Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyda

Şeyda
@murekkepce
Oku! Şayet sana hisli bir yürek lazımsa...
Biz çocukluğumuzda asla ve asla baskı altında kalmadan hiyerarşiyi öğrendik. Otoriter bir tavır kullanılmadan terbiye edildik ve had bilmenin sırrına erdik. Nefsini bilmeyen Rabb'ini bilmez, Rabb'ini bilmeyen de haddini bilmez derlerdi.
Reklam
Yardım etmek üzere uzandığınız her el kendi elinizdir.
Çalışmak, okumak ve dua etmek. Fiili dua olmadan kavli ya da sözlü duanın tesiri arzulanan düzeyde gerçekleşmez.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Müddet-i hayatımda tecrübelerimle fikrimde tevellüd eden şudur: YE'S en dehşetli bir hastalıktır
İnsan, tükenir. Doğduğu andan ölümüne kadar büyüyor, gelişiyor, yaşlanıyor gibi görünse de içten içe tükenir.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
O gün yutamadığım, boğazıma takılan, kursağımda kalan o şeyin "hevesim" olduğunu yıllar sonra anlıyorum.
Aklını dolduran tek şey; nasibinin seni bir gün mutlaka bulduğuydu. Her şey insana yazılıyor diye düşündü; ama bazen ulaşmıyor. Bilmediğimiz nedenlerle dolaşıp duruyor hayatın içinde. Bazen yanından geçiyor insan yazgısının, bazen elinden tutuyor ama bunun kaderi olduğunu anlamıyor. Tam yakalayacak gibi oluyor ama uçup gidiyor. Sonra bir gün, hiç hesapta yokken, hiç beklemezken, başka âlemlerdeki seyrini tamamlıyor senin olan şey, çıkıp geliyor ve seni buluyor. Ömer'in saati gibi...
Morg neden tek heceli bir kelime, o gün anladım. İki heceli olsa çıkmaz insanın ağzından.
İhtiyaç izafi, en aza talip olanın özgürlüğü en fazla olur. Dünya böyle bir yer. Hayat böyle bir serüven!
"Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı imân ile hayatlandırınız ve ferâizle zînetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhâfaza ediniz."
Reklam
Türkiye'de nasıl ki tamir edilmemiş bir musluk damla damla millî serveti harcıyorsa, kapanmamış bir ampul onu kapatmayan kişi farkında olsa da olmasa da millî serveti boş yere harcıyorsa, gelişmesine önem verilmemiş her çocuk da millî servete bir ihanettir. Bence her bir vatandaşın çözüm üretmek yerine şikayetle harcadığı her dakika , her an da damlayan musluk gibi israftır.
çoğu kez "Sana çıkarım kadar değer veririm," bakış açısına sahibiz. Yani avokadoyu salataya koyup yeme peşindeyiz. İşte yapılan yanlış burada. Her şeye çıkarı kadar değer vermekte.
"Yaşadım!" diyebilmen için her zaman, bu durumda olduğu gibi kimsenin bilmediği bir koşulda dahi, sen kendin için doğru olanı, adil olanı yapmalısın."
Bir gün, savaşta harabeye dönen Halep Emevi Camii tekrar ihya edilip, bahçesinde güvercinler yeniden kanat çırpmaya başladığında, o zamana şahitlik edecek insanlar, vaktiyle burada yıkıcı bir fırtınanın estiğini akıllarına hiç getirmeyecekler bile. İnsanoğlunun hafızası böyledir. Bu hem zaafımız hem de yaşama tutunma gücümüzdür.
Sürekli değişen ve dönüşen, tekrar tekrar yıkılıp yapılan bir coğrafyada yaşamak, bugün gördüklerimizin yarın yok olabileceğini düşündürüyor. Ortadoğu'nun yazgısı zaten böyle şekillenegelmiş.
190 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.