KADIN: (Birden ciddileşir) Samimi davranmak değildi o, beni yok saymaktı. Yok saymak zorundaydınız çünkü. Sokakta kalmış bir kadını evine davet edip ona hiç bir şey sormayarak kibar davranan bir insan en çok samimiyetten korkar. Samimiyet değildi o, korunmaktı. Yaptığınız fedakârlığa kendimi layık görmiyeyim diye öyle davrandınız. Önemli olan ben değildim, sizdiniz. (Erkeğin taklidine özenerek) «Görevimi yaptım» diyorsunuz içinizden, biliyorum. Ama ben görevinizin amacı değilim, bahanesiyim. (Başını elleri içine alır) Ah kocam da öyleydi... Ne hissiz bir görevciydi o !
Melih Kibar On iki yaş fark benim için engelleyici bir faktördü. Çiğdem de frenle­ri bırakamıyordu, çevrenin tepkilerinden dolayı... Saraylı bir aileden, Osmanlı terbiyesi almış bir aileden geliyor. Hani birdenbire kızlarının kendinden 12 yaş küçük bir adamla beraber olmasını yadırgayabilir­lerdi... Ondan sonra biz Çiğdem'le konuştuk ve biz artık dost olduk, aşk denilen şeyi bir yere koyduk, güzel kılıflara kaldırdık, yüklüğün en üstünde güzel bir yere kaldırmayı becerdik, ondan sonra birbirinden hiç ayrılmaz dost olarak sürdürdük hayatımızı...
Reklam
Melih Kibar'ın deyişiyle, "hayatında en severek yazdığı şarkı sözü"nü o dönem kaleme aldı. Olgunluk dönemi şarkısı "Çınar"ın satır aralarında sitem vardı.
1976 Ağustos'unda "İşte Öyle Bir Şey"in 45'liği çıktı piya­ saya. . . Bu, ikilinin ilk plağıydı. Plak çıktığında herkesten çok Melih Kibar şaşırmıştı.
Melih Kibar Benim sonradan duyup da bizle özdeşleştirdiğim "ruh eşi"ydik biz Çiğdem'le... Yani garip bir beraberlik, garip bir sinerji vardı. İnanılmayacak bir sinerjiydi, ama ben tabii bunu yıllar geçtikten sonra anladım. Herhalde Çiğdem kendi penceresinden her şeyi çok iyi değerlendiriyor­ du. Yani Çiğdem de duygusal yaklaşımlarını aleni bir şekilde hiçbir zaman ortaya koymadı, yani çok net olarak birbirimizle bunları konuşarak, "Ca­ nım, aşkım, birtanem" gibi terminolojilerle yaşamadık, zaten yaşanacak bir ortamda değildik, çünkü Çiğdem'in evinde annesi vardı. Allah rah­ met eylesin, Haslet Teyze vardı, kızı vardı, düzgün bir okul öğretmeniydi. Çok mazbut bir hayatı vardı Çiğdem'in... İnsanlar; Çiğdem'i eleştirdi, Çiğ­ dem'e karşı eleştiriler gelmeye başladı, "Kendinden 12 yaş küçük biriyle böyle bir ilişki yaşıyor;" diye; ama o ilişkinin ne demek olduğunu, ne an­lama geldiğini ben bile yıllar geçtikten sonra anlayabildim.
O iş asla öyle olmuyor işte
Ben, diyordu, paraya değer vemem... Benim şarabım olsun, bir de böyle iyi huylu, tatlı dilli, kibar bir beyim olsun, yeter bana.
Reklam
60 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.