Günün en uzun vakti akıyor usulca Kaybetmişlik ve tükenmişliğimiz üstüne Kan kaybediyor yelkovan gidişine Susar gibi koşarak gidiyorsun Belli bıraktığına huzuru almaya gidiyorsun Loş ışığında kahveni Bak ve dinle Rüzgar var düşün içinde Hoş bir ninni, anne sedası gibi Rüzgarın estiği düşün içinde Bak ve dinle Ufuksuz denizlerin birinde Bir fenerin olduğunu Yolunu kaybettiğinde hatırla Neden fenerin orda olduğunu Gör onu ve dinle Işıklar parlıyor içinde Unutma diyorum ama sen anla Anlat kim var fenerin bağlı olduğu limanda...
Saatleri saydim Zaman gecmeden karanlik bastirdi cam kenarinda suretinle konustum duvardaki saate baktim yelkovan ilerledikce kalbimin ritmi hizlandi ritim tutturamadim sabah olsun diye gunesi bekledim neden mi! Sen gel diye ...
Reklam
Bir hıyarağası elini tutup evlenme önerisinde bulunacak Sana bunu öğrettiler değil mi? Düş yoksunu bir hıyarağası Belki seni sevdiğini de söyler Neden söylemesin ki? Yalan olduktan sonra. Çünkü sevdiği sen değilsindir, el değmemişliğindir olsa olsa.
Sanki çark dönmüyordu, dişliler birbirine değip akmıyordu, akrep ve yelkovan birbirini takip etmiyordu, zaman ilerlemiyordu, hayat durmuştu. Sanki hayat yolumdaki taşlar hep pürüzlüydü, her şey ben ilerlerken canımı yakmak üzerine kurgulanmıştı, üzerinden geçtiğim yollar beni yaralıyordu, bana giden yollar hep kapalıydı. Hayatım bana bunu neden yapıyordu?
Sayfa 124 - İndigo KitapKitabı okudu
BİLİYOR MUSUN?
Biliyor musun? İçimi dökmek istedim sana. İçimi dökmek, yana yakıla. Başı koparılmış bir serçe gibi, Zavallı çırpına çırpına. Kanatlarım kırık, Uçamıyorum bir başıma. Boynu bükük bir çiçek olurum,
Her gün farklı bir adla anılsa daha iyi olurdu, farklı bir sayısı olsa, her ayın farklı bir ismi olsa; dönüp durmaktansa ilerlemeye devam etse. Saatler de dönüyor, saniye yelkovanı yakalıyor, yelkovan da gün sonunda akrebi; hepsi buluştuktan sonra silbaştan, hafta bitinceye; sonra hepsi ayın sonuna kadar birbirini kovalıyor, bu böyle devam ediyor. Çoğu zaman neden başımın döndüğü anlaşılıyor... Düz bir çizgi değil, bir kısır döngü bu. Yani kısaca her şey anlamsız bir yığın halinde hareket ediyor, daha en başından binmemiş olmam gereken bir atlı karınca bu ve her turu bana fazla geliyor.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
147 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.