NECİP FAZIL VE KOP DAĞI’NDAKİ DÜKKÂNI
Necip Fazıl, Hikâye ve Tahlillerini, Kop Dağında Bir Dükkân adlı güzel olduğu kadar doğru bir san’at mülâhazasıyla bitiriyor.
Kop Dağında bir dükkân açmak, güzel’in peşinde koşanların en tabiî ve meşru arzusudur. Doğrusunu isterseniz, bu dükkân on seneden beri açıktır ve oldukça geniş bir müşteri kafilesine
"Senin yirmi beş yaşında bulduğunu ben altmış beş yaşında aramaya başlıyorum. İşte aramızdaki fark!" dedi Reis Bey... Bazen bulmak için düşmek gerekiyor, hatta yanılmak ve dâhi yenilmek.. Buz çölünde yol alan Üstâdım, ağlayalım hep beraber, ağlamayı öğrenelim, merhameti kâlplerimize indirelim; öyle demiştin mahkeme salonunda ve dokunmuştun buz tutan kâlplere... Herkesin payına düşecek hissesi olan güzel bir kitap..
Teşekkür ederim Üstâdım..
Reis BeyNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20088,2bin okunma
— Senin yirmi beş yaşında bulduğunu ben altmış beş yaşında aramaya başlıyorum. İşte aramızdaki fark! Ne kadar ağlamalıyım ki, durmadan altmış beş sene gözyaşı dökmüş olayım?..
"İçim hâlâ yaralı
Bosna'yım ben!.."
"Ah Srebrenitsam! Benim acılı ve kederli yüreğim..."
Merhabalar :) Bugün, Sinan Akyüz'ün "Ben, Amir /Savaşın Unutulan Çocuğu" adlı kitabıyla geldim. Kitaba geçmeden önce yazarı biraz tanıyalım. Sinan Akyüz'ün;
*İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA
Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir.
Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden