Şiir: Nazım Hikmet
Müzik: Zülfü Livaneli
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin.
Efkârlıyım, efkârlıyım, elini ver, nerde elin?
Memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında bir pencere, sarı, sıcak.
Ben ordan geçerken biri :
"Amca, dese, gir içeri."
Girip yerden selâmlasam hane içindekileri
Yedi tepeli şehrimde bıraktım gonca gülümü.
Ne ölümden korkmak ayıp, ne de düşünmek ölümü.
Anlamak:
En büyük rahatlık.
Karşı konulmaz zoru, sosyal zaruretlerin
Ve kavga:
Akıl,
Yürek,
Yumruk,
alabildiğine nefret,
Kin,
alabildiğine merhamet,
Sevgi,
İnsan insanı sömürmesin diye
Ve daha adil bir dünya
daha güzel bir memleket için...
DAVET
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak gibi başı uzanan
bu memleket bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli,ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem,bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları,bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu dâvet bizim...
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim...
(Kuvâyı Milliye'den)
Meşhur bir sözdür "aptallarla tartışma dışarıdan bakanlar kimin daha aptal olduğunu anlayamabilir" derler.
Mizacım gereği zıt kutuplardan bile uzlaşma çıkarabileceği kanısını taşıdım hep ancak yaklaşık bir sene evvel adım zikredilmeksizin hakaretle tenkit edildiğimi gördüm.
Adetim değildir 40 yaşını aştığı halde gayesiz, mesuliyetsiz
Edebiyatımızın en önde gelen şairi Nazım Hikmet (1902-1963). Onu özel kılan vatanseverliği, bitmek tükenmek bilmeyen memleket hasreti , aşkları değil de nedir?
Kuvvayi milliye 'deki Kurtuluş savaşı betimlemeleri, #şeyhbedrettindestanı ile #memleketimdeninsanmanzaraları 'ndaki Anadolu hasreti pek az şiirde görülür.
Yıllarca içine çekmek zorunda kaldığı gurbet havasının bağrında bir taş gibi oluşan memleket hasreti üzerine çöktüğü, acılar içinde yoğurduğu, sis perdesi ardından bakarak duru bir röntgenini çektiği yurdumuzun o tatlı bir o kadar gerçek çizgilerini kimler yazabildi? Çok azımız...
Şiirleri şarkılara içimizden söz, köşe yazıları bir aydınlık, senaryoları gerçekçi bir memleket anısı.
Ömrünün büyük bölümünü hapislerde ve gurbette geçirdin, acılar çektin sinene belki ama ardında bıraktığın güzellikler tesellin olmuştur umarım ey koca yürek! Sen ki; edebiyatımızda bir kilometre taşı, gönüllerde kalan HÂLÂ umutlu bir geleceksin.
Alıntılardaki şiirleri okuyun, hasretle yoğurulmuş yaşamı ve hayatını okuyun, bir aydının çırpınışlarını duyacaksınız...