Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sonra alıştım. Sevdim bu halimi. Hatta eskisine göre daha çok, daha fazla. İlk defa o kişi bir yabancı gibi gelmedi. Artık öğrendim: Hâlâ beni, ben kılan şeyleri yapmaya devam edebilirim. Sevmek, değer vermek, çabalamak ve kıymet verdiğim şeyler uğruna korkusuzca hareket etmek; beni, ben kılan şeyler. Bunlar bazen canımı yakabiliyor. evet. İstediğim karşılığı her zaman alamıyorum belki. Üstelik hayat çoğu zaman adil de değil, biliyorum. Bir şeylerin sonunu görmek de kolay değil kimi zaman. Ama ne olursa olsun, sırf yara ve çizik almaktan kaçınmak için kendimiz olmaktan ve istediğimiz şeyler için çabalamaktan vazgeçecek kadar korkak birisi olmamamız gerektiğini de biliyorum. Bunun akıllılık değil, yalnızca cesaretsizlik olacağını biliyorum. Bu yüzden kendimi seçmenin artık bir şeyleri dışlamak anlamına gelmediğini, aksine kendim haricindeki her şeyi de daha doğru anlamak, onlarla empati kurabilmek, daha güçlü hissedebilmek demek olduğunu biliyorum. Kendime verdiğim sevgi büyüyüp etrafımdaki her şeyi de yavaş yavaş sararken dönüştüğüm bu insanı sessizce izliyorum şimdi: Bir yabancıyı izler gibi değil; gurur duyduğum, her adımını merakla beklediğim, beni heyecanlandıran birini izler gibi.
Reklam
Öner, medeni cesaretiyle Yücel döneminin genel eleştirisini yapmıştır. Şu tespiti çok dikkat çekicidir; "vekâletiniz hesabına yazdırılarak bastırılan kitaplar, inkılap tarihi ismi ile üniversitede okuttuğunuz dersler, resmi ve en salahiyetli ağızların irat ettiği nutuklarla memleket gençliğini Türkçülükten başlayarak ırkçılığa, Turancılığa
Her şey yine bir rüyayla başlamıştı. 1913'ün sonbaharında tüm Kuzey Avrupa'nın bir kan denizi içinde kaldığı bir dizi rüya gördü. Ardından yine Avrupa'yı esir alan dondurucu bir soğukla her şeyin buzlar altında kaldığı başka bir rüya geldi. Rüyaların ne anlama geldiği üzerinde epeyce kafa yordu, kendini sıklıkla sıkışmış ve zaptedilemeyecek kadar sıkıntılı hissediyordu. Aynı yıl savaş patladı. Rüyaların neyi haber verdiği artık ona göre ortadaydı. " Baştan beri,bilinçdışıyla gönüllü karşılaşmamı benim yönettiğim ve sonucunu merakla bekledigim bir deney olarak almıştım. Bugün onun 'bana' uygulanan bir deney olduğunu söyleyebilirim."
"Insanların düşüncelerime gülmesinden ya da onları merakla irdelemesinden hoşlanmıyorum. Ve her nasıl olduysa, artık büyük kelimeler kullanmak istemiyorum. Şimdi onları kullanabilecek kadar büyük olmama rağmen kullanmak istememem çok acı değil mi? Büyümek bazı açılardan eğlenceli ama benim beklediğim türden bir eğlence değil Marilla."
Sayfa 302 - Anne Shirley (Venedik Yayınları)Kitabı okudu
Baştan beri bilinçdışıyla gönüllü karşılaşmamı benim yönettiğim ve sonucunu merakla beklediğim bir deney olarak almıştım. Bugün onun ‘bana’ uygulanan bir deney olduğunu söyleyebilirim.
Reklam
Güzel, değerli şeyler düşünmek ve onları hazine gibi kalbinde saklamak daha iyi. İnsanların düşüncelerime gülmesinden ya da onları merakla irdelemesinden hoşlanmıyorum. Ve her nasıl olduysa artık büyük kelimeler kullanmak istemiyorum. Şimdi onları kullanabilecek kadar büyük olmama rağmen kullanmak istememem çok acı değil mi? Büyümek bazı açılardan eğlenceli ama benim beklediğim türden bir eğlence değil, Marilla.
Sayfa 302Kitabı okudu
Güzel, değerli şeyler düşünmek ve onları bir hazine gibi kalbinde saklamak daha iyi. İnsanların düşüncelerime gülmesinden ya da onları merakla irdelemesinden hoşlanmıyorum. Ve her nasıl olduysa, artık büyük kelimeler kullanmak istemiyorum. Şimdi onları kullanabilecek kadar büyük olmama rağmen kullanmak istememem çok acı değil mi? Büyümek bazı açılardan eğlenceli ama benim beklediğim türden bir eğlence değil, Marilla. Öğrenmem ve üzerine düşünmem gereken o kadar çok şey var ki büyük sözler etmeye zamanım yok diyebilirim.
Geri13
55 öğeden 46 ile 55 arasındakiler gösteriliyor.