Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
128 syf.
·
Puan vermedi
125 sf. #kuşlaröttüisanınbabasıöldü /27/ @feridabuaf @areskitap @burcutektasofficial Selamun Aleyküm Bugün sizlere çok önceleri #ilkbeyköyü kitabı ile tanışmış olduğum ve kalemini sevdiğim Ferid Abuaf'ın kitabıyla geldim.  Kitabımızın en uzun hikayesi ; Kuşlar Öttü İsa'nın Babası Öldü, 10 kısa bölümden oluşuyor. Peşi sıra 3 tane kısacak öykü ve son olarak Hicran Ninenin Sütü ; 3 bölüm olarak okura sunulmuş...  Yazarın akıcı kalemi, hikayelerinde ki anlatım bütünlüğü, olay örgüsü, karakterlerinin duygu/düşünce ve analizleri ile betimlemeleri yerli yerindeydi.Zaman ve mekan kavramları güzel aktarılmıştı.  İlk hikaye biraz karışık gelse de, okudukça oturdu. Son hikayesi ise tamamen ben ne okudum böyle diye düşündürdü...  Yazarın hikâyelerinde; dinsel , halk ve siyasi ilişkileri ; donanımlı kişiliği ile ustaca ifade etmesine ve her hikayesinde okurunu derinden etkileyip, düşüncelere sevk etmesine imkan sunuyor...  "Bu vicdan azabı bana ömür boyu yetecek. " " Dünyanın en büyük acısı, acınızın ne olduğunu bildiği halde size kötü davranan insanlardır. " "Rüyaları ayrıntılarıyla hatırlamak, onları gerçek yaşamda acısıyla ve tatlısıyla hissedebilenlerin yapabileceği bir iştir. " Kitapla ve Sevgiyle Kalın #okudumbitti #kitapyorum #kitaptavsiyesi #yorum #kitap #book #booklover #love #keşfet #din #siyaset
Kuşlar Öttü İsa’nın Babası Öldü
Kuşlar Öttü İsa’nın Babası ÖldüFerit Abuaf · Ares Kitap Yayınları · 202331 okunma
510 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Roman konusunu gerçek hayattan alır.
FEDAİLERİN KALESİ ALAMUT Wladimir Bartol Çeviri: Atilla Dirim Yurt Kitap Yayın; 512 sayfa (Cuma, 31 Ekim 2008) Romanı dün akşam devrettim,,, son sayfalara geldiğimde hayal kırıklığı yaşadım. Sonuç bölümü kötü romanlar yarışmasında birinciliği kapabilir. Roman tarihî bir roman olarak sunulmaya çalışılmış ama Turgut Özakman'ın ŞU ÇILGIN TÜRKLER başlıklı eseri gibi ne tam bir roman olabilmiş, ne de tarihî bir roman... Sonuçta FEDAİLERİN KALESİ ALAMUT bir roman... Kurgula kurgula yaz..! Uydur uydur yaz... Bunun adı roman... Tarihî roman değil de, tarihten alınmış isimlerin güzel bir kurguda kaynaştırılmasından mürekkep bir roman, içinde bolca felsefî konulara da değinilmiş... Haksızlık etmiş olmayayım: İlk bölümleri sıkıcı gelmiş olsa da son derece rahat okuduğum bir roman oldu... Yine de roman türü yazın eserleri arasında "kurgu" da olsa mantığıma başvurduğumda örnek 'Alamut Kalesi Fedaileri'nin afyon haplarını yuttuktan sonra uyumaları ve uyandıktan sonra suni cennette başlarına gelenler inandırıcı değil katiyen. Son sözüm: Roman konusunu gerçek hayattan alır.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,5bin okunma
Reklam
391 syf.
·
Puan vermedi
metodolojik bir kitap incelemesi yapmayı çok istiyordum esasında ama yine sevip sevmeme üzerine bir inceleme yazacağım, zira eğilimim bu yönde, kendimi değiştiremiyorum. her daim bana kendini okutabilen bir yazardan üç güzel hikâye okudum: yetenekli öğrenci, esaretin bedeli ve solunum metodu. sıralamak gerekirse solunum metodu en beğendiğim
Kuşku Mevsimi ve Esaretin Bedeli
Kuşku Mevsimi ve Esaretin BedeliStephen King · Altın Kitaplar · 20151,193 okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Nefis ayrıntılar
Bu kısacık ama ayrıntılarla enfes bir şekilde zenginleştirilmiş kitabı çok severek okudum. Kitabın ana sorusu şu; kan bağı mı yoksa sevgi bağı mı? Ben kan bağına inanmam, biri ile kan bağım olduğu için onu sevmek zorunda olduğum fikrini saçma bulurum. Bu kitap da bunun en güzel kanıtı. Kitabı okurken her an kötü bir şey olmasını beklediğimi fark ettim. Bunun iki sebebi olabilir; romanı ya da öyküyü mutlu bir hayatın değil mutsuz bir hayatın oluşturacağını sanmam ya da sürekli korkunç şeylere maruz kalan bir toplumun ferdi olduğum için hep felaket bekliyor olmam. Bu kitap mutlu bir şeylerin öyküsünün yazılabileceğinin de bir kanıtı. Belki de Keegan, bizi sürekli kötü bir şey olacağı beklentisi ile diken üstünde tutmaya çalışmış ve sonunda da şaşırtmayı amaçlamıştır. Eğer buysa amacı cidden başarmış. Okurken Faulkner okuyor gibi hissettim, Keegan’ın etkilendiği yazarlara bakayım dedim, bulamadım bir şey ama merak etmediğim başka bir şey buldum. Kitabın filmi varmış. Kitabı bitirir bitirmez filmi de izledim. Filmin adı The Quiet Girl (Sessiz Kız). Yine bir önyargıyla başladım izlemeye ( ne çok önyargım varmış yahu) aslında önyargı değil de daha önceki tecrübeler diyelim çünkü bugüne kadar okuduğum hiçbir kitabın filmini beğenmedim. Ama bu film beni yanılttı, çünkü gerçekten iyi bir filmdi. Kitabı da filmi de tavsiye ediyorum.
Emanet Çocuk
Emanet ÇocukClaire Keegan · Jaguar Kitap · 20212,376 okunma
79 syf.
4/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarın daha önce sakin olmak kitabını okumuş ve bayılmıştım. Tam da bana göre bir yazar demiştim ama bu kitabı hayal kırıklığı oldu. Üstelik beklentim yüksekti konu nedeniyle. Ama olmadı. Sevemedim. Okurken zorlandım. Cümleleri bir daha bir daha okudum. Bazı yerlerde ne demek istediğini anlamadığım bile oldu. İncecik bir kitabın bu kadar zulüm olması da normal gelmiyor insana. Belki zamanı değildi diyeceğim ama yeniden tekrar birkaç sene sonra okumayı dener miyim, pek sanmıyorum :) yazarın okumadığım bir kitabı daha var elimde. Bir süre diğer kategorilerden okuyup, onu da okuyacağım, vazgeçmedim hala seviyorum kendisini.
Düşmanlığın Faydaları
Düşmanlığın FaydalarıWilhelm Schmid · İletişim Yayıncılık · 2017329 okunma
687 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Suç ve Ceza Süre gelen “yüce” bir sessizliğe istemli ve/veya istemsizce (Her üç kombinasyon da mümkün olabilir. Buna yazarın diğer yapıtlarını okuyarak belki karar verebileceğim.) devinme fırsatı veren siren sesi. Dinleyin! Raskalnikov’un kabüllenişi ne aşağılık bir olaydır. Rodya da denen bu insan müsveddesi, her şeyin farkında bir münevverdir. Üstelik çağımız Türk münevverlerinin çoğunun aksine; insanların hayatlarını nasıl yaşamları gerektiğini -inanır mısınız bu isimde bir kitap basıldı- dikte etmek hadsizliği ve yersizliği şöyle dursun, insan olanın bu dünyada yaşayamayacağı gerçeğine inanır. İnanmak diyorum çünkü bazı gerçekler de inanılmaya muhtaç. Ama gelin görün ki insan bir şeylere en çok da insana tutunmaya temayüllü. Bir yalana tutunmak ne cahilce. Üstelik yalan olduğunu bile bile. Cahillikse topyekun mutluluk. Raskalnikov şunu keşfetti: Ya müesses nizamla yani insanlıkla savaşır, kazanmak içinse kendi kafana sıkarsın. Ya da müesses nizamın bir zerresi olan ve bu itibarla tabii olarak daha masum gelen bir insana tutunur, mağlubiyetle gelen aşağılık bir dinginlik belki mutlulukla yaşarsın. Öte yandan Camus Veba’sında: “Siz bir düşünce uğruna ölümü göze alabilecek güçtesiniz, bu açıkça görülüyor. Bir fikir uğruna ölen insanlardan bıktım ben. Kahramanlığa inanmıyorum, bunun kolay olduğunu ve ölümle sonuçlandığını biliyorum. Beni ilgilendiren insanların yaşaması ve sevdiği yüzünden ölmesi.” diyor. Bardağa bu bakımdan bakacak olursak bu incelemenin tersi de doğrudur. Hasılı mesele gene yalnızca olmak ya da olmamaktır.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,2bin okunma
Reklam
500 syf.
7/10 puan verdi
Mabelciim
KUMRAL ADA - MAVİ TUNA Buket Uzuner; Roman (01.05.2009 ) Roman bir cinayet haberi ile başlıyor diyebilirim: Tuna, Ada'nın bir cinayet işlediğini okuyor gazetede... Gelişme bölümlerinde kurgu iki ana kola ayrılıyor: Tuna'nın yaşadığı iç savaş bölümleri ile kahramanların yaşadığı -aşk diye tarif edemeyeceğim- bir ilişkinin anlatıldığı
Kumral Ada Mavi Tuna
Kumral Ada Mavi TunaBuket Uzuner · Everest Yayınları · 202110,8bin okunma
432 syf.
10/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Keşke hiç bitmeseydi dediğim nadir kitaplardan oldu kendisi. O kadar güzeldi ki, her insanın içinde bir parça bulabileceğim karakterlerin olması, o kadar hârikaydı ki. Aslı Arslan'ın da dediği gibi hislerden ibaret bir kitapdı. Özellikle kitabın sonun da "sozsuza dek mutlu yaşadılar" değilde "Her ne olursa olsun, birbirleri için yaşamaya devam ettiler" olması o kadar hârikaydı ki.
Sokak Nöbetçileri 4
Sokak Nöbetçileri 4Aslı Arslan · İndigo Kitap · 20231,107 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
Polisiye Edebiyat grubumuzla okuduğumuz Nisan ayı kitabımız. Kitabın son sayfsına kadar okuyucu merak içinde bırakan bir kurgu. Avukat olan kahramınımız Ingred'in yanındakilerden hangisi dost hangisi düşman anlamaya çalışarak su gibi aktı gitti kitap. Takıntılı bir sanığımız da var ama bu sanık okuyucunun oldukça sempatisini de toplamış Her an diken üstünde gibi hissettiren, şimdi ne olacak diye hızla sayfaları çevirdiğim şahane bir polisiye, gerilim ne derseniz artık. Hepsi var. Bu beğendiğim polisiye kısmının yanında tacize uğrayan birinin yaşayacağı psikolojik durumları gözler önüne sererken, takıntının insan hayatını nasıl değiştirebileceğini de gösteriyor okuyucuya. Bir kitabın ön kapağındaki görsel baskı kadar arka kapağında yazanlar da çok iyi önemlidir benim için. Bazen tüm olayı özetler ve kitabı boşa okumuş olursunuz. Bu kitap da arka kapağı okuduğumda çok ilgimi çekti ve umarım dedim tüm olay bu değildir. Ve tam da umduğum gibi arka kapak sadece bir başlangıçmış
Öldüren Nezaket
Öldüren NezaketJane Casey · Olimpos Yayınları · 202392 okunma
152 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Tablo 3 veya 4'e kadar çok beğenmiştim. Epey akıcıydı ama oradan sonra ben koptum, ne anlayarak ne de beğenerek okuyabildim. Neden olduğunu bilmiyorum ama koptu işte. Yazarın nereye bağlamak istediğini de anlamadım. Düşük puan vermemin tek nede bu. Bu kadar.
Reis Bey
Reis BeyNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20148,1bin okunma
Reklam
560 syf.
10/10 puan verdi
"Benim hikayemin Aşiyan'ı sevgilim... sensin."
hümeyra'nın kalemini çok seviyorum önce lahza şimdi aşiyan.. en sevdiğim kitaplardan biri oldu. ne kadar kavga etseler bile yine kendilerini birbirlerinde bulmaları o kadar güzeldi ki. Bir serinin daha sonu.. Savaş, Gülfem ve Asya başka hikayelerde buluşmak dileğiyle:)
Aşiyan 3 - Yegane
Aşiyan 3 - YeganeHümeyra · Dokuz Yayınları · 2022522 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
Özgürlük, çok uzaklarda.
Bayıldım. Lea Ypi'nin yaşadıklarından dolayı sosyalizm, liberalizm, komünizm gibi konulara tarafsız kalamayacağını düşündüğü için anı türünde yazdığı muhteşem kitap. 1978, komünist Arnavutlukta doğan yazar Lea, "her şey parçalanırken büyümek" alt başlığını kitaba muhteşem entegre etmiş. Yazarın ergenliğe geçiş döneminde değişen rejim ile birlikte inandığı, bildiği her şeyin tepetaklak oluşuna, ailesinin hayatta kalabilmek için aslında en baştan beri gerçek düşüncelerini sakladıklarına şahit oluyoruz. Ve bunun küçük bir çocuk üzerinde etkisini inceliyoruz. Kitap gerçek özgürlük nedir? Mümkün müdür? sorularını sorduruyor ve Din-Özgürlük ilişkilerinin, Hükümet - Halk İlişkilerinin küçük Lea'nın dünyasında ne anlama geldiğini anlatmaya çalışıyor. Normalde anı okumayı tercih eden biri değilim ama Lea Ypi'nin kalemi o kadar incelikli ki roman tadında bir çırpıda bitti.
Özgür
ÖzgürLea Ypi · Yapı Kredi Yayınları · 202370 okunma
·
Puan vermedi
Kolera Günlerinde Aşk
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde Aşk
Yüzyıllık Yalnızlık'tan sonra yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. beğendiğim bölğmler olduğu gibi beğenmediğim noktalar da oldu. kitabın genel olarak Florantino Ariza'nın kader anlayışına çok uygun yazıldığını düşünüyorum , Doktorun ölmesini istiyor, yıllarca Fermina Daza'yı bekliyor sonunda kavuşuyorlar ki bence
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,8bin okunma
302 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
63 günde okudu
𝐂̧𝐮̈𝐧𝐤𝐮̈ 𝐳𝐚𝐦𝐚𝐧,𝐲𝐚𝐬̧𝐚𝐦ı𝐧 𝐤𝐞𝐧𝐝𝐢𝐬𝐢𝐝𝐢𝐫.𝐕𝐞 𝐲𝐚𝐬̧𝐚𝐦ı𝐧 𝐲𝐞𝐫𝐢 𝐲𝐮̈𝐫𝐞𝐤𝐭𝐢𝐫 Kitabı uzun zamandır merak ediyordum ve bulduğum ilk fırsattada okumaya başladım kitabın ilk sayfaları biraz daha yavaş ilerliyor sonrasında akıcı oluyor ilk bakıldığında biraz masalsı gibi görünebilir ama bu kitap çocuklar için masal gibi yetişkinler için ise bir aydınlanma ,farkına varmadır kitap bize zamanımızın bizler için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışmıştır.Yaptığımız işleri,hobilerimizi, arkadaşlarımızla olan sohbetlerimizi hepsini yavaş ve acele etmeden yaptığımız işten de zevk alarak yapmalıyız.Zaman ayırdığımız şeyleri gereksiz olarak görmemeliyiz .Sevdiklerimize daha çok zaman ayırmalıyız ve zamanımızın ne kadar kıymetli olduğunu çok geç olmadan anlamalıyız kitaptan çıkarımlarım bunlar okumanızı tavsiye ediyorum <3
Momo
MomoMichael Ende · Kabalcı Yayınevi · 201365,7bin okunma
152 syf.
7/10 puan verdi
Bazen Nasıl anlattığın Ne anlattığından önemlidir
Çoğu zaman ne anlattığımızdan çok Nasıl anlattığımız daha dikkat çekici, daha kıymetli olabiliyor dolayısıyla Diksiyon,beden dili ve hitabet başlıklarının üzerine gidilmesi gereken birer konu olduğu son derece aşikâr. Doğuştan birer spiker olarak doğmuyoruz, belki doğuştan gelen bir takım konuşma güçlüklerimiz var, fakat ne kadar doğuştan gelen
Güçlü İletişimin Sırları  Diksiyon Beden Dili ve Hitabet
Güçlü İletişimin Sırları Diksiyon Beden Dili ve HitabetMehmet Çelikyay · Pozitif Yayıncılık · 202180 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.