Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ss

Anadolu Selçuklu Devleti'nin bütün devlet geleneklerine sahip bulunmaktaydılar. Başka bir deyişle, Osmanlılarda bir devlet kavramı vardır. Her ne kadar bu kavram, Osmanlı'nın esas itibariyle askeri gücüne ve askeri örgütlenmesine dayanmakta idiyse de siyasal ve idari örgütlenme olmaksızın bir askeri gücün yaratılamayacağı da açıktır.
Sayfa 14 - KronikKitabı okuyor
Reklam
Nuran'a bütün iç hayatını inkâr ettirmeğe çalışıyordu. Sanki bu soluk resim her lahzada canlanıyor, "Ben, diyordu, çok sevildim, onun için böyle perişan oldum. Sevdiğim ve sevildiğim için bana muhtaç olanların hepsi bedbaht oldular. Kendi yakınında bu kadar canlı bir örnek varken, nasıl cesaret edebiliyorsun?..."
Sayfa 145 - DergahKitabı okuyor
Hamurumuz böyle bizim, biraz ilgisiz, biraz da kötü niyetliyiz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ve ben! Hissetmeye ve hayal etmeye başladığım andan itibaren özlemini çektiğim ve hayal ettiğim hayatımın bu en önemli anında ben neler hissediyordum? Bir an, hiçbir şey düşünmedim ve hissetmedim.
Sayfa 109Kitabı okudu
Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir.
Reklam
NASIL'ını anlıyorum: NEDEN'ini anlamıyorum.
Bilinçleninceye kadar asla başkaldıramazlar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.
Düşüncesuçu, ölümü gerektirmez: Düşüncesuçunun KENDİSİ ölümdür.
Coğrafya,tembellere ve serserileri göre bir derstir...
"Önemli olan Zezé, hayatın güzel olduğunu ve yüreğimizde ısıttığımız bütün bu güzellikleri artırmak için, onların Tanrı tarafından bize verildiğini keşfetmen."
Reklam
"İnsanları sevmekten pek hoşlanmıyorum da. Sevdim mi de, ölmelerinden korkuyorum. " "Sevdiklerinden çok ölen oldu mu? " "Çok değil, hayır. Yalnızca bana sevgisiz hayatın beş para etmediğini öğreten bir adam."
Akrabalığı oluşturan yalnızca kan bağları değil, aynı zamanda yürek ve akıl bağlarıdır.
İnsan bir amaç uğruna kendinden vazgeçebilir, fakat başkalarının çılgınca fikirleri uğruna değil.
Seni yalnızca bir defa olsun görmek, yalnızca bir defa sana rastlamak, yalnızca bir defa daha bakışlarımla uzaktan olsun yüzünü kucaklayabilmek, tek arzumdu.
Malını mülkünü seven adam, gün geliyor, birtakım uyumsuz nesneler yığını gibi görüyor onu. Karısını seven adam, gün gelir, yalnızca bir kaygı, terslik ve zorunluluk yığını gibi görür sevgiyi. Şu müzikten hoşlanan adam, gün gelir, ondan hiç zevk almaz olur. Gün gelir, şu anda olduğu gibi, yurdumu anlayamam bir türlü, Yurt, zekamın her zaman kavrayabileceği bir bölgeler, adetler, araç ve gereçler toplamı değildir. Bir varlıktır o. Ve gün gelir, ben, varlıkları göremediğimi anlarım.
Reklam
Ölmez de sağ kalırsam,neden ölmem gerektiğini anlayabilmek için , o güzelim yalnızlığıma bürünüp, köy yolunda gezmeye çıkmak üzere geceyi bekleyeceğim
Aslında bakarsan hala anlayamadığım şey, insanın tehlikesini bilerek bir suçu işledikten sonra itiraf etme cesaretini bulamayışıdır. itirafı engelleyen bu basit korkuyu her türlü suçtan daha zavallıca buluyorum.
O günü görmeden ölüp gitsek de, Herkes bu uğurda savaşmalı.
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur Artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
“Vakit varken tomurcukları topla. Zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir.”