“Ah Müjgan, ne çok isterdim seninle çoğalan bir hayatımın olmasını. Akşam eve dönerken elimde mimozalar ile seni mutlu etmeyi. Beraber küçük sevinçler biriktirmeyi.
Ama sonumuz yok. Biliyorum hasretle bitecek sonumuz…”
Ah Müjgan, ne çok isterdim seninle çoğalan bir hayatımın olmasını. Akşam eve dönerken elimde mimozalar ile seni mutlu etmeyi. Beraber küçük sevinçler biriktirmeyi. Ama sonumuz yok. Biliyorum hasretle bitecek sonumuz...
Ah Müjgan, ne çok isterdim seninle çoğalan bir hayatımın olmasını. Akşam eve dönerken elimde mimozalar ile seni mutlu etmeyi. Beraber küçük sevinçler biriktirmeyi.
Ama sonumuz yok. Biliyorum hasretle bitecek sonumuz.
" şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız / o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız..." Attila İlhan'ın kirpikleriyle olan dertleşmesini "müjgan" diyerek anlattığı bu isyan hikayesini, yıllar sonra herkes bir şarkı olarak dinleyip müjgan'ı bir kadın sanacaktır...