"Seni kıyafetlerimin içinde görmeye
bayılıyorum."
"Beni evimden kaçırmadan önce bir çanta hazırlamama izin verseydiniz, kendi çantamı getirebilirdim."
Saint çantalarımızı bizim için hazırladığını söylediğinde, aptal gibi şifonyerimden kıyafet çaldığını ya da en azından benim için kadın
kıyafetleri aldığını düşündüm. Oysa çantadan çıkardığım giysi parçaları bol, büyük boy erkek kıyafetleriyle doluydu ve hepsi de onun mürekkep ve kâğıt kokusuyla kaplanmıştı.
“Sizi gördüğüme çok sevindim,” diye fısıldadım. Bana cevaben başını şevkle aşağı yukarı sallayınca sımsıkı topladığı mürekkep rengi saçı yanağıma sürtündü. Bayan Peregrine'i görmek genellikle beni rahatlatırdı fakat dünyayı ve hayatımı onsuz hayal etmeye çalışıp başaramadığım onca saatin ardından hiç o anki kadar rahatladığım olmamıştı. O anda bu garip, ufak tefek kadın için hissettiğim şeyin sevgi olduğu tüm açıklığı ve yoğunluğuyla kafama dank etti. Noor gerginlik yüklü kucaklaşmamızdan sıyrıldıktan sonra hem kendimi orada olduğuna inandırmaya çalıştığım hem de elbisesinin hacimli katmanlarının altında aslında ne denli kırılgan olduğunu hayretle fark ettiğim için onu bir süre daha bırakmadım. Böylesine narin omuzlara yüklenmiş ağırlığın büyüklüğü gözümü korkuttu.
Sayfa 75Kitabı okuyor
Melikşah ölünce Anadoluya gelen Kılıç Arslan İznik'e yerleşti ve İzmirdeki Türk beğlerinden olup korsanlıkla BizanslIları yıldıran Çaka Beğin kızıyla evlendi. Haçlıların akını Kılıç Arslan çağında başladı. Öncülerinden Rainaud'nun buyruğunda olan Alman ve Lombardlara Kılıç Arslan 15.000 kişiyle saldırıp bunları İznik yöresindeki bir
Büyük bir çöp sepeti üzerinde, DORA BAGGlNS'e, UZUN bir mektuplaşmanın anısına, Bilbo'dan sevgilerle, yazıyordu. Dora Drogo' nün kız kardeşi ve Bilbo ile Frodo'nun yaşayan en yaşlı kadın akrabasıydı; doksan dokuz yaşındaydı ve yarım yüzyıldan daha fazla bir süredir, nasihat üzerine nasihat yazıp dururdu.
Altın bir dolma kalem ve mürekkep hokkasının üzerinde, MİLO BARINAKLAR'a, işine yarayacağı umuduyla, B.B.'den, yazıyordu. Milo şimdiye kadar hiçbir mektuba cevap yazmamıştı.
Yuvarlak dışbükey bir aynanın üzerinde, ANGELİCA 'ya, Bilbo Amca'dan, yazıyordu. Angelica genç bir Baggins idi ve kendi yüzünü güzel bulduğu da pek aşikardı.
(Boş) bir kitaplığın üzerinde: HUGO BELKUŞAK'ın koleksiyonu için, katkıda bulunan bir dosttan, yazıyordu. Hugo bol bol kitap ödünç alan ama geri vermeye pek yanaşmayan biriydi.
Bir kutu gümüş kaşığın üzerinde: LOBELİA TORBAKÖYLÜ BAGGINS'e bir ARMAĞAN olarak, yazıyordu. Bilbo, daha önceki yolculuğu sırasında Lobelia'nın evden epeyce kaşık yürütmüş olduğu kanısındaydı. Lobelia da bunu gayet iyi biliyordu. Günün ilerleyen vakitlerinde eve geldiğinde atılan taşı hemen fark etti ama kaşıkları da almadan gitmedi.
