Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İsmet Özel ve kadınlara karşı düşüncesi bir röportajından.. Mesela bu şairin şiirlerini ben sevip peşinden gitmem . İsmet Özel güzelleyenlere gelsin bu.
"Küçüğüm" diye hitap şekli çok romantik ama çok resmiyetsiz ve çok saçma ama aynı zamanda duygusal mesela ben benden büyük birisine küçüğüm demek istiyorum ne yapacağım mesela
Reklam
“Küstüm boz!” diye bir tabir vardı eskiden yakın arkadaşlar arasında. İşaret parmağımızla orta parmağımızı çapraz yapardık hani nedensizce. O çocuksu oyun geçmişte kaldı. Her nedense küskünlük huyu peşimiz sıra geldi bizimle birlikte. Göğsümüzü gere gere övündüğümüz yetişkin hallerimizin eteklerine yapışıp kaldı hatta. Oysa yetişkin olmanın
yarasa'nın 21 şiiri
youtu.be/hkJQWf8MfDw?si=... 1 ölüm rengine bürünmüş bir Ahmet Erhan portresi gibi dolaştım kendi kıyılarımda
Yolculuk!
Uzun bir yol var önümde. Etrafı çiçeklerle çevirili bir çok ev. Her bir çiçek bambaşka duygular taşıyor. Hangi çiçek benim duygum ve hangi duygum bir çiçek kadar güzel, düşünüyorum. İlerledikçe usul usul, bir amca görüyorum karşımda. Epey yaş almış bu amcanın yüzünde, çokça yaşanmışık saklı âdeta. Gözlerinde derin hikâyeler, teninden akan terinin
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Reklam
"Git diyorsun da Olmuyor 'git' demekle, herşeye rağmen gidemiyor insan. Ben de sana 'sev' diyorum mesela sevebiliyor musun?"
"alıntı" bir gün bir dostum bana: bir ölüye göre fazla nefes alıyorsun demişti. bașta yadırgamış ama sonradan ona hak vermiştim. yaşamaya büyük bir yeteneğim olduğunu düşünüyorum. yani nasıl yaşanması gerektiğini çok iyi biliyorum. iyi hayat nasıl geçirilir, çok iyi biliyorum. ama ilgimi çekmiyor. yani yaşamaya büyük bir yeteneğim var
Mesela ben çok gülerdim, çok konuşur saatlerce aynı konudan bahsedebilirdim. Ama bir şeyler oldu sonra gerçi bir şeyler hep oluyordu ama ben geç fark ettim işte, bazı konuları aşamadım, bazı şarkıları susturamadım, bazı cümleleri unutamadım ve kalbimi yaşanmışlıklardan arındıramadım. Birileri uzun uzun bir şeyler anlatıp durdu ama cevap veremedim hiçbirine. Çok sevdim herkesi ama kimsenin sevdiği olamadım çok şey sayıkladım kimse anlamaya çalışmadı. Sonra sustum, hep öyle olur ya zaten...
yaşamın maddi dayatması yahut maddi gerekliliği olmasaydı daha özgür daha insancıl olurduk. ben mesela çiçekçi olurdum kitapçı olurdum terzi ve tamirci olurdum. ...
Reklam
Galiba o şarkıyı dinlerken ağlamalıydık beceremedik Şimdi gözevlerimiz dolu nereye akıtacağımızı şaşırıyoruz Kırılmışlığımızın ortasında irtifa kaybedeceğimi bilmesem Saç tellerinden kapsülle zaman yolculuğu yapıp Bir kez daha demek için kalkıp geçmişe gelirim Ama söylediğin gibi geç kalmak için bile çok geç Galiba bunlardan hiç bahsetmemeliydim beceremedim Galiba sen bir bulutsun göbeğin kuşlara yuva Uzaklaştıkça güzelsin sesin melekler yankısı Zaten hangimiz neyi ilk defa kaybediyoruz ki Bak mesela ikimiz birbirimizi kaç kez kaybettik Kaç balık öldü akvaryumda kaç kez bu defa son dedik Biliyorum söylemiştin heves etmek için bile çok geç Galiba ben bir yağmurum yağmaktan çoktan vazgeçmiş Kalkarken arkamızdaki parkı yakmalıydık beceremedik
Şu anda
Atomik Alışkanlıklar
Atomik Alışkanlıklar
kitabını okuyorum. Çok güzel detaylar var. Kitabı okurken sık sık aklıma
Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu
Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu
kitabı geliyordu. Sigarayı bu kitapla 7-8 yıl önce etkili bir şekilde bıraktım. Hayatımdaki pek çok zararlı alışkanlığı da Allen Carr'ın kitabındaki yöntemiyle bıraktım. Zaten yazar da sigara içmiyor olsanız bile kitabı tavsiye ediyor. Kendi kendime iki kitaptaki alışkanlık ile ilgili yöntemlerin ne kadar paralel olduğunu düşünüp, ikisini birleştirince insanın ne denli iyi bir gelişim kat edebileceğini düşünüyordum. Derken Atomik Alışkanlıklar sayfa 112'de pat diye karşıma Türkiye ve Sigarayı Bırakma kitabı çıktı. Nasıl heyecanlandım anlatamam. 'Yabancı' birileri ülkemizden bahsedince klasik milli heyecanıma ek olarak da kitap da çok heyecanlandırdı. 2-3 hazzı birden yaşadım. Okumayı kestim ve devamını yarına bıraktım. :) Alakasız ekleme: Bu kitabı okurken şunu fark ettim, 1000Kitap'ta kitap koleksiyonu yapmak diye bir seçenek olmalıdır. Ben bu saydığım 2 kitabı ve
Outliers
Outliers
kitabını bir liste halinde paylaşıp önermek istiyorum mesela. Bana göre bu üç kitap klasik 'kişisel gelişim' kitaplarının dışında olan çok ciddi etkileyici kitaplar. İmkanım olsa özellikle de her genç insana hayatının başında bu üç kitabı okuturdum: 1-
Atomik Alışkanlıklar
Atomik Alışkanlıklar
2-
Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu
Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu
(Sigara içmiyor olsa bile) 3-
Outliers
Outliers
İyi okumalar dilerim.
TV programında insanlara sokakta dini bilgiler soruyorlar bilinmesi gereken bilgiler soruluyor mesela: İlk Müslüman çocuk kimdir ? 1.Vatandaş ; ahahaha bir anda şey sorunca şey oldum cevap veremedim, unuttum. 2. Vatandaş ; Biliyordum da başka soru sorsanız bilirim şuan aklıma gelmedi. 3. Vatandaş ; Ben anlamam bana soru falan sorma... 4.Vatandas 5. 6. 7....... Vatandaşların verdiği cevaplar bu şekilde. Aklımı ve kalbimi yoran nokta şurasıydı biz nasıl böyle olabiliyoruz ve böyle olurken nasıl böyle mutlu ve umursamaz cehalet sahibi kalabiliyoruz. Niyetim bu kişileri alaya almak değil üzüldüm sadece bu gibi durumlara tanık olmaktan... Allah bizleri hayırlı ilim ile bilgilenmeyi ,bildiklerimizle amel etmeyi ve ögrendiklerimizi unutturmamayı nasip eylesin...
Süleyman

Süleyman

@8u1e7m6n
·
04 Mayıs 11:13
Cehalet üçe ayrılır: 1. 'Cehl-i basît': Bilmeyen; ama bilmediğini bilen; öğrenme imkânı vardır. 2. 'Cehl-i mürekkeb': Bilmeyen; ama bilmediğini de bilmeyen; bilmediğinin bilincine ermedikçe öğrenme imkânı yoktur. 3. 'Cehl-i mik'ab': Bilmeyen, bilmediğini de bilmeyen ama en doğru bildiğini iddia eden. Katmerli câhil. Üç-boyutlu cehalet; yani derinliği olan cehalet. Bırakınız bir şey öğrenmeyi iddialı olduğu konuda kendisine bir şey öğretmek bile mümkün değildir.
En çok yağmuru severim ben. Yağmur darılmaz mesela; Ne üstüne basana, Ne de şemsiye açana. Ve herkese eşit yağar....
Can Yücel
Can Yücel
Yaşamıma kırgınım. Samimiyetle yaklaştığım her şeyin beni hüzne geri döndürüşüne, tüm sevinçlerimin ödettiği bedellere, var oluşuma, hepsine. Hissettiğim eksikliklerin sebebi olan her şeyi gözyaşlarımla seyrediyor oluşuma kırgınım mesela. Gece olduğunda tek başına hiçbir anlam taşımayan odamın köşesi, düşüncelerimin etkisiyle beraber beni bunalıma sürüklüyor. Yaşadığım her anıma "neden?" diye sormaya devam ettikçe bitkinliğe doğru yol alıyorum, anladıkça da daha derine hapsoluyorum. Ben kendime yetemedim, bu yüzden şimdi de geçici umutlara bel bağlamanın bedelini ödüyorum. -Rumeysa Uysal
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.