Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...
Seni sevmek, seni düşünmek, senin için beğeneceğin şeyler yapmak, seni sevindirecek işler görmek bahtiyarlığını bana verdiğin için sana ölünceye kadar minnettarım.
Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının, güneşli bir rahatlık
ve etin daveti :
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş sıcak
koyu bir karanlık...
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazmak sana dair,
hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek : filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil edasındaki dünya...
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum..
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum...
Seni düşünmek ne güzel şey
ümitli şey
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...