- Bu kimdir?
- Fakirdir.
- Fakir kimdir?
- Bütün varlığı, sadece karnını doyuruncaya kadar onun bunun yanında asalaklık yapmak için taşıdığı dilencilik kabı olan muhtaç insandır.
Aynen hocam haklısınız. Bunun da böyle devam etmemesi için toplumun eğitimli insanlara ama gerçekten eğitimli sadece adı üzerinde olan eğitim değil kendisini her yönüyle geliştiren insanlara ihtiyaç var. Entelektüel kadrolara ihtiyaç var. Toplum bilinci ve zaman bilinci gelişmiş insanlar
Şöyle ki bazı şeyler Batılılar için tüketim malıdır ama bizim için tüketim malı değil, sembolik bir şeydir. Bütün Avrupalıların ancak yüzde on beşi klasik senfoniden hoşlanır. Ama İranlıların hepsi hoşlanır! Aslında bunlar her senfoniden hoşlanırlar. Hoşlanmamaya kim cüret edebilir? Niçin? Çünkü o senfoni üstün bir zevktir. Bunun, ben beğenmiyorum demeye cesareti yoktur. Bir Batılı kolayca "boğucu, gürültülü, baş ağrıtıcı" diyebilir. Ama bir Doğulu, sonuna kadar dinlemeye, çok güzel demeye, zevk almaya ve hatta zevk alamadığında kendi kendine utanmaya mecburdur. Neden? Çünkü onun için sembolik bir boyutu vardır; bir üstünlük göstergesidir.
Bu tür eşekleşme:İnsan zihninin ister fert ister toplum olsun insanın bilgi, şuur ve yönünün insani bilinçten ve sosyal bilinçten sapmasıdır.
Yani kısaca bilinçsizlik.
"Bu oda karanlık" diyordum, "bu oda yalnız bugün değil, her zaman böyle karanlık... Burada kitaplarımla ben yaşarız ve bize aydınlık getirecek kimsemiz yok... Ben burada yalnızlığı bardak bardak içiyorum..."