Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ... Öldüğü halde dahi bırakmıyor hainliği ve miras olarak bir avuç dolusu hainlik yadigar etti.
Sene 1936 Ulu Türkçü Hüseyin Nihal ATSIZ mahkeme salonunda çıkar. Gazeteciler sarar etrafını ve kendisine duruşma sırasında "köpek" diye tabir ettiği kişiyi sorar:
"Siz Nazım Hikmete mi köpek
Memleketim adına çok üzgünüm! Cennetimiz elimizden gidiyor, bizler aciz bir şekilde duadan başka sığınacak bir mercimiz, sırtımızı dayayacak bir makamın olmadığını bir kez daha görüyoruz. Allahım, nasıl Ebrehe'nin ordusuna karşı Kâbe'yi korumak için Ebabil Kuşları’nı gönderdiysen, bir kez daha sana sığınıyoruz. Senin rahmetin sonsuzdur. Rahmet damlalarını ülkemizden esirgeme, göndereceğin yağmurlarla ülkemize, hassaten yangınların olduğu yerlere ferahlık ve kurtuluş ver. Bizim günahlarımız nedeniyle diğer canlıların canlarına zeval verme, Amin!
Hani bazı kitaplar vardır okuduğunuz zaman suratınıza tokat yemiş gibi hissedersiniz. İşte ben şu an öyleyim. Kaç gündür suratıma tokat yemiş gibi dolaşıyorum. Yediğim lokmalar boğazıma düğümleniyor. Hüseyin'in, Fatma'nın, Sefer'in yokluktan yiyemediği için, bu dünyadan göçüp gittiği, o lokmalar boğazımdan bir türlü geçmiyor.
Kitap bitene kadar