Bir tren penceresinden İsveç hızla akarken dünyadaki keder büyüyor, aradaki uzun sessizlikler boşlukları doldurmuyor, zaman değerini, anlamını kaybediyor çünkü akrep ve yelkovan geçmişte takılıp kalmış.
Ortadan kaybolan anneler, baba olmaktan vazgeçmiş babalar boşluğun kendisi…
Çocukluk travmaları asla unutulmaz çünkü.
Kitaptaki her karakter içten çığlıklar atarken boşlukta çınlayıp duruyor sessizlik. Bir başka gerçeklikte yaşanıyor benzer olaylar…
Zaman değişken ancak mekân aynı: Malma İstasyonu’nda düğümleniyor her şey; neden de, çözüm de…
Sanki genetik mirasla sadece hastalıklar aktarılmıyor yeni nesillere. Kader de kendi komplikasyonlarını oluşturuyor, nesilden nesile geçiriyor.
“İnsan kendini maskesiz ve savunmasız görünce ne hisseder?” dedirtiyor okuyana.
Duygusal derinliği olan bir kitap #malmaistasyonu , etkileyici…
@AlexSchulman