Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

NAZ K.

NAZ K.
@nazzz03
Sadece insan olmaya, insan kalmaya çalışan, hiçlik yolunda bir göçebe... Kimliksiz... Öğrenen... Nosce te İpsum!!! VİTRİOL... (MESAJ YAZANI ŞİKAYET EDİYORUM. )
Kayıtsızlık
"(...)Filozoflarla gerçek âlimlerin her şeye kayıtsız olduğunu söylerler. Yalan; kayıtsızlık bir ruh felci, zamansız bir ölümdür. "
Reklam
Zaman
Zaman denilen şey, varlığın tamamını ve insanın tüm hücrelerini kontrol ederek beraberinde sürükleyip götürüyordu,o kadar. Belki bu bir değişim ve dönüşümün kuralıydı. Hatıralar veya hayaller... Zaman hem bir dost, hem düşmandı. Hem mazlum,hem zalim. Aktıkça köpüren bir nehir, durdukça kuduran bir şehir... Özlem ve sevdanın tuzağı. İyi ile kötünün, iyilik ile kötülüğün yolunu ayıran bir despot. Bazen rahmette zahmet, bazen zahmette rahmet... Hayırda şer, şerde hayır...
Sayfa 226Kitabı okudu
... inançlarla dolup taşarken dinden yoksun olan milletin vay haline! Kendi dokumadığı elbiseyi giyen, bizzat ekip biçmediği ekmeği yiyen ve kendi üzüm presinden akmayan şarabı içen milletin vay haline! Zorbayı kahraman diye göklere çıkaran, gösteriş meraklısı bir fatihi cömert sayan milletin vay haline! Rüyasında hor gördüğü bir tutkuya uyandığında boyun eğen milletin vay haline! Sesini sadece cenaze törenlerinde yürürken yükselten, sadece harabeleri arasındayken böbürlenen ve sadece, boynu kılıç ile idam tahtası arasında kaldığı zaman başkaldıran milletin vay haline! Devlet adamı tilki, filozofu hokkabaz, sanatı salt bir yama ve taklit sanatı olan milletin vay haline! Yeni hükümdarını büyük tezahüratlarla karşılayan, sırf bir sonrakini de bu şekilde karşılayabilmek için aynı hükümdarı yuhalayarak yolcu eden milletin vay haline! Bilgeleri yaşlılıktan aklını toplayıp konuşamaz olmuş, güçlü adamları ise henüz beşikte sallanan milletin vay haline! Parçalara ayrılmış ve her bir parçası kendini millet sayan milletin vay haline!
Sayfa 110Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çirkinlik diye bir şey varsa o da gözlerinizdeki kabuk, kulaklarınızdaki pastır. Bir ruhun kendi hatıraları karşısında duyduğu korku dışında hiçbir şeye çirkin deme dostum.
Sayfa 118Kitabı okudu
Özgürlük
Günleriniz bütün endişelerden, geceleriniz ise bütün dert ve ihtiyaçlardan arınmış olduğunda değil, bütün bunlar hayatınızı çepeçevre kuşatmasına rağmen çıplak ve bütün bağlardan kurtulmuş bir halde onların üstüne yükseldiğiniz zaman gerçekten özgür olacaksınız.
Reklam
'Söz uçar, yazı kalır.' dediler. Desinler. Varlıkların üzerinde bıraktığı tesire bakıldığında, söz daha güçlüydü. Her şey yerle yeksan olsan bile söz, sonsuza dek havada asılı durarak hayatta kalıyordu.
Zara, Sara, Sare... İşte Abum Rabum'un evrensel mesajı; Musevi, Hıristiyan ve Müslüman geleneğin ortak ismi. Tıpkı Hanif akidesinin dosdoğru olma prensibi gibi. Telaffuzda değişik ama özünde aynı.
Sayfa 477Kitabı okudu
Lakin dikkat edin kanatlar vardır, ankaları Kaf dağlarına götürür; kanatlar vardır, kuzgunları leşe kondurur.
Sayfa 424Kitabı okudu
O dönemin tarih anlayışı Türk ve Müslümanları kapsıyordu. Bu da yaklaşık bin küsur yıllık bir dönem demekti. Oysa bu topraklardaki insanlık tarihinin izleri on binlerce yıl öncesine uzanıyordu. Ki, Fatih Sultan Mehmed gibi büyük padişahlar bunun ayrımındaydı. O yüzden, Fatih Sultan Mehmed, kendisine model olarak Büyük İskender'i seçmiş, " Ben Roma İmparatoruyum" demekten hiç çekinmemişti. Kaderin cilvesine bakın ki, ondan dört yüz yıl sonra hükmeden torunlarının vizyonu onun çok gerisindeydi. Bu ülkede sadece bin küsur yıllık tarihe ilgi göstermek, sadece o dönemdeki kültürlere sahip çıkmak, en basit tabirle büyük bir cahillikti. Ve bu cehalet, Pergamon Altarı gibi muhteşem bir eseri Berlin'e taşımak isteyen Almanya'nın çok işine yaradı...
Sayfa 417Kitabı okudu
Attığın her bir adımın, verdiğin her bir kararın geri dönüşü var. Rahat ol... Ebeveynlik bir süreç meselesi. Mükemmel ebeveynlik diye bir şey yok... Gereğinden çok kafana takıp, gereğinden çok kurcalayıp kendini de çocuğunu da yorma! Reçete arayışından vazgeç. Her çocuga uyan tek bir çocuk yetiştirme reçetesi yok. Çocuğun mizacına, yaşanılan kültüre, sosyal çevreye, zamana göre değişen doğrular var.
Reklam
Sıkıntı o kadar kötü bir şey değil. Hele çocukların sıkılması teşvik edilmeli. Sürekli bir şeyle meşgul olan çocuğun yaratıcılığı köreliyor.
Sayfa 113Kitabı okudu
Geri13
56 öğeden 46 ile 56 arasındakiler gösteriliyor.