yakınlarını kaybetmek türünden felaketlerin etkilerini hemen oracıkta ararız, ama çok uzakta bir yerde de olabilir, ancak zamanı geldiğinde ortaya çıkar.
ne zaman öğreneceksiniz bilmiyorum ki
evlerin yalnız eşyalardan yapılmadığını
sesimi gözyaşımla yıkayarak
gidip toprağına fısıldayacağım
söylediklerinden ötesini yaşadı kızın
su değil kalbinin iklimini verdi çiçeklere
her sayının varlık nedeninin, kendinden önceki sayı olması, buna bir örnek oluşturabilir. sayıların ilki olan bir den üçün ortaya çıması, iki aracılığıyla; dördün ortaya çıkması, üçün ve ikinin aracılığıyla; beşin ortaya çıkması dört, üç ve ikinin aracılığıyla olur. buna göre yukarıdaki aşağıdakinin, üstteki alttakinin varlığına neden olur
Selamlarr, merhabalar hayrunnisa yine bir çocuk kitabıyla karşınızdaa.
sizce duygularımız neye benziyor? duygularımızı nelere benzetebiliriz? ya da en genel anlamıyla duygularımız neler yaparlar? bu kitabı okuduğum için çok şanslı ve huzurlu hissediyorum her zaman diyorum tekrar diyeceğim, çocuk kitabı okumak hayatın telaşesi içinde kendimizi hatırlatan bir şifa kaynağı bulmak gibi. İllüstrasyonları olsun duyguları hayatın içinden basit durumlara benzetmesi olsun bana çok iyi hissettirdi. bence de sükûnet, bir köpeği sever. Güvensizlik, kafesler yapar. Nostalji, bir atkıyı koklar ve Nezaket, fırtınayı dindirir. sizlerin şu sıralar duygularınız neler yapıyor halleri vakitleri nerelerde? sevgiyle, hoşça kalın.
yazmayı seviyordum, kendimi anlatmayı, deşmeyi, yaralamayı sözcüklerle... sevmek, bir insanı sevmek değildi, beni dinleyen, bana katılan, benim dünyamda yer alan birini sevmekti. benim yarattığım birini...
şimdi beyaz perdede olaylar nasıl birbiri ardına geçip gidiyorsa, bir görüntü karşımıza çıkar çıkmaz eskisini nasıl unutuyorsak, yaşam filmimizdeki bir insanın dününü, önceki gününü öylesine siliyoruz belleğimizden. insanlar geçiyor önümüzden ardımızdan. dostlar düşmanlar, dost düşmanlar, düşman dostlar...
Bazı zaman parçaları yaşantımızın öteki bölümlerinden ayrıdır, kopuktur. Ne yapsan birleştiremezsin. Bir bütün haline getiremezsin. O zaman parçası içinde özgürüz. Yalnızız. Kopmuşuz. Daha gerisi, ötesiydi. Bizi bekleyen, soran, arayan. Sorumluluk yükleri. Ağırlığını duyduğumuz şeyler. Kişinin yaşamında o bağımsız yaşantı parçacıkları ne denli çoksa öylesine doldurur varlığı, öylesine güçlüdür anıları...