Biliyorum ki nulla pallescere culpa,* hiçbir şeyden müteessir olmayan, utanç veya rezillik yaşadığında katiyen içerleme yen, her şeye gülüp geçen adi, hayâsız, yüzsüz nice serseriler de var bu cihanda; isterse yalancı, rezil ve suçlu serseriler hırsızlar, hainler oldukları gün yüzüne çıksın, isterse kulak- larına yedikleri tokatlar yüzünden işitemez hale gelsinler, kırbaçlansınlar, dağlansınlar, yük hayvanı muamelesi görsünler, parmakla gösterilsinler, yuhalansınlar, hakaretlere uğrasınlar, isterse Plautus'un eserindeki muhabbet tellalı Ballio'nun laflarıyla alaya alınsınlar, onlara ancak keyif ve mutluluk verir böyle aşağılanmalar: Cantores probos!* Babae! Bombax!* derler ancak. Böyleleri neyi umursar ki? Çağımızda çoktur böyle insanlar:
Exclamat Melicerta prisse
Frontem de rebus****
*Hiçbir kabahatinden utanç duymayan.
*Bravo! Yaşa!
**Vay canına!
***Hadi be! Olacak şey değil!
****İnsanlar, diye haykırdı Melicerta, mahcup olma kudretini yitirdi.
Hazreti Süleyman'ın dediği gibi, "Kahkahanın tam orta yerinde keder vardır." Şölende ve neşeli anların ortasında üzüntü ve huzursuzluk yer alır. Inter delicias semper aliquid saevi nos strangulat (Sevinçlerimizin ortasında bizi kederlendiren bir şeyler varıdr); bir dirhem bal için bir okka zehir, bir arşın sevinç için bir fersah keder vardır. Tıpkı bir sarmaşığın ulu meşe ağacına dolanması gibi, acılar da hayatımızı kuşatır. Bir faninin hayatta daimi bir mutluluk araması kadar saçma ve gülünç bir şey yoktur. Hiçbir şey tamamen yararlı ve keyif verici değildir; mutlaka içinde bir burukluk, bir sızı, bir kin vardır.
...
Tıpkı bir satranç tahtasında olduğu gibi siyah ve beyaz adamların, sülalelerin ve şehirlerin düşüşleri ve çöküşleri vardır, ki günümüzde çoklu halde örnekleri var. Melekler, tanrısal güçler ve gökcisimleri, güneş ve ay gibi döngümüzü fire vermeden, tutarlı ve daimi olarak tamamlayamıyoruz. Bunun yerine, hastalıklara, acılara, kesintilere maruz kalıyoruz; bir o yana bir bu yana savrulup alaşağı ediliyoruz; en ufak bir esintiyle sürüklenip gidiyoruz ve en zayıf ihtimalde dahi ezilip büzülüp süklüm püklüm oluyoruz. Bize biçilen paye bu; belirsizlik ve kırılganlık.
.
Bir faninin hayatta daimi bir mutluluk araması kadar saçma ve gülünç bir şey yoktur.
Hiçbir şey tamamen yararlı ve keyif verici değildir; mutlaka içinde bir burukluk, bir sızı, bir kin vardır.
.