o dönemde okunsa istifade edilebilecekken bu döneme çok şey söylemiyor. Mesleği zor zamanda zoru söylemek olan birisi olan Uğur Mumcu üstüne düşeni yapmış. Bu kitap üzerinden kendisini değerlendirmek çok doğru olmaz
dağların dili
15-25 yaş arasi için tavsiye edilebilecek bir kitap. Güzel hikayelestirmiş yazar tarihi olayları.Gençlere sevdirerek okutmak temennisi ile hareket edilmiş. Bazı bakış açılarında zafiyetleri olsa da okunması kişiye birşeyler kazandırır. Okumadan önce nereydeyse her peygamberin dağla münasebeti olduğu hiç dikkatimi çekmemişti
mor kayalar
Bir Yaşar Kemal klasiği. Edebi derinliği olmayan benim gibi bir okuyucuda dahi farkındalık oluşturan bir yazar Yaşar Kemal. Dev bir kütüphaneden rastgele seçtiğiniz bir kitabin içinden rastgele iki cümleyi arka arkaya okursanız eğer o Yaşar Kemal kitabıysa onun kokusunu alırsınız. Naneli tarhanadan, Nergis kokan yilanlardan, yanarken çığlık atak çakirdikenlerinden tanırsınız onu. İliklerinize kadar üşürken, yorgunluktan bayılayazarken, çatlayasiya göbeğinizi şişirirken hatırlarsınız onu. Yaşar Kemaldir o. Sezonda 3 mahsül veren anavarza toprağıdır, hemite dağıdır o. Çukurova'nın en verimli meyvelerinden biridir. Adana'yı sevme sebebidir.
Korkmayı seversiniz onunla, tir tir titremeyi. Aklınızın yitirircesine düşünmeyi, sabaha kadar sayiklamayı. Duyguların zirvesini yaşarsınız onunla. İyi ki vardır o iyi ki yazmıştır. İnce Memeddir o. İncecik kalemiyle dünyaya meydan okur.
Eski bir dostla sarılır gibi okudum İnce Memed1' i. Gelişinden belliydi gideceği yer. Arkama yaslanıp izlemek düştü bu güzide eseri. Tam helva ekmeği sokum yapıp yerken ışıklar açıldı. Mola verildi. Devamı ikinci kitapta hadi hayırlısı...
Kur'an'a kısa bakış
Yüce kitabımızı nasıl okumalıyız, neden okumalıyız sorularına temel cevaplar sunuyor kitap. Kur'an'ın sahabe hayatındaki etkileri, efendimizin hayatındaki yansımalarını okuyucuya gösteriyor. Kur'an daki tekrarlar ve Kur'an dilinin arapça oluşu yine değindiği diğer konular. Genel olarak Kur'anla ilgili temel bilgileri basit bir dille okuyucuya sunuyor. Okuma alışkanlığı olmayanlar için ve bu alanda derinlemesine bilgisi olmayanlar için faydalı denebilir.
