Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Etkileyici samimilikte bir şiir..
..Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
İnsan mutlu olunca "kalbin nerede? " sorusuna cevap veremiyor. Çünkü mutluluk öyle bir kavram ki vücudumuzun her zerresine nüfus ediyor. Sınırı yok ,... kapısı yok... Oysa mutsuzluk , kırıklık öyle mi ? Çünkü onu gönül yordamıyla yeri ,yurdu nerededir biliyorsun. Kaynak bellidir.Kan nereden sızar ,yara nerede iyileşmez anlıyorsun... Bu anlamak tek hücreli bir acı.
Reklam
"Tanrı sevgidir ve aynı zamanda mutluluktur"
Mutluluk, sevginin bir özelliğidir. Onlar asla ayrı olamazlar. Sevginin olmadığı yerde mutluluk deneyimlenemez. Sevginin sınırı yoktur, o her yerdedir. Bu yüzden neşe de her yerdedir. Yine de zihin bunu reddedebilir. Sevgi içerisinde boşluklar olduğuna ve suçun bu boşlukları doldurabileceğine inanarak neşe yerine acı getirir. Bu garip inanç, sevgiyi kısıtlı olarak tanımlayarak mutluluğu sınırlandırır. Hiçbir karşıtı ve sınırı olmayana karşıtlık getirir. Bu bilinçte, korku sevgi ile ilişkilendirilir. Bunun etkileri, kendi yarattıklarının gerçek olduğuna inanan zihinlerin mirası haline gelir. Bu görüntülerin gerçekle hiçbir ilişkisi yoktur. Bu görüntüler O’nun Sevgi ve Neşe olduğunu unutarak, Tanrı korkusunu gösterirler. Bugün bu temel yanılgı yerine hakikati getirerek kendimize şunu öğreteceğiz: “Tanrı Sevgi’dir ve aynı zamanda mutluluktur.
Sayfa 103
Sahip Olmak İstediğiniz Şeyleri Değil, Elde Etmiş Olduklarınızı Düşünün Stres danışmanı olarak çalıştığım on yılı aşkın zamandan beri gördüğüm en yaygın ve yıkıcı zihinsel egilim, insanların sahip oldukları şeylere değil, sahip olmak istediklerine odaklanmasıdır. Nelere sahip olduğumuzun hiç önemi yok gibidir; istediğimiz şeylerin listesini
Sayfa 151
SANA ÖNERİM: Hayatını tadını yasamak için hayatına birinin girmesini bekleme. Günlük yaşamda duygularını yaşayarak ve yansıtarak onları aktif ve sıcak tut. En iyisi diye bir şey yoktur. Bunun bir sınırı da yoktur. “En iyisi” diye tanımladığın şeyi hiç kimse sürekli sana veremez. Bu içsel sorunu dışsal bir uyaranla çözemezsin. Kendi kendini mutlu etmeye başladıkça kendine olan güvenin artar, mükemmel arayışın azalmaya başlar. Mükemmel arayışı, bilinenin aksine ilişkisel özgüveni eksikliğidir. İlişkide güven ve mutluluk ancak denemekle olur. Daha hiç tanımadan ve denemeden aradığın kişi olup olmadığını bilemezsin. Hayatına biri girene kadar hayatını dondurmamalı ve mutluluğu sadece romantik bir ilişkiye bağlamamalısın.
Sayfa 87 - Mona
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı ve yüzüm
Reklam
Oturmuş kadını süzüyordu, Acz içinde geçen yıllar… diye geçirdi içinde… duygularımıza karşı acz içinde geçen yıllar: dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu değişmemiş, bedenimin tek bir siniri bile onu farklı algılamıyor. Hiçbir şey yitmemiş, hiçbir şey geçmemiş, varlığı eskiden olduğu gibi sevgi dolu bir mutluluk yaratıyor..
Dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu değişmemiş, bedenimin tek bir siniri bile onu farklı algılamıyor. Hiçbir şey yitmemiş, hiçbir şey geçmemiş, varlığı eskiden olduğu gibi sevgi dolu bir mut­luluk yaratıyor.
Dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu değişmemiş, bedenimin tek bir siniri bile onu farklı algılamıyor. Hiçbir şey yitmemiş, hiçbir şey geçmemiş, varlığı eskiden olduğu gibi sevgi dolu bir mutluluk yaratıyor.
Sabrın da, bezginliğin de bir sınırı vardır, her şeyin sineye çekilmesi beklenemez; hiçbir kap yoktur ki bir an gelip taşmasın.
Reklam
"Dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu değişmemiş, bedenimin tek bir siniri bile onu farklı algılamıyor. Hiçbir şey yitmemiş, hiçbir şey geçmemiş, varlığı eskiden olduğu gibi sevgi dolu bir mutluluk yaratıyor.."
Dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu değişmemiş, bedenimin tek bir siniri bile onun farklı algılamıyor. Hiçbir şey yitmemiş, hiçbir şey geçmemiş, varlığı eskiden olduğu gibi sevgi dolu bir mutluluk yaratıyor.
Sayfa 22 - İş Bankası Kültür Yayınları
Dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu değişmemiş, bedenimin tek bir siniri bile onu farklı algılamıyor. Hiçbir şey yitmemiş, hiçbir şey geçmemiş, varlığı eskiden olduğu gibi sevgi dolu bir mutluluk yaratıyor.
Sayfa 22 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Acz içinde geçen yıllar, dedi içinden, duygularımıza karşı acz içinde geçen yıllar: Dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu değişmemiş, bedenimin tek bir siniri bile onu farklı algılamıyor. Hiçbir şey yitmemiş, hiçbir şey geçmemiş, varlığı eskiden olduğu gibi sevgi dolu bir mutluluk yaratıyor.
Sayfa 22
590 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.