Kitap alırken ya da okumaya başlamadan önce çoğu kez heyecanı kaçmasın diyerek arka kapağını okumam. Kitabın isminden yola çıkarak konusunu tahmin etmeyi daha çok seviyorum.
Bu kitabı okumadan önce ismine bakıp konusunun bir kadının evlilik süreci, bu süreçte yaşadıkları olduğunu düşünmüştüm, yanılmışım.
Kitapta elbette aşk var ama aynı zamanda kitap bir cinayeti anlatıyor. Bu da kitabı daha çok sevmeme neden oldu. (Polisiye olduğu için sevdim, gerçek cinayetler kötüdür. Kamu spotu.)
17. yüzyılda Paris'te zehirle işlenen cinayetlerin sonu getirilmeye başlanmışken yeni bir sorun baş gösteriyor: Çeteciler.
Gece vakti insanları hançerleyerek mücevherlerini çalıp daha sonra sırra kadem basıyorlar.
Dönemin yazarlarından Matmazel de Scudéry'e gelen gizemli bir kutu ile düğüm çözülmeye başlıyor.
Kitap okumaya Sherlock Holmes serisi ile başlayıp daha sonra da polisiyeye büyük ilgi duymuştum. Uzun bir süredir de polisiye okumuyordum ki bu kitaba başlayınca ne kadar özlediğimi fark ettim doğrusu.
Gayet akıcı bir üslubu var, dönemin Paris'i çok güzel anlatılmış. Polisiye sevenlerin keyifle okuyabileceği bir kitap.
Genelde buraya yazılan incelemelerin okunmadığını düşünüyorum, belki bir iki kişi görür de aa böyle bir kitap mı varmış der ve ilgisini çeker diye yazıyorum. Mükemmel bir inceleme yazarı olmadığımın da farkındayım :')
Olsun, buradan okuyan arkadaşlara selam olsun.
İyi okumalar.