Ey...Jeh'Ra -Sen-
Dünyanın ışıltısı...
Suyun şırıltısı.
Ruhumun kımıltısı...
Sana yazmak istediklerim duygularıma sadece bir fragman niteliğinde kalır...
Sen şehri harap da edersin saray da...
Sen de kuşlar göklere uçar da...konur kafese de
Sen aşkı konuştursun da...lal edersin de...
Sen kitaplar yazdıran...Sen kitaplar
''... Ludwig van Beethoven'dan 'Moonlight Sonata'yı ve Brahms'tan 'Intermezzo op. 17'i dinledim... Belki de insanlar için güzellik bu demekti. Hoş bir örüntüye yerleştirilmiş rastlantılar ve kusurlar. Asimetri. Matematiğe bir başkaldırı... Dinlediğim son parça Debussy'den 'Clair de Lune' adlı bir ezgiydi. Şimdiye kadar duyduklarım arasında uzayın temsiline en çok yaklaşan şeydi; bir insanın bu kadar güzel bir ses yaratabilmesi beni şoke etmişti; orada, odanın ortasında donakalmıştım...''
"Ruhuma"
(Piano Sonata No. 14 in C-Sharp Minor, Op. 27 No. 2 "Moonlight": I. Adagio sostenuto)
Bazı şeyler vardır kendinize çok yakın hissedersiniz, adeta kendinizi bulursunuz, bu kitap da benim için öyleydi. Ben bir parça Raif, bir parça da Maria gibiyim. Okuduğum her cümlede kendime bile itiraf edemediğim şeyler buldum,
Bir gün Beethoven, bir arkadaşı ile birlikte Viyana sokaklarında dolaşmaya çıkmıştır. Tam o esnada bir apartmandan piyano sesi geldiğini duyar ve kafasını kaldırıp bakar. Apartmanın ikinci katındaki cam açıktır ve Beethoven’ı büyüleyen ses oradan gelmektedir. Arkadaşına, çalan kişinin muhteşem çaldığını ve onu görmesi gerektiğini söyler.
Birlikte ikinci kata çıkıp kapıyı çalarlar. Kapıyı açan kadın, Beethoven’ı hemen tanır ve şok olur. Beethoven, piyano sesine geldiğini, çalan kişiyi çok merak ettiğini ve muhakkak görmek istediğini söyler. Kadın, piyanoyu çalanın kızı olduğunu ve tanışmaktan mutlu olacağını belirterek Beethoven ve arkadaşını içeri alır. Beethoven, piyano çalan kızın olduğu odaya girer. Annesi kıza, Beethoven’ın geldiğini söyler ve küçük kız çok heyecanlanır, hemen ayağa kalkar, fakat kız görme engellidir. Bunu gören Beethoven ise, “Lütfen benden bir şey isteyin.” der, maddi bir şey isteyeceklerini düşünerek. Kızın cevabı şu olur; “Ben hiç ayışığı görmedim, bana ayışığını anlatır mısınız?” Bu durumdan etkilenen Beethoven, bunun üzerine piyanonun başına geçer ve Ayışığı Sonatı’nı(Moonlight Sonata), doğaçlama olarak besteler.
“Bu hikaye tamamen rivayettir. Gerçek olup olmadığı kesin olarak bilinmemektedir.”
Rivayete göre; kötü ve mutsuz geçirdiği çocukluk dönemi, yalnızlığı, sağlık problemleri -özellikle sağır oluşu- Beethoven’ı hayata küstürmüştür. İntihara karar verir ve hatta vasiyetini bile hazırlar. Ancak görme engelli küçük bir kız, Beethoven’a yaşama bakışını tamamen değiştirecektir. Gözleri görmeyen genç kızın ayışığını hiç görememiş ve
2 derece bir eskisehir gecesinden sizlere Moonlight Sonata yi armagan ederek kaciyorum
Ay isigini gormeyen bir guzel icin yazilmistir Beethoven tarafindan.
Geceniz o kizinki kadar guzel olsun...
"Çardaqdan musiqi səsi gəlir. "Ay işığı"dır. Bu mahnını eşidəndə ona elə gəlir ki, bərk, amma nəm qumun üstündə ayaqyalın dayanıb və havada oynayan xəzəlin səsini eşidir. Musiqi dalğa-dalğa uçur, sanki yer üzünü tərk edir, sonra qayıdır."