Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
#rahip
#geceyarısıayini
-SİERRA SIMONE
Kitapla ilgili analizime başlamadan önce uyarıcı notumu yapmalıyım diye düşündüm. Bu kitap dark romance ve ağır smut sahneler içeriyor.
Herkesin okuyupda kaldırabileceği bir tür değil taktir edersiniz ki. Ama türünde bence oldukça keyifli bir kitaptı. Katolik bir rahip olan Tyler Bell kilisenin genç rahibi
Bismillah... Duygu karmaşasının, git gellerin, akranlarının basit ve gereksiz hayatlarının içerisinde kendini arayan genç için dünya fazla gürültülü değil mi? Kendi sesimizi işitmekte zorlandığımız bir asırda gelecekten bir ses işitiyoruz. "Ben de bu dönemden geçtim." diyor bu ses. "Anlıyorum seni, duyuyorum sesini." Yazarımız
Spoili *
Klişe bir başlangıç olacak belki ama kitabı herkese tavsiye ederim. Yediden yetmişe herkesin anlayacağı sadelikte yazılmış. Doğanın hiçbir zenginlik sunmadığı Finlandiya'nın durumu baz alınarak kendi küllerinden doğmuşcasına, mücadelelerle* şartlara inat yılmadan gelişmeyi hedef tutan insan topluluğunun durumu anlatılmakta. Baş kahraman Snellman... Her ülkeye bir Snellman lazım desem yerinde olur. Gelişmişliğin sadece okuyarak olmayacağını bunun için kültürel, dinsel, sosyal kısacası her anlamda donanımlı olmak gerektiğini savunan ve milleti bu anlamda canlandıran kişi. Takdir edilesi gerçekten
Okurken ben ne yapmalıyım diye Bi düşünüyor insan. Ülkesinin gelişimi için her bireyin en sorumsuz bireyin bile bu kitabı okuduktan sonra Bi sorgulamaya tutulacağı düşünüyorum . Snellman'ın dediği gibi bu ülke için yaşamakta ölmek kadar kahramancadır. Yaşamaktan kasıt ot gibi değil ülke gelişimine destek verip çabalamak. Peynir işi ile uğraşıyorsan en iyi peynirci olmak için çalışacaksın, doktorsan en iyi doktor olmaya çalışacaksın meslek ayrımı olmaksızın " işinde en iyisi olmaya çalışmak " kuralı söz konusu.
Genelde gelişmişlik dinden biraz kopuk algılansa da Snellman aksini iddia etmiş asıl dini olarakta Bir gelişmişlik lazım. Dinsiz toplum çökmeye mahkumdur algısı ile din adamlarının da harekete geçmesini sağlayarak ülkenin her noktada gelişimine öncelik olmuş ve her insanın üzerine düşeninde fazlasını yapmasını sağlayarak ülkenin refaha kavuşmasını sağlamıştır. Doğrusu Snellman'ın mücadelesi, düşünceleri takdire şayan.
Ne buldum şu bağırsakta?
Kitabı beğendim. Yazar amaçladığı gibi vücudumuz hakkında ciddi farkındalıklar oluşmasını sağlıyor. Kitapta fizyolojik terimler var ancak yazar açıkladığı için sorun oluşturmuyor. Fizyoloji, sağlık, beslenme konularına ilgili iseniz seveceğiniz bir kitap. Yazar konuşuyor da siz dinliyormuşsunuz gibi bir kitap. Bazı bilgilere aşina olsanız da okurken sıkılmıyorsunuz. Sadece yazarın " tamam peki şimdi ne yapmalıyım?" Sorusuna da cevap vermesini isterim. Belki diğer kitaplarının içeriği bu şekildedir. Okumak gerek.
Yazarın kalemine sağlık...
Parlak bir gelecek için okuyun, okutun.
İlk kitabını hayranlıkla ve soluksuz okumuştum, bu kitabını da soluksuz fakat daha sindirerek okudum. Her bölümü gelecek adına pozitif adımlar atmak için sizi teşvik ediyor. Yaşanmışlıklarla ortaya konan hikâyeleştirilmiş bölümler, konuların akılda daha fazla kalmasını sağlıyor.
Sistemin çarkları arasında ezilmekten kurtulmak isteyenlerin ya da
Ne kadar faydalı bir kitap,ne güzel bir rehber…ne yapmalıyım ,ne yapmamalıyım .Yazandan da tavsiye edenden de Allah razı olsun. Bakalım bu kitabı okuyunca yeni kararlar aldım inşallah uygulamak nasip olur. Az ye,az konuş,çok zikir…yaşayanın eline iğne batsa hemen tepki verir ,ama ölüyü kessen hiç bir tepki göremezsin,insanın kalbi de böyledir.ölü bir kalp için her türlü günah normal gelir…Kalbini diri tutmak için Allah o çokça zikir et ve yalnız kal…topluluklarda bulunup gıybet etmektense kendini koru ve yalnız kal….kılmadığın namazların, tutmadığın oruç borcun varsa çokça salavat getir…ve daha niceleri …yolumuz yolun olsun inşallah ey Allah ın elçisi
Bu Benim Bedenim
Öncelikle konunun önemini bahsetmeye gerek yok eğer çocuğunuza aktarırken destek almam gerekiyor ne yapmalıyım diyorsanız ben bu konuda kitapları tercih ediyorum. Çünkü hatırlıyorum da çocukluğumda benim için bu konular fenbilgisi dersinde merak oluşturmaya başlamıştı. Illaki annemin ufak tefek bilgilendirmeleri olmuştur ama o yaşta masum düşünen
''Hayat, sizin ağladığınızdan çok daha hüzünlü ve sizin güldüğünüzden çok daha komik.''
Emre Timur’dan okuduğum 5.Kitabım, yazarın ilk kitabı olan Palyaçonun Listesi oldu. Söylemeliyim ki bir yazarın ilk kitabında görmeyi bekleyebileceğiniz acemilikten eser yok, aynı olgunluk, o demini almış zihin efsane bir kurgu ile yine
Her insan belki de bir amaç için var oluyor ve amacını bilmese de içinde o hisle yaşamaya devam ediyor. Bazen kendini gerçekleştiremediği için o anlarda, sıkışmış hissedebiliyor ya da tıkanıklık yaşıyor. Yoldaki engel ne , nereye gitmek istiyorum, içimden gelen ne, ne yapmalıyım gibi bir çok soru beyni meşgul ediyor. Engeli tanımazsa onu kaldıramaz ve bu döngü devam eder.
Kitap, önce insanın kendini keşfine sonra isteklerine ulaşmasına yardımcı oluyor. Farkındalık üstüne farkındalık yaşıyorsunuz. Sonra engel gibi tanımladığımız şeyleri anlamaya başlıyoruz. 12 haftalık bir uygulamadan oluşuyor. Ben bu kadar katı uygulamaları yapamasam da her kitaptan bir cümle bile olsa fayda göreceğime inanırım. Hayatıma alabileceğim “sabah sayfaları ve sanatçı buluşması” uygulamaları gerçekten bana iyi geldi. Bunlar bile büyük farkındalık, doğal bir aydınlanma ve iyi hissetmemi sağladı.
Eğer siz de katı kişisel gelişim uygulamalarına uyum sağlayamıyor ama bir yerinden fayda göreceğine inanıyorsunuz kesinlikle tavsiyemdir. Bazen kitaptaki bir cümle bile farkındalık adına çok şey katacaktır hayatınıza.
Bu kitap benim için yılın ilk kitabıydı. Yeni bir yıla başlamak için iyi bir kitap olduğunu düşünüp başladım. çünkü her yılın başında kendimize yıl boyunca yapacağımız şeyler hakkında hedefler koyup süreç boyunca ne yazık ki bu hedeflerimizden uzaklaşıyoruz. bu durum beni oldukça üzdüğü için nasıl sistematik ve düzenli alışkanlıklar oluşturabileceğime dair bir kitap ile seneye başlamak istedim. Gayet güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum açıkçası. Verilen örnekler ikna edici ve tatmin ediciydi. Yazar okuyucuyu yapılan çalışmalar ve bilimsel araştırmalar ile ikna edebilmiş bence. Kitapla ilgili küçük bir eleştirim bazı noktalarda çok fazla tekrara başvurulmasıydı. Bir noktadan sonra sanırım okuyucunun iyice aklına girebilmek için bazı noktaları tekrar tekrar vurgulamıştı. bu kitabı beğendim ama bence ihtiyaç duyulduğunda tekrar tekrar okunması gereken bir kitap. Çünkü okurken “ vay be kesinlikle ben de bunu yapmalıyım hayatımı değiştirmeliyim.” hissiyatı varken kitabı bıraktıktan sonra o etki çok daha hayatımda sürdürülebilir bir etki bırakmadı. 2-3 gün düzenli uyguladım ama sonra yeniden eskiye döndüm. Okumanızı öneririm ama çok büyük değişiklikler yapmak her zaman sizin elinizde
Kitap ölüyle ne yapmalıyım diye düşünen bir karakterden sorumlu. O çok sevdiği insanın bir gün karşısında görmüştü. İnsanüstü gücünün olduğunu düşünürken ellerinin titrediğini fark ediyordu. Onun güzel gözlerinde ki acıyı acı dolu anılarını görmek mümkündü. Sanki ölümü görmüş gibi hissiyatı vardı. Hayati belirtileri olmadığını fark ettiğinde ise soğuk bedenine baka kalmıştı. Vücudunun sıcaklığını vererek ölümün soğukluğunu almaya çalıştı. Bütün çabalarının boşuna olduğunu fark ederek hayal kırıklığına uğramıştı. Oda da hissiz bir ölüyle beraber kalmıştı. Bedeninin soğukluğu karakterin düşüncelerini de soğutmaya yetiyordu. Gözlerini kâğıda çizmeye çalıştı. Bir türlü olmuyordu. Hayati tepki vermeyen gözleri çizmek oldukça zordu. Her çizim yaptığı kâğıdı buruşturup atarken bir anda canlanarak gözlerine bakmıştı. Bu sayede o canlı gözleri çizmeye başarmıştı. Ama bakışı çok kısa sürmüştü. Dirildiğini düşünürken ölü olduğunu fark etmesini sağlayacak ceset kokusu alıyordu. Karakterin genel inancı hiçbir düşünce veya hiçbir hayalin olağan dışı gelmediğine inanarak yaşaması ile kendi yarattığı dünyasında okurları beklemektedir. Kişinin kendi ruh bunalımından yaşadığı olağan dışı her olayı normal karşılayan sürrealist bir kitap yaratmıştı.
Güngezgini
“Ne yapmalıyım? Keşke biri bana ne yapacağımı söylese!”
Zaman zaman sitemle söylediğim birkaç cümleye rastladım Güngezgini’nde. Ve şunu fark ettim; bir kesinlik bekliyorum. Bir garanti istiyorum hayata dair. Hayat seçimler ve onların sonuçlarından mı ibaret? Eğer öyleyse ben neyi seçmeliyim? Ne yapmalıyım? Hangisi doğru yol?
Okudukça önemli olanın bu sorular olmadığını düşünmeye başladım. Benim için bölüm sonu neresi bilmiyorum. Kimse bilmiyor. Hangi yaş son yaşım olacak? Hayat benim için nerede bitecek? Ki aniden bitebileceği gerçeğinin bilincindeyim ama bunu kabul edemiyorum. Sanki daha çok vaktim varmışçasına harcıyorum zamanlarımı.
Pişmanlık duymayacağım bir hayat yaşamalıyım diye dertlenip ne yapmalıyım sorusuyla meşgul olurken unuttuğum şey şu; ZATEN YAŞIYORUM. Şu an yaşıyorum. Ama bir an sonra yaşamıyor olabilirim. Şu an ise yaşıyorum. Yaşamın içindeyim. Durup düşünürken de varım, ağlarken de varım, huysuzken de varım. Kahkahalarla gülerken de varım. Bir an sonra var olmayabilirim. Olabildiğim noktaya kadar varım.
Bunları düşünmek, kalbimi acıtıyor biraz. Ölüm’ü kabul etmek, sonrasını da düşündürüyor. Ona şimdi girmeyeceğim.
Bir rivayete göre Güngezgini’ni her okumanızda farklı şeyler hissediyor ve düşünüyormuşsunuz. Bir sonraki okuyuşumu heyecanla bekliyorum. Kitap incelemesi mi oldu yoksa biraz iç döküş mü, bilemiyorum. Tüm güngezginleri’ne iyi okumalar diliyorum.
Selamünaleyküm..
Yazarımız Türkiye'de nasıl daha Müslümanca yaşayabiliriz, Müslümanlığımızın addan ibaret olmaması için nasıl tam anlamıyla müslüman olabiliriz, neler yapabiliriz onları bize çok güzel bir dille anlatmış..
Ve bazı gerçeklerin yüzümüze vurulması gerekiyor yazarımız gerçekleri yüzümüze öyle bir vurmuş ki okudukça düşündüm, düşündükçe elimden
Varoluşçu felsefe temelinde eserler veren Emre Timur’dan okuduğum 4. kitap Ödev: tin ve determinizm üzerine denemeler. Yazar ile düşüncelerini kaleme aldığı felsefe kitabı Us ile tanışmıştım. Ödev yine varoluşçuluk temelinde yazarın düşüncelerini kaleme aldığı, bir mukaddime (sunuş) ve beraberine 61 adet deneme içeriyor.
Emre Timur kalemi ile
