Zamanı iyi değerlendireyim diye aynı anda birden fazla işi yapmaya çalışırım hep. Bunun hem bedenimi hem ruhumu yorduğunun da farkındayım ancak çözümünü bilmiyorum. Kemal Sayar’ın bu kitabını pek çok yerde görmüş ve belki derman olur diyerek satın almıştım. Öncelikle şunu söyleyeyim: Kitap sadece yavaşlayıp hayatı fark etmek üzerine yazılmamış. Başlangıçta o düşünceyle aldığım için bir miktar hayal kırıklığı yaşadım.
Gelelim kitaba. Kitap dört bölümden ve her bölüm de kendi içinde alt başlıklardan oluşuyor. Az önce de belirttiğim gibi sadece yavaş ve farkındalıklı bir hayattan bahsetmiyor. Hız ve hazın temelinde yatan modernleşme ve modern çağın sebep olduğu mutsuzluklardan da bahsediyor.
Kitap için bir modern çağ eleştirisi diyebiliriz. Bize fısıldanan “harekete geç, güçlü ol...” gibi reklam sloganlarına bir başkaldırı. Siyasal, sosyal, kültürel alanlarda çok yönlü bir eleştiri.
Yazar, modernleşme temelinde getirdiği eleştirilerle gençlere ve ebeveynlere çözüm önerileri de sunuyor. Batı’nın modernizmiyle aramıza perde çekip özümüze, içimize dönmemizi salık veriyor. Yazarın, hayatı daha sakin ve anlamlı yaşayabilmek için verdiği ve kitabın özeti mahiyetindeki reçete çerçeveletip duvara asılacak kıymette.
Yavaşla, kişisel gelişimle deneme arasında bir türde, oldukça akıcı bir dille kaleme alınmış. Kemal Sayar’dan okuduğum ilk kitap, benim için güzel bir deneyimdi, diğer kitaplarını da okuyacağım günleri merakla bekliyorum. Ben bu sürede kitabın kapağını sık sık aşındırıp notlarımı tekrar tekrar okuyacağım. Sizlere iyi okumalar. :)