İnsan soyu zayıf, kırılgan, ölümlü, her türlü hastalığa, kazaya, acıya açık ama kendini avutarak yaşıyor, bunları unutuyor. İşte anahtar kelime bu ; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak.
Eğer biri sizin bedeninizi yoldan geçen herhangi birine verseydi deliye dönerdiniz. Ama aklınızı ve düşüncelerinizi karşılaştığınız herkesin ellerine teslim ediyorsunuz. Onlar da sizi kullandıktan sonra zihninizi huzursuz ve bulanık bir hale sokup öylece bırakıp gidiyorlar.
Elimizde olmayan şeylere duyduğumuz özlem ile mutluluğun bir arada olması asla mümkün değildir. Mutluluk kendi içinde istediği her şeye sahiptir ve tıpkı besi hayvanları gibi asla açlık ya da susuzluk duymamalıdır.
Yaşadığınız her gün ve her saniye kendinize şunu hatırlatın: Huzura giden tek bir yol var ve bu da karar alanının dışında kalan her şeyden vazgeçmekten, hiçbir şeyin tamamen size ait olmadığını kabul etmekten ve geri kalan her şeyi Tanrı’nın ve kaderin ellerine teslim etmekten geçiyor.