Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
" Günah çıkarma konusunda da şunları söylüyordu: "Ha papaza ya da keşişe gidip günah çıkarmışsınız, ha bir ağaca, hiç fark etmez." Engizisyoncu bu sözlerini anlamını sorduğunda da Menocchio kendinden hoşnut bir ifadeyle açıklıyordu: "Eğer bu ağaç günaha karşı verilecek ceza konusunda bilgi sahibiyse, ne ala; eğer bazı insanlar, işledikleri günahın nasıl bir ceza gerektirdiğini bilmedikleri için, bunu öğrenmek üzere papazlara gidiyorlarsa, bu sorun çözüldüğü anda papaz aramalarına da gerek kalmaz; cezanın ne olması gerektiğini bilenler için bu zaten gereksizdir." Onlar, papaza gitmek yerine "yüreklerindeki Tanrı'ya günah çıkartmalı ve günahlarının bağışlanması için yakarmalı dırlar."
Sayfa 40 - MetisKitabı okudu
214 syf.
·
Puan vermedi
Menocchio okumayı seven ve okudukları ile gerçekleri sorgulamaya çalışan bir değirmenciydi. Kiliseyi Kutsal Ruh'un yönettiğine inanmadığını, papazlar kendi keyiflerine bakarken halkı da susturabilmek için ellerinin altında tutmak istediklerini ve ekonomik gücün de kilisenin kontrolünde olduğunu dile getiriyordu. Ayrıca İsa Mesih' in asla ebedi Tanrı olmadığını, İsa Mesih'in ebedi Tanrı olsaydı kendisini yakalayıp çarmıha germelerine izin vermeyeceğini, çarmıha gerildiğine göre Tanrı olamayacağını dile getirmesi üzerine, 28 Eylül 1583 te Menocchio, Engizisyon' a ihbar edildi. Sonrasındaki 104 günlük sorgulama sürecinde zaman, zaman affedilmesi yönünde fikirlerinden vazgeçtiğini belirten yalvarmaları olsa da Engizisyon cezalandırılmasına karar vermiştir. Yaklaşık iki yıllık esaretten sonra bir takım şartlarla serbest bırakılsa da, yeniden depreşen fikirlerini dile getirmesi nedeniyle tekrar sorgulanmak sureti ile tutuklanarak idam edilmiştir. Kitabın tanıtım yazısı fevkalade olayı güzel dile getirmiş, 16. Y.Y. sonlarında meydana gelen bu durum ile günümüz kıyasladığınızda insan ister istemez medeniyet ve insanlık ne kadar mesafe kat etti diye sormadan edemiyor… 16. Yüz Yıl da ki bir değirmencinin okuma hırsı, okuma azmi ve yanlışları dile getirme yürekliliğine hayran olmamak elde değil. Zor şartlarda ve baskı altında okumaya çalışan, sorgulayan bir insan ile her türlü imkanın elinde olmasına rağmen okumayan ve sorgulamayan şimdiki neslin muhasebesini sizlere bırakıyorum…
Peynir ve Kurtlar
Peynir ve KurtlarCarlo Ginzburg · Metis Yayınları · 2021576 okunma
Reklam
Değirmenci Menocchio
Menocchio'nun konuşmalarında, neredeyse akıl almaz gele­cek kadar alışılmamış, kökenleri derine inen bir kültürel tabakanınyeryüzündeki bir çatlaktan çıkar gibi belirdiğini görüyoruz.Şimdiye dek incelenmiş olanlardan farklı olarak, bu vaka, yalnızca yazılı kağıttan süzülen bir tepkiyi değil, sözlü kültürden kalma azımsanmayacak bir tortuyu da içeriyor. Reform ve matbaanın yaygınlaşması, bu farklı kültürün su yüzüne çıkması için gerekliydi. Çünkü, reform sayesinde, basit bir değirmenci konuşmaya, Kiliseve dünya hakkındaki kendi fikirlerini dile getirmeye cesaret edebilmişti. Matbaa sayesinde de içinde mayalanan müphem, meramı­nı anlatamayan dünya imgelerini ifade edebilecek sözcüklere ula­şabilmişti. Kitaplardan çıkan cümle ve cümle kırpıntılarında fikirlerini formüle edebilecek ve yıllar boyu önce hemşehrilerine, sonrada bilgi ve yetkeyle donanmış yargıçlara karşı savunabilecek araçları bulmuştu.
Sayfa 86 - Metis Yayınları
"Bu tarz bir araştırmada karşımıza çıkan tek olmasa da en büyük engel, geçmişteki tabi sınıfıların davranış ve tutumları konusunda kesin bulguların çok seyrek oluşudur. Ama bunun istisnaları da vardır. Bu kitap hemen hemen tümüyle karanlıkta geçen bir hayattan sonra Engizisyon'un, Kutsal Makam'ın* emriyle yakılarak idam edilen Menocchio takma adlı, Friulili değirmenci Domenico Scandella'nın hikayesini anlatıyor."
Bir avuç külün anısına sadaka vermenin anlamı ne? Benim demek istedigim diye açıkladı Menocchio, " birbirimize asıl henüz bu dunyadayken yardım etmemiz gerektigiydi, çünkü daha sonra ruhlarimizi yöneten sadece Tanri'dir, ölüye sunulan dualar sadakalar, Ayinler anladığım kadarıyla Tanrı aşkına yapılıyor o zaman Tanrı ne istiyorsa onu yapar, çünkü ruhlar dönüp bu dua ve sadakalar almıyor.
Menocchio gibi bir degirmenci bütün bu siyasi, toplumsal ve ekonomik çelişkiler yumağı hakkında ne biliyordu ki ? Yaşantısının koşullarını sessizce oluşturan bu dev güçler savaşını nasıl algılıyordu ?
Reklam
Kilise hiyerarşisi baskının esas organiydi. Niçin? İlk ipucunu Menocchio kendisi veriyordu: "Her şey kiliseye ve kalanlara ait, onlarda yoksulları ediyorlar, yoksullar iki tarla kiralayıp çalışsa, bu tarlalar da kiliseye bir piskoposa ya da kardinale ait oluyor.
Sonuç olarak Menocchio İsa'nın insanlığı kurtarmak için öldüğüne inanmayı reddediyordu: "Bir insan günahkârsa, cezayı çekecek olan yalnızca kendisidir."
Sayfa 42 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Naif değirmencimiz Menocchio...
Tanrı Baba'nın da sevdiği birçok çocuğu vardır; Hristiyanlar, Türkler ve Yahudiler. Her birine kendi düsturuna göre yaşama isteği vermiştir, hangisinin en doğrusu olduğunu da biz bilemeyiz.
Sayfa 87 - Metis Yayınları
Menocchio'nun konuşmalarında,neredeyse akıl almaz gelecek kadar alışılmamış,kökenleri derine inen bir kültürel tabakanın yeryüzündeki bir çatlaktan çıkar gibi belirdiğini görüyoruz.Şimdiye dek incelenmiş olanlardan farklı olarak,bu vaka,yalnızca yazılı kağıttan süzülen bir tepkiyi değil,sözlü kültürden kalma azımsanmayacak bir tortuyu da içeriyor.Reform ve matbaanın yaygınlaşması,bu farklı kültürün su yüzüne çıkması için gerekliydi.Çünkü reform sayesinde basit bir değirmenci konuşmaya,Kilise ve dünya hakkındaki kendi fikirlerini dile getirmeye cesaret edebilmişti.Matbaa sayesinde de içinde mayalanan müphem,meramını anlatamayan dünya imgelemini ifade edebilecek sözcüklere ulaşabilmişti.
Sayfa 97 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
...engizisyoncular Menocchio'ya ''Yeryüzünde cennete inanıyor musun?'' diye sorduklarında, açıkça alaycı bir ifadeyle cevap verdi: ''Yeryüzündeki cennetin malı mülkü olan beyefendilerin hiçbir iş yapmadan yaşadığı yer olduğuna inanıyorum.''
Menocchio,
"Birbirimize asıl henüz bu dünyadayken yardım etmemiz gerektiğiydi, çünkü daha sonra ruhlarımızı yöneten sadece Tanrı'dır, ölüye sunulan dualar, sadakalar, Ayinler; anladığım kadarıyla Tanrı aşkına yapılıyor, o zaman Tanrı ne istiyorsa onu yapar, çünkü ruhlar dönüp bu dua ve sadakaları almıyor, bu iyi işleri ölünün ya da yaşayanın yararına olarak kullanmak yüce Tanrı'ya düşer."
Sayfa 37 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Menocchio;
"Kanunun kılıcından korkmasam, herkesi sözlerimle şaşkınlığa sürüklerdim dediğim doğrudur; ayrıca papanın, bir kralın ya da bir prensin önüne çıkmama izin verilse, onlar da beni dinlemek isteseler, söyleyecek çok şeyim olurdu, sonradan beni öldürseler bile gam yemezdim de dedim."
Sayfa 38 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Menocchio;
"Bana kalırsa Latince konuşmak yoksullara ihanettir, çünkü mahkemelerde yoksullar ne söylendiğini anlamıyor ve eziliyorlar; iki kelime söylemek isteseler, bir avukata ihtiyaç duyuyorlar."
Sayfa 38 - Metis YayınlarıKitabı okudu
154 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.