“Gözlerinin dokunduğu her mekan memleketim.”
olduğum yerde olmak istemiyorum ama olduğum yerden çıkıp gidemiyorum da. şu an yaşadığım her şey o günlerin aynısı. evde olmak istemiyorum, ama her akşam eve dönüyorum. işte olmak istemiyorum ama her gün işe gidiyorum. bir şey beni hep dışarıya çekiyor. hiçbir yere ait hissedemiyorum kendimi. hiçbir eve, hiçbir aileye, hiçbir topluluğa. hiç arkadaş grubum olmadı benim mesela. bir futbol takımı tutmadım. bir siyasi partiyi desteklemedim. bir derneğin, bir hayır kurumunun üyesi değilim. bir memleketim yok, oralı hissetmiyorum. apartman toplantılarına bile gitmedim, o apartman beni ilgilendirmiyor, oraya ait değilim. sadece orda oturuyorum. ve ben bu hali armut ağacının tepesinden beri üstümde taşıyorum.
Reklam
Az kaldı, camiden ayakkabı araklayan hırsızlar bile "mem­leketim için yaptım" diyip paçayı kurtarmanın yolunu arıy­cak. Mafyayla çeteciler bir olup adalet perisini otoyol kena­rına yatırmış ırzına geçiyolar. Adalet duygusu kaybolmak üzere.
"Nefes alma numarası taktiklerimden sadece biriydi. Deli doktorlarımın öğrettiği başka numaralarım da vardı. Çoğu içinde bulunduğum durumun gerçekliğine odaklanmam gerektiğini öğretiyorlardı. Yani artık çatışmada değil de güvende oluşuma odaklanmam gerektiğini söylüyorlardı. Söyledikleri şu anda geçerli değildi. Çünkü doğru değildi. Memleketim bir mayın tarlası gibiydi; gelip içine dalmamı bekliyordu."
Gözlerinin dokunduğu her mekân memleketim
Gözlerinin dokunduğu her mekân memleketim
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.