“Siyah çerçeveli ciddi bir ilan: bu kitap ne ciddi kavgaların, ne büyük ve yaygın sıkıntıların, ne de ezilen insanların romanıdır; bu kitap, mustarip bir ruhun iç çekişlerinin romanıdır. Sizlere hizmetten şeref duyan yayınevimiz iftiharla sunar: Tutunamayanlar.”
Büyüklük ve İnsancalık
Şana şerefe ermenin en kestirme yolu, şan ve şeref için yaptığımızı kendi vicdanımızın buyruğuyla yapmaktır. Büyük Iskender'in değeri bence, o parlak yaşayışı içinde Sokrates'in düşkün ve sönük bir yaşayışı içindeki değeri yanında bir hayli cılız kalıyor. Düşüncem Sokrates'i Iskender'in yerine koyabiliyor rahatlıkla, ama İskender'i onun yerinde düşünemiyorum. Iskender'e ne yapmayı bildiğini sorsalar: "Dünyaya boyun eğdirmesini bilirim," der; Sokrates ise insan yaşantısını doğal niteliğine uygun olarak yönetmesini bildiğini söyler. Bu bilim daha ağır basan, daha saygın bir bilimdir. Ruhun değeri yükseklere çıkmasında değil, düzenli olmasındadır.
Sayfa 290 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Zekâ, güzellik, zenginlik, şeref vs. gibi başka nimetler ne kadar az kişide bulunursa bunlara genellikle o kadar çok değer verildiği ve hatta büyük bir kısmı doğaları gereği birçok kimseye verilmesi imkânsız nimetler olduğu için mağrurlar diğer bütün insanları aşağılamaya çalışırlar ve kendi arzularının kölesi oldukları için ruhları durmadan kin, haset, kıskançlık ve öfkeyle çalkalanır."
Sayfa 102Kitabı okudu
13 Ağustos 2020 Perşembe En Büyük Kerâmet Nedir?
Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Ey âşık-ı sâdık! En büyük kerâmet, istikâmetdir, doğrulukdur. Hakk yoldan sapan bir kimseyi hak yola getirrneğe muvaffak olmakdır. Yoksa, duvarları yürütmek, olmayacak hayaller peşinde ömür çürütmek, çiviyi yutmak, yılanı tutmak, su üstünde yürümek, seyredenlere çeşit çeşit hâl ve şekillerde görünmek, kuş
İnsanın Kıymeti
Muzaffer Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Allah her şeyi insan için halketmişdir. Allah, im-i ledünnü de insâna ta'lîm etmişdir. Cebrâil aleyhisselâm gibi bir melek bile ilm-i ledünne vâkıf değildir. Ne varsa insânda vardır. Ka'be senin için, Beytü'l-ma'mûr senin için, Sidertü'l-Müntehâ senin için, cennet senin için, cehennem senin için, ard senin için, semâ senin için hâsılı her şey senin için yaradılmışdır.Senin kursağına bir lokma ekmek girsin diye, güneş her sene 365 matla' yani yer değiştiriyor. Yağmurlar, karlar, güneşli günler, bulutlu günler, güzler, yazlar, kışlar hep senin kursağına bir lokma girmesi içindir. Kıymetin çok büyük. Büyük bir defîneye mâliksin fakat haberin yok. Öyle bir dağsın ki içinde büyük hazîneler saklı fakat senin bundan haberin yok. Çünkü âdemoğlusun. Âdemoğlusun ama intisâbın sâdece Âdem'e değil, asıl intisâbın Âdem'in nûr babası olan Muhammed aleyhisselâmadır. O'na bağlılıkdan daha yüce bir şey olamaz. En büyük ni'met, en büyük şeref, Hazret-i Muhammed aleyhissalâtüvesselâma ümmet olmakdır.
Rütbe-i süflâyı geç kurbiyyet-i a'lâya gel
Mevcedâr-ı ârıza bakma yem-i deryâya gel
Âşinâ olmaksa Hakk'a "alleme'l-esmâ"ya gel
Sûret-i mevhûma bakma âdem-i ma'nâya gel
Harf libâsı içre pinhân nokta-i zîbâya gel