Biraz uzun ama mutlaka okuyun.
"kapı çalındı... İçeri giren asker, müftü efendinin geldiğini söyledi. " Eyvah" dedi Mazhar Müfit... Çekmecesini açtı, kahve vardı ama, sadece iki tek kesme şeker kalmıştı, sigara bitmişti, misafir ağırlayabilecek durumda değildi.
Çaresiz, üzüntülü bir ifadeyle "buyursunlar" dedi.
Börekçizade Rıfat efendi odaya girdi. Masanın kenarındaki iskemleye ilişti. Mazhar Müfit, Mustafa Kemal için sakladığı iki kesme şekere kıyamadı.
"Zannedersem sade kahve içersiniz değil mi" diye sordu.
Müftü efendi tebessüm etti... "Zahmet etmeyin, kahve içmiyorum" dedi.
-Sigara da kullanmazsınız değil mi?
-Onu da kullanmam...
Halbuki hem kahve içtiğini, hem de sigara içtiğini, elbette herkes gibi Mazhar Müfit de biliyordu.