"Biliyorum aslında
Kimse gerçekten sevmez kimseyi..."
Saçma sapan günlerin birinde, benim de dükkânda olduğum bir öğleden sonra içeri otuz yaşlarına yakın bir adam girdi. Elinde tuttuğu buruşuk kağıdı uzatıp dövme yaptırmak istediğini söyledi. Özdemir önce kağıda, sonra adamın suratına, sonra tekrar kağıda ve sonra da bana baktı. Merak edip elimi uzattım. Kağıdı alıp baktım. Bir boka benzetemedim.
"Nineme, insanların niye bir öyle, bir böyle olduklarını sordum. "Boğaz, kırk boğumludur. İnsan bir şey söylemek isteğinde, kırk kez yutkunup öyle konuşmalı, bazı insanlar yutkunmadan konuşur, sonra ortada bir topak bok kalır," dedi."
'O, kendisinden dilediğiniz her şeyi verdi.öyle ki Allah'ın size verdiği nimetleri birer birer saymaya kalkarsanız,mümkün değil,onları sayamazsınız.'ibrahim suresi-34