Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Öfd ve Oğuz Atay aşkı :d
Mutlaka okuyun. Tamam da ne okuyalım? Herkes kitap çıkardı. Herkes yazar oldu. Kaliteli okuyucu kaliteli kitapla bu kargaşada nasıl buluşacak? İnsanlar otuz sene sonra fark ettiler Oğuz Atay'ı. Sahi fark ettiler mi?
İz YayınlarıKitabı okudu
Ben ne okudum ?
Kitabı bitirdikten sonra kendime ben ne okudum demeye başladım. Aslında bu kitabı okumayacaktım ama çok fazla meraklı bir insan olduğum için kitabı çoğu yerde görüyordum ve okumaya başladım daha sonra da insanlar bu kitabı mı abartıyor diye düşünmeye başladım. Özellikle ana erkek karakter Zade. Yemin ederim erkeklerden soğudum. Karakter şöyle ki,
6.5/10
Bu eserde kitabımızın ana karakteri olan Holden Coulfield adındaki bir gencin başından geçen olayları okuyoruz. Holden kendini bir yere ait hissedememiş insanları sevmeyen ve münzevi bir hayat biçimini benimseyen bir kişi. İnsanların samimiyetsiz, egolu ve bencil tavırlarına katlanamayıp sürekli onları eleştiriyor. Okula adapte olamadığı için sürekli okuldan atılıyor en sonunda da kendi başına yaşamaya çalışıyor. Ne ailesine ne arkadaşlarına ne de arkadaşlarının yanında olmadan..
Kitaptaki gencin bakış açısı ile yazarın bakış açısı arasında benzerlikler görüyoruz. Kendi hayatından esinlenilmiş gibi bir anlatımı var. Öyküleyici bir anlatım olmasının yanı sıra içerisinden bir ergenin bakış açısı ve hayata dair düşünceleri hakkında psikolojik bir sonuç çıkarmak da mümkün.
Açıkçası ben bu kitaba başlarken fazlasıyla ümitliydim ancak bir tık hayal kırıklığı yaşadım. Sandığım kadar akıcı değildi ve kitap günlerce elimde süründü diyebilirim. Ayrıca kitabın üslubu hoşuma gitmedi. Argo kelimeler çok fazlaydı ve bazı şeylerin sürekli tekrar etmesi sıkıyordu. Berbat bir kitap diyemem ama mutlaka okuyun da demeyeceğim. Okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz.
.
.
"Bir şey çok iyi yapıyorsanız, bir süre sonra dikkatli olmazsanız gösteriş yapmaya başlıyorsunuz. Ve sonunda da iyi olmaktan çıkıyor yaptığınız."
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
Psikoterapinin özünde kişinin kendini bulma yönlendirmesi vardır. Sorunlar karşısında bir nevi destek baz alınır. Kişiye yapması gerekenler söylenmez. Sadece içine düştüğü çıkmazdan çıkabileceği yollar gösterilir. Kişi kendi için en doğru olanı yine kendisi seçer. Aslında kendi kendini yönetir. Bunu evde kendi başına neden yapmıyor peki kişi daha doğrusu yapamıyor. Çünkü kişi kendi söz konusu olduğunda bir çok şeye kör olur, göremez. Sonucu bariz belli olan konular bile onun için içinden çıkılmaz bir hal alabilir. İşte bu evrede psikoterapi devreye girer ve kişiyi düştüğü kuyudan nazikçe çıkarır. Bu süreç sadece kişi için değil, psikoterapist içinde aslında bir öğrenme ve yol alma sürecidir. Psikoterapist karşısına aldığı her insandan seanslar sırasında bir şeyler kendine ekler. Kendini de bi nevi bu şekilde görür, eksiklerini ve yanlışlarını düzeltir.
•
Yazarın kalemi ve psikoterapist kişiliği gerçekten çok iyi. Okuduğumuz öykülerde gördüğümse aslında neredeyse hiçbir şey yapmadığı.. Sadece kurduğu bir iki doğru cümle karşısındakinin hayatını tamamen değiştiriyor. Mutlaka okuyun, keyifli okunmalar
Bu kitabın methini çok duydum ama okumaya gelince hep erteliyordum. Merdiven Altı terapinin bir bölümünde bu kitaptan bahsedilince hemen okumaya başladım. Roman sade bir dille yazılmış. Kitapta lise yıllarındaki gencin başına gelenler anlatılıyor. Romandaki iç monologlar okur ile karakter arasında bağ kurmasını sağlıyor. Kitabın başlarında çok sıkılmıştım ama sonlarında bazı cümlelerinde kendimi bulmuştum bu da bence yaşanmışlıklardan kaynaklanıyor. Size mutlaka okuyun diyemem ama okursanız kendinize bir şeyler katmış oluyorsunuz. Kısacası roman, kahramanın masumiyetinin kaybetmesi hakkında yazılmış.
Babası öldürülen ve babasını öldüren mafyayla evlenmek zorunda bırakılan Angelina sevkiyat kamyonuyla kaçar. Baskın yapıp kamyonu havaya uçurmak için gönderilen Sergei de kızı oradan kurtarıp evine götürür. Angelina kimliğini gizlemeye çalışsa da Sergei onu tanır ve gerçekleri söyleyene kadar onu bırakmamaya kararlı..
Sergei 14 yaşında islah evinden alınıp özel harekatta yetiştirilmiş bir suikastçı. Kafadan kontak olmasıyla seride en çok merak ettiğim karakterdi. İkonik adamım o kadar mükemmeldi ki seride çıtayı artık kiminse aşacağını sanmıyorum. 71 yaşlı yardımçısı Felix'le olan atışmaları ayrıca keyifliydi. Felix tam bir ispanyol çakısı gibi suç işleri, ev işleri herşeye yetişir. :D Bide kitapta Az'dan bahsediliyor ki onun kitabı var mı bilmiyorum ama yaptıklarıyla merak listeme girdi kendisi. Bu kitapta aksiyon ve espri dozu daha yüksekti o yüzden yine favori ibremi bu kitaba kaydırıp mutlaka okuyun diyorum. · ⋆
5/10
Serinin ikinci kitabını beğenmeyeceğimi düşünerek son kitabı okumaya karar veren bir adet ben;
En çok beğenilen kitapda ikinci kitapmış meğerse :D
Çarpık nefret eşittir çarpık aşk.Aynı kitabı başka şekilde okumuş gibi hissettim.Okunur mu? Okunur ama mutlaka okuyun demeyeceğim.
Konusu;
Birbirinden nefret eden Josh ve Jules'in ateşkes yapıp cins#l ilişki üzerine yakınlaşmasıdır.Sonrasında aralarındaki çekim büyür ve aşka dönüşür.Kitap güzeldi ama Jules'in aptallığı çok fazlaydı.Christan'la anlaşma yapmak nedir ya? En başından Josh'a herşeyi anlatsaydı daha iyi ola bilirdi.
#çokcakalp
---------♡︎
Okuyun,okutturun..
Mutlaka okunması gereken kitaplar arasına alın ve öncelik verin
Bir çırpıda okudum. Keşke bitmeseydi dedirten ve tekrar okunmak istenecek kitap .. neymiş 144 karakter olmuş.. ben bir kaç kelime ile söyledim daaa.
İskenderiye ve karakterler için ilk durak: Justine.
İnanılmaz bir tasvir gücü var Durrell’in. Sıradan bir deniz düşünü bile, zamana bağlayabilen bir yazar. Bağdaştırmalar kendine özgü, felsefik alt metni harika. Serinin üçüncü kitabını okurken Justine’e geri döndüm. Şu ana kadar okuduklarımdan beni en çok etkileyen ve dönüp dolaşıp altını
Serinin 3.cü kitabı yine tam gaz devam tekrar yazıyorum mutlaka sıra ile okuyun okumayı düşünenler :D Şimdi ilk kitap çok iyiydi ikincisi manyak ötesi iyiydi bence bu bir tık onlara göre aşağı kaldı . Niye tabi kadın kahraman ilk iki kitapta olanlar kadar şahane olmadığı için :))
Malek Rus Bratvasının başının sağ kolu ve katili korkunç bir tip yakalanamıyor ve asla hata yapmıyor . Kardeşinin ölümüne sebep olan ikinci kitabın kahramanı İrlanda Mafyasının başı Declan 'ı öldürmek için pusu kurduğunda Declan'ın aşkı taptığım hatun Sloane 'ın kız kardeşini görüyor . Ve kızın bunların eline düşen bir kadın olduğunu düşünüyor :D Hadi onu kurtarayım derken gerçeği anlıyor ama o sırada büyük kargaşa çıkıyor . Malek vurulacakken onun yerine beğendiği kız vuruluyor adam kızı alıp Rusya'ya kaçırıyor . Bunlar orada sevgili oluyor 3 ay falan kalıyorlar :D
Sonra tabi yine tonla olay var kadın kahraman bence hele ikinci kitapta olanın üstüne sönük kalmış biraz . Yani kız sanki ablasının silik bir kopyası neyse ablası kadar olmasa bile ağzı yine laf yapıyordu :D Şimdi koşarak çok merak ettiğim son kitaba başladım :))))))
Serinin ikinci kitabı yerlerdeyim böyle bir güzellik yok mutlaka ama mutlaka OKUYUN ama sıra ile okuyun :D Neresinden başlıyım konu karakterler akış tek kusur yok bakın o derece okurken inanılmaz çok güldüm :D Zaten ilk kitaba bayılmıştım bu onu bile geçti neredeyse tabi duramıyorum tüm seriyi bitirmem lazım :D Bunu beğenmeyen zaten mafya romance falan okumasın bence hiç zahmet edip . Ki bu öyle manyak bir seri ki mafya olayını geç her şekilde güzel ötesi :D
Sloane 28 yaşında Lake Tahoe'dan pek güzel bir yoga eğitmeni asla aşık olmayacağını düşünüyor. Erkeklerden çabuk sıkılıyor zaten ilk kitapta bu hatuna bayılmıştım ana karakterin en yakın kız arkadaşıydı .En iyi arkadaşı Bratva'nın yeni başkanıyla nişanlanınca onu ziyarete çağırıyor bizim hatun uçaktan indiği gibi İrlanda ve Rus mafyası arasında bir neden olduğu için kaçırılıyor bu olay bile çok komik .
Declan 42 yaşında İrlanda Mafyasının ikinci başkanı ve Sloane'u kaçırmakla görevli . Adam bunu kaçırdı ama hatun püsküllü bela gibi daha ilk sahneden olaylar başladı zaten :D Tonla olay var ama diyaloglar inanılmaz komik kızın halleri resmen arada kahkahalar attım yemin ederim kitap bitsin istemedim yavaş okumaya çalıştım :D
Declan'ın onu kaçırmasına neredeyse üzülüyor insan bakın o derece :D Olaylar inanılmaz aktı konu nefis ama mutlaka sıralı okuyun zira konu içi içe geçerek ilerliyor :D Yazarın hastası oldum her yerden takibe aldım stalker gibi :D :D
Zaten ilk okuduğum serisi Rock serisiydi oradan belliydi nasıl güzel olduğu :))))
Kitap 3 kısımdan oluşuyor ve 2.kısıma gelene kadar bu kitap niye bu kadar sevildi ya Verity uyarlaması gibi gelmişti hatta eleştri floodumu bile kafamda kurmuştum :D sonra olay ben ne okuyoruma döndü. Bu kadar güzel bağlanıp manyakça ilerlemesi off çok iyiydi. Bölümlerin kısa olması ve ilk kısımda bile hafif gerilimin olmasıyla su gibi aktı kitap. Kitapla ilgili ne söylesem spoi olacağı için sadece elinize düşerse mutlaka okuyun derim. Son olarak kuaför randevularınızı ertelememeyi, dişlerinizi fırçalamayı unutmayın.. ve ya unutun en fazla ne olabilir ki. · ⋆
J.T. Geissinger hastayım sana kadın bu nasıl güzel yazmak arkadaş Mutlaka Okuyun mutlaka bakın şiddetle tavsiye ediyorum :D Bunu beğenmeyen artık ben ne diyim bilemiyorum gerçekten :))) Zaten böyle acayip sevdiğim yazarları bir kerede her yazdığını okumama sebebim bu ara ara okuyorum bitmesinler kıymetlilerim diye .Geçenlerde aynı yazardan Pen Pal
Hayatını Tükettin Mi?
Sen hayatını yaşadın mı? Yoksa hayat mı seni yaşadı? Hayatını seçtin mi? Yoksa o mu seni seçti? Onu sevdin mi? Yoksa pişmanlık mı duydun? Hayatını tükettin mi diye sorduğumda bunu kastediyorum.
Bu soruların cevabını yine bir alıntı ile vermek istiyorum.
-Benim için çok geç! Çok çok geç artık! Sonsuza kadar konuşabiliriz ama hayatımı