Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN
2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN
BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ
1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT
2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR
3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK
4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL
5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE
6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN
7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ
8-ŞEHİT UZMAN
"Hayat bir kuru kestaneden ibarettir!"
Manastır'dan Selanik'e geldikleri bir gün Mustafa Kemal arkadaşları Ömer Naci ve Fuat Bulca ile Tahtakale gazinolarının birine içki içmeye gitmişlerdir. İçmeye başladıkları sırada içeriye bir seyyar meze satıcısı gelmiş. Taşıdığı işportanın bir tarafında yumurta, fındık, fıstık gibi nadir ve pahalı mezeler diğer tarafında kuru kestane gibi ucuz yemişler varmış. Mustafa Kemal satıcıyı çağırmış, cebinde kalmış olan iki kuruşla mezelik olarak kuru kestane almış. Diğer mezeler yumurta, fındık, fıstıktan alamadıkları için üçünün de canlar sıkılmış birbirlerini teselli etmişler. Bir aralık Ömer Naci dayanamamış bir şiir okumak istemiş ve ayağa kalkarak;
"Hayat… Hayat…" Sözüne ilave ederek ve kuru kestaneyi göstererek; "…Bir kuru kestaneden ibarettir" diye şiiri tamamlamış.
Bu söz Atatürk'ün çok hoşuna gitmiş seneler geçmesine rağmen unutmamış ve
"Hayat bir kuru kestaneden ibarettir!" diye daima o hatırayı muhafaza etmiş ve anlatmıştır
Sayfa 104 - Güven KitabeviKitabı okudu
Bir sohbet sırasında "geceleri rahat uyuyamıyorum" diyen Atatürk'e, General Naci Eldeniz'in, "Siz uyumayın, biz rahatça uyuyalım, bu reva mı efendim?" demesine karşı Atatürk:
"Ben uyumayım, zaran yok; millet rahat etsin" der.
Atatürk'ün hayatında sabahlara kadar uykusuz geçen her gecenin memleket ve millet menfaatına hazırlanmakta olan projelere gebe olduğu görülür.
Sayfa 85 - Güven KitabeviKitabı okudu
"Kabre doğru ilk adımdır doğduğun ân-ı hayat!"
(Muallim Naci)
Sayfa 82
“Âdem” den murad Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemdir. "Nokta"dan murâd Hakikat‐ı Muhammediye'dir. Hakikat‐ı Muhammediye, zât‐ı ilâhiye ayna olduğu gibi, Hakk’a ulaşmağa da vesiledir. Bu nokta, kâinatın her bir cüz'ünde
seyran eder. Yine bu nokta, kâinatın her bir cüz'ünün varlık sebebidir. Allah Teâlâ'yı
Leylina
@leylina
·30 Ekim 2023 23:53
“Aşk bir noktadır ancak, bir dilbere düşen gönül aşkı onun yüzündeki bir ben ile müşahede eder. Bazen bütün bir mana noktada bulur kendini. Değil mi ki Kelam'in dahi özü "be" harfinin altındaki bir noktadır. Bütün harfler bir nokta ile başlar ve aşk dahi bu noktanın manalarindan biri dir ancak. İnsan bir noktadan ibaret..." dedi ve bir şiir düştü diline ansizın. Ezberlemiş miydi bu şiiri daha evvelden bilemiyordu. Sadece okudu:
Hakk ilmine bu âlem bir nüsha imiş ancak,
Ol nüshada bu Âdem bir nokta imiş ancak.
Ol noktanın içinde gizli nice bin deryâ,
Bu âlem o deryâdan bir katre imiş ancak.
Âdemliğini her kim bulduysa odur Âdem,
Yoksa görünen sûret bir gölge imiş ancak.
- ibn-i mübârek hâzretleri diyor ki:
delikanlı iken bir gün bir bahçede idim. arkadaşlarla yedik, içtik, ud çalarak eğlendik. gece udu elime aldım. çalacaktım, ud dile geldi, konuşup bana hadîd sûresinin 15. âyet-i kerîmesini okudu. "artık Allah'ı zikir zamanı gelmedi mi?" deyince, udu yere vurdum, kırdım.
ve beni Allah'tan meşgûl eden her şeyi terkettim.
Sayfa 241 - demir kitabeviKitabı okudu
resûlullah sallallâhû aleyhi ve sellem, âhiret hâtunu, hâzret-i fâtıma radıyâllahû anhâ'ya:
- ey fâtıma! kadınlar için en iyi şey nedir? diye sorduğunda,
"hiçbir yabancı erkeğin onları görmemesi ve onların da hiçbir yabancı erkeği görmemesidir" der. bu cevap resûlullah sallallâhû aleyhi ve sellem'in hoşuna gider, kızını kucaklar ve:
"bazı çocuklar, büyükleri gibi olur" buyurur.
Sayfa 179 - demir kitabeviKitabı okudu
- şir'atü'l-islâm kitabında şu hâdis-i şerîf yazmaktadır:
yabancı kadınlarla, kızlarla, nefsinin arzûsuna uygun, istediği gibi konuşan; konuştuğu her kelime için, bin sene cehennem'de kalacaktır.
Sayfa 178 - demir kitabeviKitabı okudu
•hâlid bin rebî' anlatır:
bir zaman dostlarımla cum'a câmiinde idik. bir müslümanı gıybet ettiler. ben mâni olmadım. o gece rü'yâda, siyah bir kimsenin, pis kokulu domuz etini bir tabağa koyup getirdiğini ve önüme koyduğunu, yüksek sesle bağırıp, "hadi ye!", dediğini gördüm. "ben müslümanım, müslüman domuz eti yemez" dedim. "ama müslümanın etini yersin, o bundan bin kat haramdır" deyip o etten bir parça kesip ağzıma koydu. uyandım. o et ağzımda idi ve pis kokuyordu. kırk gün onun pis kokusunu ağzımda duydum.
Sayfa 169 - demir kitabeviKitabı okudu
âşksız geçen ömür, bedene ağır bir yüktür.
Sayfa 57 - demir kitabeviKitabı okudu
bazı sâlih kimseler dâima abdestli bulunmayı kendilerine şiar edinmişlerdir.
Sayfa 27 - demir kitabeviKitabı okudu
imâm-ı şârani hâzretleri buyuruyor ki: salâvâtın bir faydası da, resûlullah sallallâhû aleyhi ve sellem'i rüyada görmektir, daha çok okursa uyanıkken de görür.
ey kardeş salâvâta devam et. çünkü muhakkak ki depo edilecek âhiret amellerinin en efdalidir. nitekim bana mevlânâ ebûl abbas hızır aleyhisselâm emretti ve:
her sabah namazından sonra, güneş doğuncaya kadar salâvâta devam et. sonra hafif bir zikir meclisi yap, dedi. ben de baş üstüne dedim ve bu sebeple bana ve talebelerine dünya ve âhiret hayrı husule geldi, rızkımız kolaylaştı. o derece ki, bütün mısır halkı benim aile efradım olsa onları beslemekte zorluk çekmez, oldum.
Sayfa 19 - demir kitabeviKitabı okudu
