Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Söylenenler daha az kötüdür yahut daha az iyi... ortaçağ da buna örnektir...
Ortaçağ hakkındaki peşin hükmümüz hemen hemen hep aynıdır. Acaba, ortaçağ hakikaten bir karanlık ve umumi felaket devri mi idi? ... Yoksulluğun, konforsuzluğun ve hıfzısıhha eksikliğinin hüküm sürmesine rağmen, ortaçağ toplumlarında iç bağlılık daha kuvvetli idi. Bu devre yoğun dahili fikir hayatı dönemiydi. O olmadan Batı insanının enerji ve çabalarını anlamak mümkün değildir. Sanat sahasında Ortaçağ muazzam eserler meydana getirmiş ve büyük bir felsefe -Yunan Felsefesi- ve büyük bir din olan Hristiyanlığın bir sentezini gerçekleştirmiştir. İnsanın en önemli eserlerinden biri olan (Clark) gotik, Ortaçağın eseridir....
96 syf.
·
Puan vermedi
Gurabahane-i Laklakan
"Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak, Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak... Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta, Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta... Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller, Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller, Sular mı yandı? Neden tunca benziyor
Gurebahane-i Laklakan
Gurebahane-i LaklakanAhmet Haşim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,408 okunma
Reklam
"Vücut... İnsan vücudu... Ne muazzam, ne hassas bir makine... Ya bu makinenin mühendisi, ustası? Vücut... İnsan vücudu... Her sahifesi binlerce hikmetle dolu, eşsiz bir kitap. Ya o kitabın katibi? Vücut... İnsan vücudu... Her zerresi ayrı bir motifle işlenmiş, ne ince bir nakkışlar manzumesi... Ya o nakışın nakkaşı? Vücut... İnsan vücudu. Hiçbir mimarın, hiçbir mühendisin, hiçbir ustanın, hiçbir sanatkarın ve dünyadaki hiçbir kudretin meydana getirmeye muktedir olamadığı, ne büyük, ne ince ve ne şahane bir sanat eseri. Peki, ya onun sanatkarı?"
432 syf.
9/10 puan verdi
Nabokov'un birden çok romanını okumama ve çeşitli platformlarda farklı kitapları üzerine inceleme yazıları yazmama rağmen "Lolita"yı devamlı es geçtim. Elbette bu bilinen nedenlerden dolayıydı fakat artık bu kitap üzerine olan suskunluğumu kırmaya karar verdim. Ben bu romanı seviyorum dostlar. Ahlak dışı, çirkin ve karanlık bir konudan bahsettiğini yadsımayarak seviyorum. Nabokov eserinde pedofiliyi aklamıyor, aksine bu hasta zihinli canlıların çürümüş iç dünyalarını muazzam bir sanat dilinde okuyucusuyla paylaşıyor. Belirli bir kesimin değil, insan ırkının karanlık tarafını bizlere sunan yazarı pedofiliyle suçlamanın Dostoyevksi'yi Raskolnikov yüzünden katillikle suçlamaktan farksız olduğu kanısındayım. Unutmayın ki edebiyat çok çirkin bir gerçekliği de potre edebilir ve siz bunu beğenirken o çirkin gerçekliği değil aktarılış biçimini beğendiğinizi söylersiniz. Her şeyi belirleyen bu ince sınırdır.
Lolita
LolitaVladimir Nabokov · Can Yayınları · 19822,767 okunma
İnsanın tabiatı ve kökeni konusunda bilim ve sanar tam ve kesin bir çatışma içindedirler. Bilim, insanın hayvan- lar âleminden türediği sonucuna ulaştıran sayısizca gerçeği ve bilgiyi, özellikle de dikkatlice toplanmış ve incelenmiş fosil kalıntılarını önümüze koyar. Sanat, insanın “bilinmeyen"den geldiğine dair, hiçbir insan yüreğinin büsbütün reddedemeye- ceği, heyecan verici tanıklıklara yönelir. Bilim, Darwin'e ve onun devasa sentezine; sanat, Michelangelo ve onun Sistine Şapeli Tavanı’ndaki muazzam tarihine atıfta bulunur.? Darwin ve Michelangelo, birbirini hiçbir zaman çürütemeye- cek, birbirinden tamamen ayrı iki anlayışı, insanın kökenine dair iki çelişik gerçeği temsil ediyorlar. İlki, muazzam sayıda reddedilemez gerçeğe dayanmaktadır, ikincisi ise bütün in- sanların kalbinde yazılıdır.
Sayfa 36 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
480 syf.
9/10 puan verdi
·
52 günde okudu
"Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistan’dan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar. Elif Şafak’ın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet… Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar...Ustam ve ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi… Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir roman. “İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli arzın merkezi.” Okuduktan sonra Çota ve Cihan zihninize kazınacak:) Elif Şafak çok güzel anlatmış gerçekten. Yazarın en güzel kitabı bence.
Ustam ve Ben
Ustam ve BenElif Şafak · Doğan Kitap · 201312,3bin okunma
Reklam
Aliya'ya göre "İslam her zaman, iç ve dış, ahlaki ve tarihi, bugünü ve ahireti, iki dünyayı istemiştir. İslam bu ikili davetle tanımlanabilir. Bu temelden hareket eden İslam, felsefe, bilim ve sanat alanlarında muazzam bir medeniyet yaratmıştır.
Eski Yunanlıların tanrıları, yaradılış efsaneleri, mitolojileri vardı. Mayalar ve Mısırlılar yıldızları önemserlerdi; kendi kültürlerini kozmosun bir parçası olarak düşünürlerdi. En muazzam sanat ürünlerini bu aşkın güdülenmelerle vermişlerdi. Araplar ve Türkler de öyle. Yani önce bir “ne”lik sorusu vardı her kültürün. Bu dünya daha gizemli ve ilginç bir yerdi bir zamanlar; verilerden, kelimelerden ya da fenomenlerden ibaret değildi. Hayranlık ve şaşkınlık uyandırırdı.
1.000 öğeden 891 ile 900 arasındakiler gösteriliyor.