Evet, dostum benim kalbim herkesten fazla, çocuklara karşı açıktır. Onların her hali benim ilgimi çeker. Ne zaman onları incelesem o minik yavrular da büyüdüklerinde, onlarla birlikte büyüyecek olan bütün kişiliklerinin mayasını bulurum.
Bir yürüyen merdiven gibi tırmanıyor içimi
kanser,
haybeden bir define sanıyorsun ciğerimdeki tümörü..
Biliyorum, ölüm de ağzına veriyor aşkın
aşkın her yanı, izmarit yarası, şevk terörü..
hakikaten masayı terkedip kaçan
papaz kadar iskambilden
neden belli belirsiz bir kumarım ben teninde
evet sokaklar biraz terbiyesiz
evet çarşaflar oldukça
evet dostum, benim kalbim herkesten fazla çocuklara karşı açıktır. onların her tavrı benim ilgimi çeker. ne zaman minik yavruları incelesem, büyüdüklerinde onlarla birlikte büyüyecek olan bütün kişiliklerinin mayasını bulurum. bence dik başlılıkları ileride güçlü bir kişiliğe sahip olacaklarının, afacanlıkları ve muziplikleriyse, yaşam uçurumlarına düşmeyecekleri neşeli ve uçarı bir yaradılışta olduklarının belirtisidir. hem bütün bunlar ne duru, ne güzel değil mi? işte böyle düşündüğümde, İsa’nın ‘’ keşke siz de onlara benzeyebilseydiniz,’’ dediğini anımsarım.
tanrı ol deyince benim gövdem
yürekli her gözden bir ağaç filizlendirir meyvesi de sallanadurur dalında
erguvansı dünya dans edecektir üstünde dudaklarımın ki arasında bir şarkı
bir gül oluşturacaktır baharı ve tutkunun yıprattığı kızlar
minik memelerinin arasına koyacaktır benim güçlü parmaklarımı kar altında
hamarat kuşların arasına gidecektir benim aşkım çayırda ilerleyerek
kanatları kızın yüzüne değecek ve kalbim o sıra birlikte olacaktır
kabarış ve dürtüşüyle denizin