Bir itiraf ile başlıyorum...Geçenlerde üşenmedim, takip ettiğim okur arkadaşlarımın hepsinin profilinden tek tek, hangi Kemal Tahir kitaplarını okumuş olduklarına bakıverdim ki bu benim için çok önemli bir detay... Ve ne yazık ki yarısından fazlasının henüz yazarla tanışıklığı bile olmadığını farkettim, kahroldum... (okunup da işaretlenmemiş olma
Lise dönemlerinde felsefeye olan tutkumdan dolayı birçok felsefe kitabıyla birlikte Hancerlioğlu’nun bu eserini de okumuştum. Birkaç yıl sonrada Ankara da Siyasal Bilgiler Fakültesinde, üçüncü sınıfta Siyasal Düşünceler Tarihi dersin de hocamız Mete Tuncay, birçok kitap ile bunu da yardımcı ders kitabı olarak okumamızı tavsiye etmişti. İşte o zaman da ders kitabı olarak okudum. Görev olarak okumak “ farklı”, kendi öz iraden ile okumak “ pozitif farklı” bir felsefe yarattığını keşfettim. “OKUMAK OKUMAKTIR” felsefesi bende son bulmuştu. Sonuçta: Okumak…Öğrenmekti…, Okumak…Anlamaktı…, Okumak…Yargılaya bilme yeteneği, muhakeme edebilme sanatını kazanmaktı…,Okumak… güzelleşmekti…, okumak… Geleceğinin ışığını kendin yakabilmekti…, Ammaaa! asıl önemlisi, Okudukça cahilliğinle yüzleşebilme cesaretini elde edebilmek olduğu gerçeğini yakaladım…
Birçok nedenden dolayı okunması gereken bir eser olduğunu ifade etmem gerekir, Özet olarak bu, kitap için.
Düşünce TarihiOrhan Hançerlioğlu · Remzi Kitabevi · 2017535 okunma
20 Temmuz’dan bugüne kadar Terörle Mücadelede 403 şehit verdik
İşte Gün gün şehitlerimiz
20.07.2015 Adıyaman (Çatışma)
Şehit Uzm. Onbş. Müsellim Ünal(22)Kayseri/Develi
22.07.2015 Şanlıurfa/Ceylanpınar (Saldırı)
Şehit Polis Memuru Feyyaz Yumuşak(25)Kırşehir/Kaman
Şehit Polis Memuru Okan Açar(24)Niğde
23.07.2015 Diyarbakır/Yenişehir
Gazeteci Mehmet Barlas’ın evinde dostlarıyla birlikte buluştukları o son akşam yemeğinde, masada çıkan tartışmada fenalaşan Kemal Tahir, evine dahi varamadan, yolda geçirdiği kalp krizi neticesinde komşusunun evinde, hayatını kaybetti...
Uzun yıllar edebiyat çevresinde konuşulan bu tartışma bütün ayrıntılarıyla ilk kez Mehmet Barlas tarafından
MÖ 4. Yüzyılda Aristoteles tarafından insanların en iyi şekilde yaşayabileceği, en iyi devlet düzenini ortaya koyabilmek amacıyla kaleme alınmış bu eser, siyaset ve felsefe alanında etkileyici düşünce ve fikirlerden oluşuyor. Aristoteles'in düşünce ve fikirlerinde Platon'un önemli bir etkisi var. Bu kitapta, Platon'un siyaset felsefesi alanında
20 Temmuz’dan bugüne kadar Terörle Mücadelede 403 şehit verdik
İşte Gün gün şehitlerimiz
20.07.2015 Adıyaman (Çatışma)
Şehit Uzm. Onbş. Müsellim Ünal(22)Kayseri/Develi
22.07.2015 Şanlıurfa/Ceylanpınar (Saldırı)
Şehit Polis Memuru Feyyaz Yumuşak(25)Kırşehir/Kaman
Şehit Polis Memuru Okan Açar(24)Niğde
23.07.2015 Diyarbakır/Yenişehir
Mustafa Armağan, Mehmet Şevket Eygi, Kadir Mısırlıoğlu, Necip Fazıl Kısakürek, Rıza Nur bu gibi adamların yazdığı kitaplar ve söylediği sözler malesef ki tarihe geçiyor ve 100 sene sonra Türkiyede gerçek tarih gibi okutulacak. Bu isimler ünvanları ne olursa olsun güdümlü ve yandaş tarih yazan ve doğrusunu biz yazıyoruz diyerek insanları kandırmaya çalışan kişilerdir. Ağızları ve kalemleri çok iyi iş yapıyor özellikle Mustafa Armağan tam bir Twitter tarihçisi, olayları çarpıtarak, yalan yanlış şeyler söyleyerek, resmi hiç bir kaynak göstermeden şundan duydum şundan gördüm diyerek tarih yazılmaz. Bir konunun birden fazla kaynağı olacak ki gerçek olduğuna şüphe olmasın uydurulan resmi belgeler ile olmaz bu işler. Bir de tarih yazmasa insan hatırlar kimden duydunuz benim dedemi istiklal mahkemesinde asmışlar diye yada dedeme şunu yapmışlar diye hepsi yalan unutmayın bir yalan ne kadar büyük olursa inananı o kadar çok olur. Bende bir tarihçi olarak diyorum ki tarih asla tek bir kaynaktan öğrenilmez olaylarının devlet arşivleri, dönemin hatıratları ve yazılı metinlerinin hepsini okuyup analiz etmeniz lazım ki hangisi yalan hangisi doğru ortaya çıksın. Kitle psikolojisinde bir sav vardır bir şeyin gerçek olması önemli değil dir önemli olan gerçek gibi algılanması dır.
Karl Popper'ın iki cilt boyunca, Hegel'e, Marks'a, Platon'a, Toynbee'a kadar hemen herkesi kapsayacak şekilde yerle bir ettiği felsefe kitabı.
Okuması oldukça zevkli. Totaliterliğe karşı alınan tutum ile akılcı ve bilimci kültürün savunulması hariç hemen hemen her önemli argüman ve fikir eleştirilmiş. Ancak kitap tam bir liberalizmin bakış açısına göre yazıldığından haliyle kendi yanlışlarını anlatmamakta. İdeolojinin yanlış bilinç olduğunu görebilmek bu kadar zor olmamalıydı. Popper bunu eleştirel bir bilinçle işleseydi kitap efsaneler arasına girebilirdi ancak karşıtları yerle bir edeceğim derken neoliberal mantığı kendiliğinden meşrulaştırıyor olması huzursuz etti beni.
Hegel'i şarlatana benzetip ona ayıracak zamana yazık olur dercesine olan yaklaşımı bence oldukça yanlış. Tabi Hegel'in felsefesi ve diyalektiğini eleştirenler içindeyim ancak yaklaşımda problem var. Ona göre doğru bu. Sonuçta liberal mantığı temsilen yazıyor Ancak Hegel kendisinin bahsettiği gibi Prusya krallığının şarlatanı olmaktan çok daha fazlası. Sanırım Popper biraz da dikkat çekmeye çalışmış ancak felsefe severler için düşündürücü yanları oldukça fazla bir kitaptan bahsediyoruz.
Doğru ''şey'' yanlış metodla yazılmış gibi.
Kitaba kan donduran bir ifade ile başlıyor yazar; "bir devrimin anlatılmamış ve yazılmamış öyküsü.."
Eserin 3 cildi için incelemeleri ayrı ayrı yapmak yerine beni en çok etkileyen kitapta toplamak istedim düşüncelerimi.
Yazar, cumhuriyet dönemi din-devlet ilişkilerini anlattığı konuları 3 cilt hâlinde okurlara sunuyor. İlk ciltte